213 sayılı Vergi Usul Kanunu"na muhalefet - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2016/4245 Esas 2016/7380 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/4245
Karar No: 2016/7380
Karar Tarihi: 05.12.2016

213 sayılı Vergi Usul Kanunu"na muhalefet - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2016/4245 Esas 2016/7380 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

21. Ceza Dairesi tarafından 2016/4245 E., 2016/7380 K. numaralı kararında Asliye Ceza Mahkemesi tarafından 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'na muhalefet suçundan açılan davada, sanıkların 2004 yılındaki suçlamaları düşürülürken, 2005 yılındaki suçlamalarında sanık ... için mahkumiyet verilirken, sanık ... için beraat kararı verildiğini belirtti. Ayrıca, sahte fatura kullanmak suçuna ilişkin mahkemede herhangi bir hüküm kurulmadığından, bu suçlara ilişkin zamanaşımı süresi içinde mahallinde bir hüküm kurulması gerektiği açıklandı. Kararda ayrıca, sanıkların 2004 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçundan kurulan hükümle ilgili olarak, Türk Ceza Kanunu'ndaki dava zamanaşımının suç tarihinden hüküm tarihine kadar gerçekleştiği ve dolayısıyla kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesi gerektiği belirtildi. Sanık ... hakkında 2005 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçundan kurulan hükme ilişkin olarak elde edilen delillerin hükümlülüğe yeterli nitelik ve derecede olmadığının belirlenmesi üzerine beraat kararı verildi. Sanık ... hakkında ise defter ve belgeleri ibraz etmemek suçundan hüküm kuruldu. Ancak, hüküm açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin madde ve zarar kavramıyla ilgili yanlışlık yapıldığı için kararın bozulması gerektiği belirtildi. Ayrıca, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesine ilişkin Anayasa Mahkemesi tarafından 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı gereği bazı düzeltmelerin yapılması gerektiği belirtildi. Kanun maddeleri ise şöyle sıralandı: 213 sayılı Vergi Usul Kanunu, 5237 sayılı Tür
21. Ceza Dairesi         2016/4245 E.  ,  2016/7380 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"na muhalefet
    HÜKÜM : 2004 yılı, her iki sanık hakkında:Düşme,
    2005 yılı; sanık ... için Beraat, sanık ... için Mahkumiyet

    Sanıklar hakkında sahte fatura kullanmak suçundan dava açıldığı ve mahkemece bu konuda herhangi bir hüküm kurulmadığı anlaşıldığından bu suçlara ilişkin olarak zamanaşımı süresi içinde mahallinde bir hüküm kurulması mümkün görülmüştür.
    1-) Sanıklar hakkında 2004 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçundan kurulan hükme yönelik incelemede;
    5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 7 ve 5349 sayılı Kanunla değişik 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"un 9. maddeleri hükmü karşısında; sanıklara yüklenen " 2004 takvim yılında sahte fatura düzenleme" suçunun yasada gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve sanıklar lehine olan 765 sayılı TCK"nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suç tarihinden hüküm tarihine kadar gerçekleştiğinden kamu davasının vaki zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine karar verilmesi gerektiği gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile hükümlerin istem gibi ONANMASINA,
    2-) Sanık ... hakkında 2005 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçundan kurulan hükme yönelik incelemede;
    Elde edilen delillerin hükümlülüğe yeter nitelik ve derecede bulunmadığı dosya içeriğine uygun şekilde gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan katılan vekilinin, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
    3-) Sanık ... hakkında 2005 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçundan kurulan hükme yönelik incelemede,
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle;
    T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk nedeniyle; TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin olan tüm kısımların hükümden çıkartılması ile yerlerine "TCK"nın 53. maddesinin Anayasa Mahkemesi"nin 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararı da gözetilmek suretiyle uygulanmasına” ibaresi eklenmek suretiyle, sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün kısmen isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    4- Sanık ... hakkında defter ve belgeleri ibraz etmemek suçundan kurulan hükme yönelik incelemede;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    a- Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 03.02.2009 gün ve 2008/250-13 sayılı kararında açıklandığı üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 5271 sayılı CMK’nun 231/6-c madde ve bendinde işaret olunan, zarar kavramının kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenebilir, ölçülebilir maddi zararlara ilişkin olduğu, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, zarar koşulunun ancak zarar suçlarında dikkate alınması gereken bir unsur olduğu, defter ve belge ibraz etmeme suçunda anılan maddenin aradığı anlamda somut bir zarardan söz edilemeyeceği ve sanığın sabıkasız olması da dikkate alındığında hakkında yasanın aradığı objektif ve sübjektif şartlar karar yerinde tartışılmadan, yazılı şekilde hüküm kurulması,
    b- Mahkum olduğu 15 ay hapis cezası ertelenen sanık hakkında, 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, aynı maddenin 1. fıkrasının c bendinde yer alan hak yoksunluğunun sanığın kendi alt soyu üzerindeki yetkileri bakımından uygulanamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması
    c- T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK’nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 05.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.










    Hemen Ara