Esas No: 2021/12638
Karar No: 2022/6077
Karar Tarihi: 29.03.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/12638 Esas 2022/6077 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/12638 E. , 2022/6077 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki sigorta tahkim davası hakkında Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından verilen karara karşı davalı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyetinin itirazın kısmen kabulüne dair kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz yoluna başvurulmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü;
K A R A R
Davacı vekili 07/01/2017 tarihinde davacının yolcu olduğu araçta meydana gelen trafik kazasında yaralandığını ve %12 oranında malul kaldığını belirterek 5.000,00 TL maddi tazminatın faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Yargılama sırasında dava değerini 125.933,00 TL'ye yükseltmiştir.
Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince başvurunun kabulü ile 125.933,00 TL sürekli maluliyet tazminatının 17/07/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, davalı vekili itiraz yoluna başvurmuştur. İtiraz Hakem Heyetince itirazın kısmen kabulü ile UHH kararının kaldırılmasına, 111.812,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 17/07/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, başvuranın geçici iş göremezlik tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, karara karşı davalı vekili temyiz yoluna başvurmuştur.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, hakem kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen ve aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarara dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Meydana gelen çift taraflı trafik kazasında, davacı ... dava dışı motorsiklette yolcu konumunda olup, davasını karşı aracın sigorta şirketine yöneltmiştir. Kaza günü resmi trafik ekiplerince tanzim edilen kaza tespit tutanağında sürücü ... sevk ve idaresindeki ... plakalı aracıyla seyri sırasında Abdalağa caddesi kesişimine geldiği sırada bu caddeye dönmeye çalışırken aracının sol ön kısmı ile sürücü ... sevk ve idaresindeki motorsikletin sol ön kısmına çarpması neticesinde, ...'ın KTK 53/1-b "Sola dönüş kuralına uymamak", diğer sürücü ...'ın ise 52/1-a "Aracının hızını kavşaklara yaklaşırken azaltmamak" kuralını ihlal ettiği tespit edilmiştir.
Siverek Cumhuriyet Başşsvacılığı'nca yapılan soruşturma dosyasında alınan 01/03/2017 tarihli trafikçi bilirkişi raporunda; KTK'nun 53. maddesinde belirtilen sağa ve sola dönüşlerde sürücüler kurallara uygun olarak sağdan ve karşıdan gelen trafiğe ilk geçiş hakkını vermek zorunda olduğundan davalıya sigortalı araç sürücüsü Serdar'ın bu kuralı ihlal ettiğini ve aynı kanununun 84. maddesi gereği araç sürücüleri trafik kazalarında doğrultu değiştirme manevralarını yanlış yapma hallerinde asli kusurlu sayılacaklarından, minübüs sürücüsü ...'ın kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu olduğunu belirtmiştir.
Davacının yolcu olduğu motorsiklet sürücüsü ...'nin ise kavşağı kurallara uygun olarak geçmekte olduğu esnada minübüsün dönüş yaparak Abdalağa caddesine girmek üzere motorsikletin bulunduğu şeride geçerek bu araca çarpması sonucunda kazanın meydana geldiğini, motorsiklet sürücüsünün karşı şeritten gelen minübüsün sola dönüşünü öngöremeyeceğini, bu nedenle ...'nin kusurunun bulunmadığını rapor etmiştir.
Soruşturma aşamasında davacı ile yolcu olduğu aracın sürücüsü ... arasında uzlaşma sağlanmış, bu kişi yönünden Siverek C. Başsavcılığınca kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiştir.
Kaza tespit tutanağı ile hükme esas alınan bilirkişi raporu arasında çelişki bulunmaktadır. Uyuşmazlık Hakem Heyetince, kaza tespit tutanağı ve hükme esas alınan rapor arasındaki kusur dağılımına ilişkin çelişki giderilmeden davalıya sigortalı aracın %100 kusurlu olduğu kabul edilerek hesaplanan tazminata karar verilmiş, davalı vekilinin bu yöne ilişkin itirazları da İtiraz Hakem Heyetince reddedilmiştir.Dosya bu hali ile hüküm kurmaya elverişli değildir, eksik inceleme ile karar verilemez.
O halde, İtiraz Hakem Heyetince, ceza davası açılmış ise araştırılarak dosyaya teminini sağlandıktan sonra, Karayolları Genel Müdürlüğü Trafik Fen Heyetinden kaza tespit tutanağı, soruşturma aşamasındaki kusur raporu ve varsa ceza dava dosyası da irdelenmek suretiyle, tüm dosya kapsamı ile oluş şekline göre tarafların olaydaki kusur oranlarının duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespiti ve meydana gelebilecek çelişkilerin giderilmesi yönünden ayrıntılı, gerekçeli, denetime açık rapor alınması ve varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
3-Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti tarafından, davacı lehine 14.572,14 TL vekalet ücretine hükmedilmiştir.
21/12/2015 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanan AAÜT’nin Tahkimde ve Sigorta Tahkim Komisyonunda Ücret madde 17'ye göre “Sigorta Tahkim Komisyonları, vekalet ücretine hükmederken, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen ücretin altında kalmamak kaydıyla bu Tarifenin üçüncü kısmına göre avukatlık ücretine hükmeder. Ancak talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine bu Tarifeye göre hesaplanan ücretin beşte birine hükmedilir. Konusu para ile ölçülemeyen işlerde, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen maktu ücrete hükmedilir. Ancak talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine öngörülen maktu ücretin beşte birine hükmedilir. Sigorta Tahkim Komisyonlarınca hükmedilen vekalet ücreti, kabul veya reddedilen miktarı geçemez.” hükmüne göre Sigorta Tahkim Komisyonuna intikal eden hakem dosyalarında taraflar bakımından uygulanacak vekalet ücreti tarifesi belirlenmiştir. Ayrıca 19/01/2016 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan 29598 sayılı Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik'in 6/son maddesine göre, takdir edilmesi gereken vekalet ücreti AAÜT’ye göre asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'idir.
Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'nin 17/2. maddesinde ise "Sigorta Tahkim Komisyonları, vekalet ücretine hükmederken, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen ücretin altında kalmamak kaydıyla Tarifenin üçüncü kısmına göre avukatlık ücretine hükmeder. Tarifenin üçüncü kısmına göre nisbi avukatlık ücretine hükmedilen durumlarda da talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine tarifeye göre hesaplanan nisbi ücretin beşte birine hükmedilir" düzenlemesi yapılmıştır.
Açıklanan nedenlerle; İtiraz Hakem Heyetince davacı lehine hükmedilecek vekalet ücretine ilişkin olarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13 maddesinin uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT'nin 13. maddesi ve AAÜT'nin 17. maddesi gereğince, maktu vekalet ücretinin altında kalmamak kaydıyla, hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, fazla vekalet ücretine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve 3 numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 29/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.