Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/12540 Esas 2022/6119 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/12540
Karar No: 2022/6119
Karar Tarihi: 29.03.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/12540 Esas 2022/6119 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2021/12540 E.  ,  2022/6119 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki sigorta tahkim davasında itiraz hakem heyetince verilen kararın davalı vekili tarafından süresi içinde temyizi istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü: K A R A R
    Davacı vekili, 12/03/2016 tarihinde davalı tarafından ... ile sigortalanan araçta davacının yolcu olarak bulunduğunu, meydana gelen çift taraflı trafik kazasında davacı desteğinin vefat etmesi nedeniyle, müvekkilinin destekten yoksun kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili; başvurunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, başvurunun usulden reddine karar verilmiş, davacı vekilinin karara itirazı üzerine İtiraz Hakem Heyetince itirazın kabulü ile başvurunun kabulüne dair karara karşı davalı vekili tarafından temyiz yoluna başvurulmuştur.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, kararın gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazasından kaynaklı destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
    Destekten yoksun kalma zararının hesabında, destekten yoksun kalanlara müteveffanın sağlığında sağlamış olduğu/olacağı yardımın miktarı doğru şekilde belirlenmelidir.
    Dairemizce kabul görmüş pay esasına göre; çocukların eş ile birlikte destek payı alacağı durumda destek, gelirden eşi ile birlikte 2’şer pay alırken, çocuklara birer pay verileceği, yine eş, çocuklar ile ana babanın pay alacağı durumlarda desteğe 2 pay, eşe 2 pay, çocukların her birine 1’er pay, ana ve babaya 1’er pay ayrılarak böylece gelirin tamamının dağıtılacağı esasına dayalıdır. Ana ve babadan birinin destekten çıkması ile payı diğerine aktarılacak, ana ve baba ile çocukların tamamının destekten çıkması durumunda ise yine çocuksuz eş gibi desteğe 2 pay, eşe 2 pay esasına göre %50 pay desteğe, %50 pay eşe verilerek varsayımsal olarak gelir paylaştırılarak tazminat bu ilkelere göre hesaplanmalıdır.
    Somut olayda, dosya kapsamında mevcut nüfus kaydında müteveffa Abdullah Yıldız’ın anne ve babasının yaşadığı anlaşılmakla hükme esas alınan bilirkişi raporunda anne ve babanın payı dikkate alınmadan hesaplama yapılmıştır.
    Bu sebeple işbu başvuru bakımından, yapılacak tazminat hesaplamasında dava dışı anne ve babasının da destek paylarının dikkate alınması suretiyle hesaplama yapılması gerekir.
    Bu durumda Hakem heyetince; Dairemiz'in yerleşik uygulamaları ile belirlenen ve yukarıda ifade olunan destek payları esas alınmak suretiyle, temyiz edenin sıfatına göre kazanılmış haklar dikkate alınmak suretiyle, davacıların talep edebileceği tazminat miktarının belirlenmesi için bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    3-Dosya kapsamından, soruşturmada verilen ifadelerde, desteğin çalıştığı şirketin aracında iken kazanın meydana geldiği anlaşılmakta olup, ayrıca SGK tarafından verilen cevapta, desteğin iş kazası nedeniyle davacının ölüm aylığı aldığı bildirilmektedir.
    Bu durumda, Sigorta Tahkim Komisyonu'nca olayın iş kazası kapsamında olma ihtimaline binaen davacıya SGK Başkanlığı’nca rücuya tabi ödeme yapılıp yapılmadığı araştırılarak ödeme yapılmışsa rücuya tabi ilk peşin sermaye değerinin 5510 sayılı Kanun'un 21. maddesi hükmü gereği tazminattan düşülmesi suretiyle davacı tarafın talep edebileceği tazminat miktarının belirlenmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    4-5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu 30/17 md. ve 19.01.2016 tarihli ve 29598 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 6. maddesi ile Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16/13 maddesine "Tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir." hükmü eklenmiştir.
    İtiraz Hakem Heyetince verilen kararda davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16/13 maddesinin uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT'nin 17. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi,ancak hesaplanan miktarın maktu ücretin altında kalması halinde maktu ücrete hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2), (3) ve (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 29/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara