Esas No: 2021/18796
Karar No: 2022/6283
Karar Tarihi: 30.03.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/18796 Esas 2022/6283 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/18796 E. , 2022/6283 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalılar ..., ... ve ... vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 16.02.2022 Çarşamba günü davacı vekili Av. ... ile davalılar vekili Av. ... geldiler. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan tarafların vekilleri dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Hükmüne uyulan Yargıtay 17 Hukuk Dairesinin 09.12.2020 gün, 2019/6512 E- 2020/8249 K sayılı bozma ilamında, “... dosyanın temyiz aşamasındayken davalı borçlu ve davacı alacaklı arasında 30.12.2019 tarihli sulh sözleşmesi imzalandığı, söz konusu sulh sözleşmesine davalı ... ve davalı ...’in de imza attığı, davacı alacaklı ile davalı borçlu arasında dava konusu alacak kalmadığına göre, İİK 281 maddesi hükmü irdelenip sonucuna göre davalı ..., davalı ... ve davalı ...- ... ve ... için yargılama gideri ve vekalet ücretinin de mahkemece belirlenmesi gerektiği... “gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde; davacı taraf ile davalılardan ..., ..., ... arasında sulh sözleşmesi yapıldığı,davalılar ..., ... ve ... ile sulh sözleşmesi yapılmadığı, davacı tarafın, sulh sözleşmesinde yer almayan davalılardan yargılama gideri ile vekalet ücreti talebinin bulunduğu, sulh sözleşmesinde yer almayan davalılar ...,... ve ...'un yargılama gideri ile vekalet ücretinin tamamından sorumlu tutulmasının hakkaniyete aykırı olacağı,davanın açılmasına sebebiyet verdikleri sabit olmakla birlikte sulh sözleşmesinin yapılmamış olması halinde yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumluluklarının (rücu halinde) yarı oranında olacağı kanaatine varılarak, alacağın ödenmiş olması nedeniyle davanın reddine, adı geçen davalıların yargılama giderleri ile vekalet ücretinin yarısından sorumlu tutulmalarına karar verilmiş, hüküm davalı ...-... ve ... vekili tarafından tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı ...- ... ve ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Dava İİK 277 ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali davasıdır.
Tasarrufun iptali davalarında vekalet ücreti takip konusu alacak miktarı ile iptali istenen tasarrufun tasarruf tarihindeki değeri karşılaştırılarak düşük olan değer üzerinden nispi olarak hesaplanması gerekir.
Dosyada; İlk derece mahkemesinde davalı 5. kişiler olan ...- ... ve ... yönünden davanın reddine, diğer davalılar yönünden ise davanın kabulü ile dava konusu çelik karkas fabrika binası ve tarla vasıflı taşınmazın davalılar ..., ... ve ...'e devredildiği tarihteki değeri olan 4.180.000,00 TL tazminatın (... İcra Müd. 2013/6468 esas sayılı takip dosyasındaki alacak miktarı ile sınırlı olmak üzere) davalılar ..., ... ve ...den alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş, söz konusu karar davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından istinaf edilmiş, ... BAM 3. Hukuk Dairesinin yaptığı istinaf incelemesi neticesinde; davalı 5. kişilerin de kötü niyetli oldukları kabul edilerek iş bu davalılar yönünden de davanın kabulüne karar verilmiştir.
Her ne kadar ... Bölge Adliye Mahkemesince dosya kapsamından ve toplanan tüm delillerden, taşınmazın satış değeri ile gerçek değeri arasında fark olduğu, taşınmazı ipotekli olarak satın almak hayatın olağan akışına aykırı olduğundan davalı 5. kişilerin kötü niyetli oldukları gerekçesi ile hükmün yeniden kurulmasına karar verilmişse de 5. kişi olan davalı ...- ... ve ...’in davalı borçlunun durumunu bilen veya bilmesi gereken kişi olduğunun davacı tarafından ispat edilememiş olduğunun anlaşılmasına göre iş bu davalılar yönünden davanın reddine, davacı vekili ile davalı borçlu arasında imzalanan sulh sözleşmesinde iş bu davalıların imzasının bulunmaması ve iş bu davanın açılmasına da sebebiyet vermediklerinin anlaşılmış olmasına göre Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin bozma kararından sonra davalı ..., ... ve ...'un yargılama gideri ve vekalet ücretinin yarısından sorumlu tutulmaları bozma nedeni ise de yapılan yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirici nitelikte görülmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK nın geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK nun 438/7 maddesi gereğince düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı ..., ... ve ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ..., ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 2., 4. ve 5. maddelerinin hükümden çıkartılmasına, 2. maddeye “Davalı ..., ... ve ...’un dava ve duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 130.425,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ..., ... ve ...’a ödenmesine” şeklinde değiştirilerek hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 3.815,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalılar ..., ... ve ...’a verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ..., ... ve ...’a geri verilmesine, 30/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.