Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/11980 Esas 2022/6564 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/11980
Karar No: 2022/6564
Karar Tarihi: 31.03.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/11980 Esas 2022/6564 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2021/11980 E.  ,  2022/6564 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tahkim yargılaması sonucunda Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından verilen başvurunun kısmen kabulü kararına karşı davalı vekilince itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyetince verilen 05/12/2020 tarih 2020/İHK-25796 karar sayılı itirazın kısmen kabulüne dair verilen kararın davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı vekili; 16/09/2018 tarihinde davalıca zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı araç ile davacının sürücü olduğu motosikletin karıştığı çift taraflı trafik kazası sonucu davacının yaralandığını belirterek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 41.000 ,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Talebini 27/08/2020 tarihinde 248.253,71 TL‘ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili; davalı şirkete usulüne uygun başvuru yapılmadığını bu nedenle usulden red kararı verilmesini talep ettiklerini, maluliyet raporuna, oranına ve kusura itiraz ettiklerini, davacının kask kullanmadığını bu nedenle müterafık kusur indirimi yapılması gerektiğini, davacının geliri ile ilgili delil olmadığını, Sosyal Güvenlik Kurumundan gelir sağlanıp sağlanmadığı hususlarında araştırma yapılmasını talep ettilerini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
    Sigorta Tahkim Komiyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince %20 oranından kusur indirimi yapılarak, başvurunun kısmen kabulü ile 198.603,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatın 11/02/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak başvurana ödenmesine karar verilmiş hükme karşı davalı vekili itiraz yoluna başvurmuştur. İtiraz Hakem Heyetince itirazın kısmen kabulüne karar verilmiş, Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararı kaldırılarak, hesaplanan tazminattan %20 oranında müterafık kusur indirimi neticesinde, başvurunun kısmen kabulü ile 158.882,40 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 11/02/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alaınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir. Karara karşı davacı ve davalı vekili temyiz yoluna başvurmuşlardır.
    1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerekçelere , delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir

    ../...


    2- Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince
    Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir.
    Haksız fiil sonucu çalışma gücünde kayıp olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının tespiti açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru bir şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi 11.10.2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013-01.06.2015 tarihleri arası Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015-20.02.2019 tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, 20.02.2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
    Eldeki dosyada; Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından kurulan ara kararda maluliyet oranının Çocuklar İçin Özel Gereksinime Dair Yönetmelik yada Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmeliklerden hangisinin uygulanacağının gerekçesi ile gösterilerek rapor tanzim edilmesi yönünde kurulan ara karar uyarınca düzenlenen ve hükme esas alınan İstanbul Medeniyet Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’nca düzenlenen 23/07/2020 tarihli tıbbi mütalaa raporuna göre davacının kazaya bağlı olarak %26 oranında kalıcı maluliyeti bulunduğuna dair rapor ibraz edilmiştir.
    Ancak; anılan bu raporda kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 30/03/2013 tarihli Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre belirleme yapılmadığı görülmektedir. Bu yönüyle, maluliyet oranı tespitine ilişkin bu rapor, hükme esas almaya elverişli olmadığından maluliyetin belirlenmesi konusunda yapılan araştırma yetersizdir.
    O halde İtiraz Hakem Heyetince; davacının kaza tarihi ve sonrasındaki tüm tedavi evrakları da eklenerek, dosyadaki raporu da irdelenmek suretiyle, kaza ile illiyet bağı kuran, kaza tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde ATK İhtisas Kurulu'ndan ya da üniversitelerin adli tıp anabilim dalı başkanlıklarından rapor alınıp, sonucuna göre, temyiz eden davalı lehine usuli kazanılmış haklar da gözetilmek suretiyle karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
    3-Hükme esas alınan 20/08/2020 tarihli hesap bilirkişi raporunda, davacının yaralanması sebebiyle sürekli iş göremezlik tazminatı isteminde bulunulmuştur. Davacı hakkında düzenlenen ve hükme esas alınan rapora göre davacının %26 oranında sürekli maluliyeti olduğu, THR 2010 yaşam tablosu,%1.8 teknik faiz oranı ve hesaplama yapılırke “devre başı ödemeli, belirli süreli rant” yönteminin esas alınacağı, davacının 18 yaşından küçük olması sebebi ile 18 yaş öncesi, aktif ve pasif dönem olarak gelirin üç dönem olarak değerlendirileceği belirtilmiştir. Aktif dönem gelir hesaplamasında olay tarihinde 15 yaşında olan davacının muhtemel medeni hali ve muhtemel çocuk sayısının dikkate alınarak 28 yaşında evleneceği, evlendikten iki yıl sonra ilk çocuğunun, bunu takiben iki yıl sonra ise
    ../...

    ikinci çocuğunun olacağı varsayımı ile asgari geçim indirimi tutarlarının belirlendiği ifade edilerek hesaplama yapılmıştır. Ancak hesaplama yapılırken davalının usuli kazanılmış hakları dikkate alınmak süretiyle aktif dönem hesaplamasının bilinen işlemiş dönem hesaplaması yapılırken, davacının kaza tarihinden (16/09/2018) hesap tarihine (20/08/2020) kadarki dönem için bu tarihlerde geçerli olan ve bilinen asgari ücret miktarına göre gelirlerin belirlenmesi, belirlenen gelirler üzerinden, işlemiş (bilinen) dönem zarar hesabının yapılması; bilinmeyen işleyecek dönem hesabında ise davacının hesap tarihinde bilinen son asgari ücretin uygulanması hususlarına dikkat edilmesi gerekirken, davacının 28 yaşında evleneceği, iki yıl sonra ilk çocuğu, bunu takiben iki yıl sonra ikinci çocuğunun olacağı varsayımı ile asgari geçim indirimi tutarının belirlenerek aktif dönem hesaplamasının yapılması hatalı olup kararın bu yönden bozulması gerekmiştir.
    4-Kabule göre; Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetince davanın kısmen kabulüne ve kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına toplam 19.043,83 TL vekalet ücretine hükmedilmiştir.
    Sigortacılık Yasası 30/17 madde ve 19.01.2016 tarihli ve 29598 Resmi Gazetede yayımlanarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16. maddesinin 13. fıkrasına "(13) (Ek:RG-19/1/2016-29598) tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir." hükmü eklenmiştir.
    İtiraz Hakem Heyetince verilen kararda davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16/13 maddesinin uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT'nin 17. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi, ancak hesaplanan miktarın maktu ücretin altında kalması halinde maktu ücrete hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2), (3) ve (4) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 21,40 TL kalan harcın temyiz eden davacıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 31/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara