Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/11457 Esas 2022/6520 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/11457
Karar No: 2022/6520
Karar Tarihi: 31.03.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/11457 Esas 2022/6520 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2021/11457 E.  ,  2022/6520 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki sigorta tahkim davasının yapılan yargılaması sonunda; Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetince verilen 31/10/2020 - 2020/İHK-23450 sayılı kararın süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı vekili, başvuranın 03/01/2019 tarihinde geçirdiği trafik kazasında malul kaldığını, bu kazanın meydana gelmesinde sigortalı aracın kusurlu olduğunu, kaza neticesinde başvuranın sürekli iş göremez durumuna düştüğünü, sigorta şirketine talepleri ile ilgili başvuru yapıldığını ancak kısmen ödeme yapıldığını, bakiye taleplerin reddedildiğini belirterek bakiye 500,00 TL kalıcı iş gücü kaybı tazminatının davalı ... şirketinden tahsilini talep etmiş, talebini 46.418,05 TL olarak artırmıştır.
    Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Uyuşmazlık Hakem Heyetince, başvurunun kabulü ile 46.418,00 TL kalıcı iş gücü kaybı tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, karara, davalı vekilince itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyetince, itirazın reddine karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, Sigorta İtiraz Hakem Heyeti kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
    Dava, trafik kazasından kaynaklanan yaralanma sebebiyle cismani zarar istemine ilişkindir.
    Dosya kapsamından; kaza tespit tutanağında sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsünün asli kusurlu, başvuranın tali kusurlu olduğunun belirlendiği, Uyuşmazlık Hakem Heyetince tahkim komisyonu bilirkişisinden alınan kusur raporuyla; davalıya sigortalı ... plakalı araç sürücüsü ...’ün 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 84/H (Kavşaklarda geçiş önceliğine uymama) maddesinde yer alan 57/1-c (Kavşak kollarının trafik yoğunluğu bakımından farklı oldukları işaretlerle belirlenmemiş ise, motorsuz araç sürücülerinin motorlu araçlara, motorlu araçlardan soldaki aracın, sağdan gelen araca geçiş hakkını vermemesi) kuralını ihlal ederek %100 asli kusurlu olduğu, ... plaka sayılı motosiklet sürücüsü ...’ın herhangi bir kural ihlali olmadığı ve %0 kusurlu (kusursuz) olduğu yönünde kanaat bildirildiği ve Uyuşmazlık Hakem Heyetince, kaza tespit tutanağı ve
    alınan bilirkişi raporu arasındaki çelişki giderilmeden davalıya sigortalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu kabul edilerek hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.
    O halde, İtiraz Hakem Heyetince, soruşturma dosyası ve varsa ceza mahkemesi dosyası da dosya içerisine alınarak, dosyanın Adli Tıp Kurumu, İTÜ Kürsüsü veya Karayolları Genel Müdürlüğü Trafik Fen Heyeti gibi kurumlardan seçilecek konusunda uzman bilirkişi kuruluna tevdii ile kaza tespit tutanağı ve eldeki davada alınan bilirkişi raporunun birlikte irdelenerek tüm dosya kapsamı ile oluş şekline göre olaydaki kusur oranlarının duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespiti ve meydana gelebilecek çelişkilerin giderilmesi yönünden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınması, ondan sonra dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirilip varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    2- Haksız fiil sonucu çalışma gücünde kayıp olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının tespiti açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru bir şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi 11/10/2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013-01/06/2015 tarihleri arası Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01/06/2015-20/02/2019 tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, 20/02/2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
    Eldeki dosyada; kaza sonrası düzenlenen ve hükme esas alınan Anamur Devlet Hastanesi tarafından düzenlenen 13/11/2019 tarihli raporda Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre davacının kazadan kaynaklı sürekli maluliyet oranının %10 olduğu tespit edilmiştir. İş bu rapor kaza tarihi itibariyle yürürlükte olmayan yönetmeliğe göre hazırlanmış olup hüküm kurmaya elverişli değildir. Eksik inceleme ile karar verilemez.
    O halde İtiraz Hakem Heyetince; davacının kaza tarihi ve sonrasındaki tüm tedavi evrakları da eklenerek, davacıya ait dosyada mevcut raporlar da irdelenmek suretiyle , kaza tarihinde yürürlükte olan (03/01/2019) Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde, rapor alınıp, sonucuna göre temyiz eden davalı lehine usuli kazanılmış haklar da gözetilmek suretiyle karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
    4-Kabule göre, Sigortacılık Kanunu 30/17 maddesi ile 19/01/2016 tarihli ve 29598 Resmi Gazete'de yayımlanarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16/13 maddesi uyarınca "Tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir. Heyetçe verilen kararda davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16/13 maddesinin uygulanması gerektiği
    gözönüne alınarak AAÜT'nin 17. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi, ancak hesaplanan miktarın maktu vekalet ücretinin altında kalması halinde maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2), (3) ve (4) numaralı bentlerde belirtilen nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 31/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara