Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/7375 Esas 2022/6199 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/7375
Karar No: 2022/6199
Karar Tarihi: 29.03.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/7375 Esas 2022/6199 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2021/7375 E.  ,  2022/6199 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetinin 08/08/2018 tarih 2018/İHK 6543 sayılı kararının davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı vekili 08/01/2016 tarihinde davalının ...'si olduğu aracın karıştığı kazada araçta yolcu konumunda olan davacılar desteğinin vefat ettiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL destek tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiş, ıslah ile talebini 259.536,28 TL ye yükseltmiştir.
    Sigorta Hakem Heyeti tarafından, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre Başvuru sahipleri talebinin kabulü ile ... için 171.490,26 TL, ... için 20.486,24 TL, ... için 35.299,99 TL, ... için 35.260,29 TL olmak üzere toplam 259.536,78 TL maddi tazminatın; 15/11/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ... Sigorta A.Ş.'den alınarak başvuranlara verilmesine,
    karar verilmiş; bu karara davalı vekili, İtiraz Hakem Heyeti nezdinde itiraz etmiştir.
    Sigorta İtiraz Hakem Heyeti tarafından itirazın reddine, karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilşkindir.
    Türk Hukukunda kişilerin hak arama özgürlüklerini kullanmaları herhangi bir sınırlandırmaya tâbi tutulmamıştır. Ancak bazı istisnai durumlarda dava açan veya takip hakkını kullananın önceden belirlenen bazı özel yükümlülükleri yerine getirmesi şart koşulabilir. Bu istisnai şartlardan biri de teminat gösterme yükümlülüğüdür.
    5718 sayılı MÖHUK madde 48/1'e göre; “Türk mahkemesinde dava açan, davaya katılan veya icra takibinde bulunan yabancı gerçek ve tüzel kişiler, yargılama ve takip giderleriyle karşı tarafın zarar ve ziyanını karşılamak üzere mahkemenin belirleyeceği teminatı göstermek zorundadır”. MÖHUK’ta teminat gösterme yükümlülüğü konusunda “yabancılık” ölçütü esas alınmıştır. Buna karşın davalının veya kendisine karşı takibe girişilen karşı tarafın vatandaşlığı, bu madde kapsamında da bir öneme sahip değildir. Bu maddeye göre hakim tarafından verilen kesin süre içinde teminat gösterilmezse, dava, dava şartı eksikliğinden HMK'nun 114/1-ğ maddesi uyarınca reddedilir.
    MÖHUK madde 48/2’de ise; “Mahkeme, dava açanı, davaya katılanı veya icra takibi yapanı karşılıklılık esasına göre teminattan muaf tutar” hükmü yer almaktadır.
    Buna göre Türk hâkimi, yabancı davacının, davaya katılanın veya icra takibinde bulunanın vatandaşı olduğu ülke ile Türkiye arasında karşılıklılık (mütekabiliyet) var ise, bu kişiyi teminattan muaf tutacaktır. Karşılıklılık, iki devlet arasında imzalanan (iki taraflı) anlaşma veya iki devletin de taraf olduğu uluslararası (çok taraflı) anlaşma ile sağlanabileceği gibi, kanuni veya fiili karşılıklılık şeklinde de sağlanabilir. Az yukarıda belirtilen anlaşmalardan biri de 1954 tarihli Hukuk Usulüne Dair Lahey Sözleşmesi olup, anılan sözleşmenin 17. maddesinde; âkit devletlerden birinde ikamet eden ve diğer bir devletin mahkemeleri huzurunda davacı veya müdahil olarak bulunan âkit bir devletin vatandaşlarından yabancı olmaları sebebi ile herhangi bir teminat istenemeyeceği düzenlenmiştir.
    Davacı Suriye uyruklu olup, Hakem Heyetince şikayetçinin teminat muafiyetinin bulunup bulunmadığı hususunda, hükme dayanak oluşturacak nitelikte bir araştırma yapılmadığı anlaşılmaktadır.
    5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki Kanun'un 48/2. maddesinde dava açanın karşılıklılık esasına göre, teminattan muaf tutulabileceği düzenlendiğinden öngörülen teminat hususu Mahkemece re'sen gözetilmelidir.
    Bu sebeple İtiraz Hakem Heyetince, öncelikle davacının statüsü belirlenip teminattan muaf olup olmadığı hususunun Adalet Bakanlığı Dış İlişkiler ve Avrupa Birliği Genel Müdürlüğü'nden sorularak alınacak yazı cevabına göre, davacının teminat göstermesi gerektiği sonucuna varılırsa, teminatın yatırılması için davacıya kesin süre verilmesi, anılan sürede belirtilen teminatın yatırılmaması halinde istemin usulden reddine, yatırılması halinde ise, dava şartı eksikliği süresinde giderilmiş olacağından işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken doğrudan işin esasına girilmesi doğru olmamış, hükmün bu yönden re'sen bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    2-Bozma neden ve şekline göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan ve resen görülen nedenlerle İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenle davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 29/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara