Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/16527 Esas 2022/6681 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/16527
Karar No: 2022/6681
Karar Tarihi: 04.04.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/16527 Esas 2022/6681 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2021/16527 E.  ,  2022/6681 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi
    İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün temyizen tetkiki davacı vekili ile davalılar.... İnş.Maden Hazır Beton San. ve Tic.Ltd.Şti. ve ..... İnşaat San. A.Ş. vekili tarafından talep edilmiş, davalılar vekillerince de duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 01/03/2022 Salı günü davacı vekili Av. ..... ile davalılar ..... İnşaat San. A.Ş. ve ..... İnş.Maden .... Beton San. ve Tic.Ltd.Şti. vekili Av. ... geldiler. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan tarafların vekilleri dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı vekili; 06/08/2014 tarihinde davacıya ait yer altı enerji iletim hattı yer altı kablolarının, Ihlamur Vadisi Projesi kapsamında davalı ... belediyesi ile DSİ tarafından ortak yürütülen Çubuk Çayı ıslah çalışmaları nedeniyle DSİ yüklenicisi olan ..... İş Ortaklığına ait fore kazık makinesi operatörünün yapmış olduğu delme işlemi esnasında hasar gördüğünü ve hattın arızalanarak servis dışı kaldığını, proje nedeniyle yer altı hat projeleri verildiğini gibi, güzergahın tüm fore kazık delmelerinden önce defalarca gösterildiğini, hasara neden olan ilave delme işleminin müvekkili kurum yetkililerinin bilgisi dışında yapıldığını, durumun önemi ve aciliyetine binaen hasarın dava dışı .... A.Ş ile yapılan sözleşme kapsamında giderilerek enerji nakil hattının devreye alındığını belirterek, meydana gelen zararın avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı DSİ vekili; müvekkili ile davalı ... arasında Çubuk Çayının 3.100 metrelik kısmının ıslahına ilişkin imzalanan 21/09/2012 tarihli protokol uyarınca üçüncü şahıslara verilecek zararlardan dolayı tüm sorumluluğun belediyeye ait olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ... Belediyesi vekili; Çubuk Çayı ıslah işinin DSİ tarafından diğer davalı ... ortaklığına ihale edildiğini, yer tesliminin DSİ tarafından yapıldığını, ihalesi ve kontrolü DSİ tarafından yapılan işin proje uygulamasının belediye sınırlarından geçmesi nedeniyle DSİ ile aralarında protokol imzalandığını, bu protokol uyarınca belediyenin sadece hat boyunca deplasesi gereken alt ve üst yapı işlerini üstlendiğini, bu kapsamda davacı tarafından çalışma sahası boyunca teknik personel görevlendirildiğini, davacı tarafından enerji geçiş hatları ile ilgili tüm bilgilerin DSİ tarafından davacıdan alındığını, olay günü hasar oluşmadan önce bölgede bulunan davacı kurum yetkililerinin yüklenici firma yetkililerine kablo geçişlerini açıp gösterdiğini, kablo bulunan bölümün işaretlendiğini, 5-6 metre aralıklı kazık çakılmaması gereken mesafenin işaretlenerek yüklenici firma yetkililerine teslim edildiğini, ancak alınan tüm önlemlere rağmen davalı ... ortaklığına ait delme makinası operatörünün salt kişisel kusuru sonucu kablolara zarar verildiğini, müvekkilinin olayda herhangi bir kusuru bulunmadığını savunarak, davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ... vekili; yer göstermede hata yapılmasından müvekkilinin sorumlu olmayacağını, yer gösterilmeden kazıkları çakmadıklarını, çalışma sahasındaki hatların deplase edilerek müvekkiline tesliminden davalı belediyenin sorumlu olduğunu, ek kablo ile hasarın giderilmesi mümkünken tüm hattın değişmesinin haksız olduğunu, hurda bedelinin düşülmediğini savunmuştur.
    İlk Derece Mahkemesince; Ihlamur Vadisi Projesi kapsamında davalı belediyenin iş sahibi konumunda olduğu, proje dahilindeki Çubuk Çayının 3.100 metrelik hat boyunca ıslahı işinin davalı ... ile davalı DSİ arasında imzalanan protokol uyarınca DSİ tarafından üstlenildiği, DSİ’nin de işi davalı ... ortaklığına ihale ederek yaptırdığı, tüm davalıların proje kapsamında yapılan iş ve işlemler sırasında üçüncü kişilere verdikleri zararlardan sorumlu oldukları, ancak davalı ... ile davalı DSİ tarafından kamu gücüne dayalı olarak yapılan iş ve işlemler sırasında hizmet kusuruna dayalı olarak üçüncü kişilere verilen zararlar nedeniyle açılacak davalarda görev yargı yerinin idare mahkemeleri olduğu, davalı ... ortaklığını oluşturan şirketlerin zarardan haksız fiil hükümlerine göre sorumlu oldukları, 240 metrelik hattın yenilenmesi nedeniyle ekonomik değeri bulunan hasarlı kabloyu dava tarihinden sonra satan davacının gelir elde ettiği, bu nedenle hasarlı kablo bedelinin tazminattan mahsup edildiği, hasarlı kablonun yenisi ile değişmesinden sonra yapılan test ve kabul işlemleri sırasında yapılan olağan personel giderlerinin aylık ve düzenli olarak personele ödendiği ve hasar ile doğrudan bir illiyet bağı bulunmadığı, test bedeli, mühendislik bedeli ve vasıta kira bedeli olarak talep edilen kalemlerin de davacı tarafından dışarıdan hizmet almak suretiyle gerçekleştirilmediği ve bu masrafların davalılara yükletilemeyeceği gerekçesiyle, davalı ... Belediyesi ve DSİ hakkında açılan davaların yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle usulden reddine, davalı ... İnşaat A.Ş ve ..... Ltd. Şti. hakkında açılan davanın kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hükme karşı davacı vekili ile davalılar ..... İnş. San. AŞ ve ..... İnşaat Tic. Ltd. Şti. vekili istinaf yoluna başvurmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince; 11/02/1959 günlü ve 17/15 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da belirtildiği gibi, belirli bir plan ve proje kapsamında yapımı gerçekleştirilen iş esnasında meydana gelen zarar nedeniyle kamu kurumu niteliğindeki davalılar aleyhine açılan davada hizmet kusuruna dayanıldığı ve idari yargıda görülmesi gerektiğinden anılan davalılar yönünden yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle usulden ret kararı verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, test ve kabul işleminin davacı şirket elemanlarınca yapılması nedeniyle davacı şirket tarafından ayrıca bir bedel ödenmediği ve bu talebin reddine karar verilmesinin ve hurda bedelinin davacıda kaldığı gözetilerek belirlenen zarardan mahsup edilmesinin yerinde olduğu, AAÜT’nin 3. maddesinin 2. bendi uyarınca red sebebi farklı olan davalılar yönünden ayrı ayrı vekalet ücreti hükmedilmesi gerektiğinden kurulan hükümde hata bulunmadığı, aynı haksız eylemden değişik hukuki nedenlerle sorumlu olanlardan her birinin zarar nedeniyle davacıya karşı müteselsil olarak sorumlu olduğu, zarar görenin müteselsil sorumluların tümünden veya birinden zararın tamamını veya bir kısmının tazmini talep edebileceği, ilk derece mahkemesince alınan bilirkişi raporunda davalı şirketlerin zararın meydana gelmesinde %30 oranında kusurlu olduklarının tespit edilmiş olmasına göre iç ilişkide rücu hakları saklı kalmakla belirlenen zararın tamamından sorumlu tutulmalarında bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle, davacı vekilinin ve davalılar .... İnş. San. AŞ ve .....İnşaat Tic. Ltd. Şti. vekilinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiş; bölge adliye mahkemesi kararı davacı ile davalılar ...... İnş. San. AŞ ve ..... İnşaat Tic. Ltd. Şti. vekillerince temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve HMK’nın 355. maddesindeki kamu düzenine aykırılık halleri resen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp karar verilmiş olmasına ve verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiş olmasına göre davacı vekili ile davalı ... İnş. San. A.Ş ve .... İnş. Tic. Ltd. Şti. vekillerinin yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün HMK’nın 370/1. maddesi gereğince ONANMASINA, HMK’nın 373. maddesi uyarınca dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine gönderilmesine, 3.815,00 TL vekalet ücretinin davalılar.... İnş.Maden .... Beton San. ve Tic.Ltd.Şti. ve ... İnşaat San. A.Ş.'den alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, aşağıda dökümü yazılı 13.846,30 TL fazla alınan temyiz peşin harcın davacıya geri verilmesine ve aşağıda dökümü yazılı 41.839,59 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılar .... İnşaat San. A.Ş ve ..... İnş. .... Hazır Beton San. ve Tic.Ltd.Şti.'den alınmasına 04/04/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara