Esas No: 2021/13250
Karar No: 2022/6135
Karar Tarihi: 29.03.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/13250 Esas 2022/6135 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/13250 E. , 2022/6135 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tahkime ilişkin tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; İtiraz Hakem Heyeti tarafından davacı vekilinin itirazının reddine, davalı vekilinin itirazının kısmen kabulüne dair verilen kararın süresi içinde davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyizi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili; 06/03/2016 tarihinde, müvekkilinin sürücü konumunda olduğu çift taraflı trafik kazasında yaralandığını ve maluliyetinin oluştuğunu, bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 400,00 TL geçici iş göremezlik zararı, 1.000,00 TL sürekli iş göremezlik zararının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı ... şirketinden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Bilirkişi raporu doğrultusunda dava değerini 135.853,85 TL'ye yükseltmiştir.
Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince başvurunun kabulü ile, 135.853,85 TL’nin 02/06/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak başvurana ödenmesine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili ile davalı vekili itiraz yoluna başvurmuştur. İtiraz Hakem Heyetince davacı vekilinin itirazının reddine, davalı vekilinin itirazının kısmen kabulü ile vekalet ücreti yönünden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince hesaplanan nispi vekalet ücretinin 1/5 i olan 2.561,31TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, karar verilmiş, karar davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücünde kayıp olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının tespiti açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru bir şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi 11/10/2008 tarihinden önce ise
Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013-01/06/2015 tarihleri arası Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01/06/2015-20/02/2019 tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, 20/02/2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Eldeki dosyada; davacının maluliyetine yönelik olarak alınan 19/03/2020 tarihli Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp ABD raporuna göre özür oranı %11 olarak belirlenmiş, rapor kaza tarihinde yürürlükte olmayan Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre düzenlenmiştir. Kaza tarihi olan 06/03/2016 tarihi itibariyle Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri geçerlidir. Eksik inceleme ile karar verilemez.
O halde İtiraz Hakem Heyetince; davacının kaza tarihi ve sonrasındaki tüm tedavi evrakları da eklenerek, dosyadaki raporu da irdelenmek suretiyle, kaza ile illiyet bağı kuran, kaza tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde, Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp ABD Başkanlığı’ndan ek rapor alınıp, sonucuna göre, temyiz eden davalı lehine usuli kazanılmış haklar da gözetilmek suretiyle karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
3- Sigortacılık Yasası 30/17 madde ve 19/01/2016 tarihli ve 29598 Resmi Gazete'de yayımlanarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13. maddesinin "(13) (Ek:RG-19/1/2016-29598) tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir." hükmü eklenmiştir.
İtiraz Hakem Heyetince verilen kararda davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13 maddesinin uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT'nin 17. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi,ancak hesaplanan miktarın maktu ücretin altında kalması halinde maktu ücrete hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde tam nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamış, hükmün bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir.
4-Bozma sebep ve şekline göre davacı vekilinin aktüer raporuna ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, (4) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalıya geri verilmesine 29/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.