Esas No: 2021/10930
Karar No: 2022/6746
Karar Tarihi: 04.04.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/10930 Esas 2022/6746 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/10930 E. , 2022/6746 K.Özet:
Sigorta tahkim yargılaması sonucunda davalı sigorta şirketine karşı açılan maddi tazminat davası hakkında verilen karara karşı yapılan itirazın reddine dair karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı tarafından açılan dava, trafik kazası sonucu yaralanma nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Kararın bozulma sebepleri arasında, hesaplamalarda eksiklikler, dosyadaki belgeler arasındaki çelişkilerin giderilmemesi, taraflar arasındaki bağlantı ve taşımanın ailevi ya da ahlaki sorumluluğun ifası dışında yapılıp yapılmadığının araştırılmadan hatır taşıması nedeniyle tazminatta indirime gidilmemesi yer almaktadır. Kararda hüküm altına alınan TBK 54. maddesi, vücut bütünlüğünün ihlali halinde malvarlığında meydana gelmesi muhtemel olan azalmanın ve dolayısıyla maddi zararın türlerini düzenlemekte, tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar şeklinde belirlemektedir. Ayrıca, kararda yer alan TBK 52. maddesi, zarar gören tarafın zarara razı olduğu veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olduğu takdirde hakimin tazminatı indirebileceği veya tamamen kaldırabileceğini hükme bağlamaktadır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki sigorta tahkim yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti'nce başvurunun kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekilince itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 25/03/2019 tarih 2019/İHK-3250 sayılı itirazın reddine dair verilen kararın süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, davacının yolcu olarak bulunduğu ve davalı nezdinde ... poliçesi olan aracın yaptığı tek taraflı trafik kazasında davacının yaralanarak malul kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 15.000TL sürekli işgöremezlik tazminatı, 500 TL geçici işgöremezlik tazminatı ve 1.450 TL maluliyet rapor ücreti olmak üzere toplam 16.950 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; ıslah dilekçesi ile talebini 153.618,55 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; başvurunun kabulü ile 128.402,17TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 23.766,38 TL geçici işgöremezlik tazminatı ve 1.450 TL rapor ücreti olmak üzere toplam 153.618,55 TL tazminatın 24/07/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Anılan karara karşı davalı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyetince davalı vekilinin itirazının reddine karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Diğer temyiz itirazlarına gelince:
Dava, trafik kazası sonucu yaralanma nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Sorumluluğu doğuran olayın, zarar görenin vücut bütünlüğünü ihlal etmesi hali 6098 sayılı TBK m. 54'te özel olarak hükme bağlanmıştır. Bu hüküm gereğince, vücut bütünlüğünün ihlali halinde mağdurun malvarlığında meydana gelmesi muhtemel olan azalmanın ve dolayısıyla maddi zararın türleri; tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar şeklinde düzenlenmiştir.
Somut olayda davacının kazada yaralandığı gerekçesiyle geçici iş göremediğinden bahisle de maddi tazminat isteminde bulunulmuştur. Davacı hakkında düzenlenen ve hükme esas alınan rapora göre davacının %11 oranında sürekli maluliyeti olduğu, iyileşme süresinin 180 gün olduğu tespit edilmiştir. Hesap bilirkişisi tarafından davacı için kaza tarihinden itibaren 180 gün için geçici işgöremezlik tazminatı hesabı yapılmış, mahkemece bilirkişi raporu esas alınarak davacı bakımından geçici işgöremezlik döneminde daha fazla efor sarf edeceği dikkate alınarak 23.766,38 TL geçici işgöremezlik tazminatına hükmedilmiştir. Dosyadaki e-bordo belgesinde davacının kaza tarihinde kamu görevlisi olarak Yapı İşleri ve Teknik Daire Başkanlığında mühendis olarak görev yaptığı anlaşılmış olup geçici iş göremezlik döneminde devlet memurlarının maaşlarını tam olarak almaları sebebiyle kazanç kaybı oluşmayacağı göz önüne alınıp, geçici işgöremez olduğu dönemdeki zararının belirlenmesi için mahrum kaldığı ek ödemeleri olup olmadığının araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3- Davacı tarafından dosyaya sunulan e-devletten temin edilen e-bordo ile SGK hizmet dökümüne göre davacının aynı aya ilişkin farklı gelir miktarları elde ettiği görülmekle birlikte, Hakem Heyetince hükme esas alınan 06/12/2018 tarihli aktüer bilirkişi raporunda e-bordrodaki gelir miktarına göre davacının asgari ücretin üzerinde gelir elde ettiği kabul edilerek hesaplama yapıldığı anlaşılmıştır. Söz konusu e-bordo ile SGK hizmet dökümü belgelerindeki bu çelişkinin sebebi anlaşılamamış olup, davacının kaza tarihinde elde ettiği gelirin tespiti ve belgeler arasındaki çelişkinin giderilmesi için davanın kaza tarihinde çalışmış bulunduğu kurumdan davacının geliri sorularak, davacının kaza tarihindeki geliri tespit edilmek suretiyle (kararı yalnızca davalının temyiz ettiği ve rapordaki diğer hususlarda davalı yararına usuli kazanılmış hak oluştuğu için, hesabın 2018 verileriyle ve işlemiş/ işleyecek devre belirlemesinde 2018 yılı esas alınarak yapılması) daha önce rapor düzenleyen bilirkişiden denetime elverişli ek rapor alınıp, oluşacak sonuca göre hükmü temyiz eden davalı lehine oluşan usuli kazanılmış hak da dikkate alınmak suretiyle karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle, yazılı biçimde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Kararın bu sebeple de bozulması gerekmiştir.
4-Davalı taraf, davacının sigortalı araçta hatır için taşındığı savunmasında bulunarak bu sebeple tazminatta indirim yapılmasını talep etmiş; Hakem Heyeti tarafından, davacının hatır için taşındığına ilişkin dosyada delil olmadığı gerekçesiyle, davalı yanın hatır savunmasına itibar edilmemiştir.
Kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK'nın 52. maddesinde; zarar gören taraf, zarara razı olduğu veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olduğu yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırdığı takdirde hakimin, tazminatı indirebileceği veya tamamen kaldırabileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda; davacının sigortalı araçta yolcu olduğu, aracın Ankara’dan Aksaray istikametine doğru seyri sırasında, kazanın Şereflikoçhisar ilçesinde meydana geldiği, dosya arasında ceza dosyasının ve ceza dosyasında alınan taraf beyanlarının bulunmadığı, araç sürücüsü .... ile davacının akraba veya arkadaş olup olmadığı, taraflar arasındaki bağlantının dosya kapsamından anlaşılamadığı, hakem heyetince taraflar arasındaki taşımada davacının da yararı bulunup bulunmadığı, ailevi ya da ahlaki bir sorumluluğun ifası için taşımanın yapılıp yapılmadığı hususunun araştırılmadığı anlaşılmaktadır.
Açıklanan sebeplerle; ceza dosyası ve ceza dosyası kapsamında alınan taraf beyanları ile, davacı ve araç sürücüsü ile araçtaki varsa diğer yolcuların nüfus kayıt örnekleri temin edilip davacının araç işleteni/sürücüsü ile olan yakınlık derecesinin saptanması; yakınlık derecesi de gözetilerek taşımanın ailevi ya da ahlaki sorumluluğun ifası dışında bir nedenle yapılıp yapılmadığının değerlendirilmesi; yapılacak bu tespitlere göre tazminattan hatır taşıması nedeniyle indirim yapılıp yapılmayacağının gerekçelendirilmesi gerekirken, eksik araştırma ile karar verilmesi doğru olmamıştır.Kararın bu nedenle de bozulması gerekir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2), (3) ve (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, diğer temyiz itirazlarının (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle reddine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 04/04/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.