Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/10034 Esas 2015/10672 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/10034
Karar No: 2015/10672
Karar Tarihi: 03.12.2015

Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/10034 Esas 2015/10672 Karar Sayılı İlamı

17. Ceza Dairesi         2015/10034 E.  ,  2015/10672 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
    1-Sanık ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1- T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    2-Yapılan yargılama giderlerinin, sanıklardan payları oranında alınmasına karar verilmesi gerekirken müteselsilen tahsiline karar verilmesi; bu dava sebebiyle yapılan toplam 17,50 TL yargılama giderinden sanığın payına düşen miktarın 6352 sayılı Yasa"nın 100. maddesi ile CMK"nın 324. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen cümle gereğince, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun"un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olduğunun ve bu nedenle sanığa yargılama gideri olarak yükletilemeyeceğinin gözetilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı İPTAL kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk nedeniyle; "TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin olan tüm kısımların" hükümden çıkartılması ile yerine "TCK"nın 53. maddesinin Anayasa Mahkemesi"nin 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı da gözetilmek suretiyle uygulanmasına" ibaresinin eklenmesi, yargılama giderlerinin sanık ..."den tahsiline ilişkin kısım çıkartılarak yerine ""Mahkeme masrafı olarak yapılan toplam 17.50 TL"den sanık ..."in payına düşen 4,37 TL"nın 6183 sayılı Kanun"un 106/1. maddesinde belirlenen 20 TL"den az olması nedeniyle 6352 sayılı Kanun"un 100. maddesi ile eklenen 5271 sayılı CMK"nın 324/4 maddesi gereğince
    Devlet Hazinesine yüklenmesine"" cümlesinin eklenmesi suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    2-Sanıklar ... ve ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde;
    Sanık ... hakkında, Adana 9. Asliye Ceza Ceza Mahkemesi"nin 2004/275 E. ve 2006/1317 K. sayılı kararıyla 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan verilen ve 07.02.2006 tarihinde kesinleşen tekerrüre esas eski hükümlülüğü bulunduğu ve koşulları oluştuğu halde 5237 sayılı TCK"nın 58. maddesinin uygulanmaması, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    Sanıkların aşamalarda suçlamaları kabul etmedikleri, sanıklardan ..."ın savunmasında sanık Harun"un eşya taşınacağını söyleyerek kendisinden araç istediğini, kendisinin de arkadaşından emanet aldığı kamyoneti sanık Harun"a teslim ettiğini, daha sonra eşyaların bulunduğu yere başka bir araçla gittiğini, burada sanık Harun"un hırsızlık malı olduğunu söylemesi üzerine 1 adet set üstü ocağı alarak aracın bagajına koyduğunu, bu esnada polislerin geldiğini ve yakalandığını beyan ettiği, sanık ..."ın ise savunmasında eşyaların kendisinin yokluğunda evine bırakıldığını, daha sonra sanık Harun ve arkadaşlarının gelerek eşyaları kamyonete yüklediği esnada polislerin geldiğini ve yakalandığını beyan ettiği, sanık ..."in aşamalarda hırsızlık eylemini diğer sanık ... ile birlikte gerçekleştirdiklerini beyan ettiği ve bu beyanın sanıkların savunmaları ile örtüştüğünün anlaşılması karşısında; sanıkların üzerlerine atılı hırsızlık suçunu işledikleri hususunda savunmalarının aksini ispat edecek şekilde mahkumiyetlerini gerektirir her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği ancak tüm dosya kapsamı itibariyle ele geçirilen eşyaların müştekiye ait olması, bu eşyalardan 1 adet set üstü ocağın sanıklardan Şakir"de ele geçirilmesi, sanık Kahraman"ın ise suça konu eşyaları bir süreliğine evinde muhafaza etmesi (kabul etmesi) nedeniyle eylemlerinin 5237 sayılı TCK"nın 165. maddesinde düzenlenen suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçunu oluşturduğu gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Kabule göre;
    2- İddianamede sanıklardan ..."ın 5237 sayılı TCK"nun 39/2-b, sanıklardan ..."ın ise aynı Kanun"un 39/2-a maddesi delaletiyle cezalandırılması talep edilmesine rağmen ek savunma hakkı verilmeden, iddianamede açıkça talep edilmeyen aynı Kanunun 37/1 maddesi uyarınca cezalandırılmalarına karar verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK"nın 226. maddesine aykırı davranılması,
    3-T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafii ile sanık ... müdafiinin temyiz nedeni bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, 03.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara