Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/23967 Esas 2022/6275 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/23967
Karar No: 2022/6275
Karar Tarihi: 30.03.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/23967 Esas 2022/6275 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2021/23967 E.  ,  2022/6275 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü.
    K A R A R
    Hükmüne uyulan Yargıtay 17 Hukuk Dairesi’nin 04/10/2018 gün, 2017/2379 E- 2018/8613 K sayılı ilamında “.... 13 ada 2 ve 3 parsellerdeki borçlu hissesini 17.000,00 TL'ye 07/10/2010 tarihinde davalı ...’nın satın aldığı, borçlu hissenin gerçek değerini 45.000,00 TL olarak belirlendiği, davalı ...’nın 134.000,00 TL ödeme yaptığını beyan ettiği, ödemeyi de davalı borçlunun annesi davalı ... hesabına yatırıldığını beyan etmesine rağmen banka dekontu ibraz edemediği, davalı ...'ye ait hesabın kim tarafından açıldığı ve 134.000,00 TL'nin kim tarafından yatırıldığının ise araştırılmadığı, ayrıca; davalı ... tarafından alınan 13 ada 2 ve 3 parsellerin bitişiğindeki taşınmazın ...'nın eşi ...'e ait olduğu, bu halde borçlu ile taşınmaz komşusu olan üçüncü kişi ...'nın borçlunun mali durumunu bilebilecek kişilerden olup olmadığının da değerlendirilmediği,
    Dava konusu 10 taşınmaz davalı üçüncü kişi ... tarafından elden çıkarıldığından, bu taşınmazların elden çıkarıldığı 07/10/2010 tarihindeki gerçek değerinin belirlenerek bu miktarın alacak ve ferilerini geçmeyecek şekilde davalı ...'den tahsiline karar verilmesi gerekirken tazminat miktarı belirtilmeden kararın infaz kabiliyeti olmayacak şekilde hüküm tesisinin de isabetsiz olduğu, davanın bedele dönüşmesi halinde, bu bedelden borçlunun sorumluluğunun söz konusu olamayacağı,
    Dava konularından 13 adet taşınmazı satın alan davalı ...’nın bu taşınmazlardan 10 tanesini davalı ...'a sattığı, 3 adet taşınmazın ise davalı elinde kaldığı, elde kalan taşınmazlarla ilgili olarak tasarrufun iptaline karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile taşınmazların tümü satılmış gibi bedele hükmedilmesinin de isabetsiz olduğu...”gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde davacı tarafından davalı ...' ın 4.kişi olarak kötü niyetli olarak hareket ettiği hususu ispatlanamadığından, işbu davalı yönünden davanın reddine;
    Dava konusu 13 ada, 2 ve 3 nolu parseldeki taşınmazları devralan davalı ...' nın, bitişik parsellerindeki taşınmaz davalı ...' nın eşine ait olsa da, davalı ...' in taşınmazın bulunduğu yerde tanınan bir kişi olmadığı, davalı ...' yi tanımadığı, taşınmaz satış işlemlerinin vekaletname ile davalı ...' in akrabası olduğu anlaşılan dava dışı ... aracılığıyla yapıldığı, davalı ...' nın borçlunun mali durumunu bilebilecek durumda olmadığı, banka hesabına yatırılan tutarın kimin tarafından yatırıldığı belli değilse de, tutarın davalı ...' nın beyanları ile örtüştüğü, davacının da aksini ispata elverişli kayıt veya belge sunmadığı hep birlikte değerlendirildiğinde, davalı ... yönünden de davanın reddine,
    Davalılar ... ve ... yönünden ise davalı elinde kalan 24 parsel 24, 25, 26 nolu bağımsız bölümler yönünden tasarrufun iptali şartlarının oluştuğu anlaşıldığından, işbu 3 taşınmaz için ... İcra Müdürlüğü dosyasında asıl alacak ve ferileri ile sınırlı olmak kaydıyla tasarrufların iptaline,
    07/10/2019 tarihinde devrolan ve bedele dönen diğer 10 adet taşınmaz içinde bilirkişi raporu ile devir tarihi itibariyle tespit edilen gerçek değerleri toplamı 237.000,00-TL' nin ... İcra Müdürlüğü dosyasında asıl alacak ve ferileri ile sınırlı olmak kaydıyla ve tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla asıl borçlunun sorumluluğu söz konusu olmayacağından, davalı ...' den tahsiline karar verilmiş olup hüküm davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre davalı ... vekilinin ve davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2- Dava İİK 277 ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali davasıdır.
    Tasarrufun iptali davalarında 3.kişinin borçludan satın aldığı malı elinden çıkarması ve satın alan dördüncü kişinin davaya dahil edilmemesi ya da davaya dahil edilmekle birlikte iyi niyetli olduğunun anlaşılması halinde İİK’nın 283/2 maddesi uyarınca bedele dönüşen davada üçüncü kişinin dava konusu malı elinden çıkardığı tarihteki gerçek değeri oranında bedelle sorumlu tutulması gerekir. Aynı şekilde davalı borçlunun borcundan dolayı dava konusu taşınmaz üzerindeki ipotek nedeni ile cebri icra yolu ile satılması halinde de davalı 3. kişi elinde bir bedel kalır ise bu bedel ile sorumlu tutulur.
    Dava konusu 24 parselde bulunan 25 ve 26 nolu bağımsız bölümlerin davalı ... elindeyken cebri icra kanalı ile dava dışı Türkiye ... Bankası AŞ tarafından satılıp alacağa mahsuben satın alındığı, ... Bankası tarafından da dava dışı ...'e devredildiği belirtilmiştir. Bu durumda cebri icra yolu satışı yapılan icra dosyasının dosya içerisine alınması, icra dosyasında takip dosyası alacaklısının ihale bedelinden alacağını aldıktan sonra bir bedel kalmış ise bu bedelin tahsiline, aksi durumda dava konusu 25 ve 26 nolu bağımsız bölümler yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
    Ayrıca dava konusu edilen 24 nolu bağımsız bölüm yönünden de tapu kayıtları incelendiğinde, davalı borçlunun 1/ 2 hisseye sahip olduğu 24 nolu bağımsız bölüm davalı ...’ye devredilmiş olup mahkemece 24 nolu bağımsz bölümün ½ hissesi yönünden tasarrufun iptaline ve davacıya icra dosyasındaki alacak ve ferileri ile sınırlı olmak üzere cebri icra yetkisi verilmesi gerekirken 24 nolu bağımsız bölümün tam hissesi üzerinden iptale karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle ... vekilinin ve davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle ... vekilinin ve davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ... ve ...'ye geri verilmesine 30/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara