Esas No: 2021/13336
Karar No: 2022/6658
Karar Tarihi: 04.04.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/13336 Esas 2022/6658 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/13336 E. , 2022/6658 K.Özet:
Ticaret Mahkemesi'nde görülen bir tazminat davasında, davalı trafik sigortacısının aracının davacının aracına çarpması sonucu meydana gelen kaza nedeniyle davacı %16,3 oranında malul kalmıştır. Davacı, işgücü kaybı tazminatı talebiyle davalıya dava açmış, Uyuşmazlık Hakem Heyeti davacının talebini kabul etmiştir. Ancak, Davalı İtiraz Hakem Heyeti tarafından davalının itirazları kabul edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacı ve davalı avukatları tarafından temyiz edilmiştir. Mahkeme kararında, davalının trafik sigortalı araç sürücüsünün kazada tam kusurlu olduğu kabul edilmiştir. Maluliyet oranı, yönetmelik ve cetveller doğrultusunda belirlenmiştir. İşgücü kaybı tazminatı hesaplanırken PMF 1931 Tablosu'nun kullanılması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, tarifeye göre belirlenen nispi vekalet ücretinin 1/5'i tutarında olması gerektiği vurgulanmıştır. Kararda, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 1426/1., Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13. maddeleri ve AAÜT'nin 17/2. maddesi detaylı bir şekilde açıklanmıştır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine, Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından davanın kabulüne ve İtiraz Hakem Heyeti tarafından davalı vekilinin itirazının kabulüyle davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın, davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde temyizi istenilmekle, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
K A R A R
Davacı vekili; davalının trafik sigortacısı olduğu aracın davacının idaresindeki araca çarpmasıyla oluşan kaza sonucunda davacının yaralanıp % 16,3 oranında malul kaldığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 15.500,00 TL. sürekli işgücü kaybı tazminatının avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini, 1.500,00 TL. rapor giderinin de yargılama giderleri içinde tahsilini talep etmiş; ıslahla, sürekli işgücü kaybı tazminatı taleplerini 154.832,73 TL'ye yükseltmiştir.
Davalı vekili; kusur ve maluliyete itiraz ederek davanın reddini savunmuştur.
Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından; davanın kabulü ile 154.832,73 TL. sürekli işgücü kaybı tazminatının 13/06/2020 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, 1.500,00 TL. rapor masrafının yargılama giderleri içinde tahsiline dair verilen karara, davalı vekili tarafından yapılan itiraz üzerine, İtiraz Hakem Heyeti tarafından, davalı vekilinin itirazının kabulü ile UHH kararının kaldırılmasına; davanın kısmen kabulüne ve 119.273,21 TL. sürekli işgücü kaybı tazminatının 13/06/2020 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazla isteğin reddine karar verilmiş; karar, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine; özellikle, kazanın oluş biçimi de dikkate alındığında, davalıya trafik sigortalı araç sürücüsünün kazada tam kusurlu olduğuna ilişkin kabulün yerinde görülmesine; davacının kaza nedeniyle oluşan maluliyet oranını, kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik ile ekindeki cetvellere uygun biçimde belirleyen 02/03/2020 tarihli uzman doktor heyeti raporunun karara esas alınmasında bir isabetsizlik görülmemesine; davalı için temerrüt tarihinin usulünce saptanmış olmasına; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 1426/1. maddesi gereği, zararın kapsamının belirlenmesi için davacı tarafından yapılan makul gider niteliğindeki rapor ücretinden davalı sigortacının sorumlu olmasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Trafik kazasında bedensel zarara uğrayan ve buna dayalı olarak işgücü kaybı tazminatı isteminde bulunan hak sahiplerinin bakiye ömürleri daha önceki yıllarda Fransa'dan alınan 1931 tarihli "PMF" cetvellerine göre saptanmakta ise de; Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, BNB Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi'nin çalışmalarıyla "TRH 2010" adı verilen "Ulusal Mortalite Tablosu" hazırlanmıştır. Gerçek zarar hesabı, özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Bu durumda; Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve yine bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içerdiği göz önüne alındığında, Dairemizce de tazminat hesaplamalarında TRH 2010 Tablosu'na göre bakiye ömür sürelerinin belirlenmesinin, güncel verilere ve ülkemiz gerçeklerine daha uygun olacağına karar verilmiştir. Bu itibarla; İHH kararına esas alınan tazminat hesaplamasında, TRH 2010 Tablosu'nun kullanılmasında bir isabetsizlik görülmemiş olmakla birlikte, davacı vekilinin yargılama aşamasında rapora itirazda bulunmadığı ve temyiz dilekçesinde PMF 1931 Tablosu'nun kullanılması gerektiğine ilişkin itiraz ve kabulü nedeniyle, tazminat hesabında PMF 1931 Tablosu'nun (TRH 2010 Tablosu'ndan daha kısa ömür süresi belirlediği halde davacı kabulü gereği) kullanılması gerekli görülmüştür.
Davacının hak kazanabileceği işgücü kaybı tazminatının hesaplanması için alınan ve İHH tarafından da karara esas kabul edilen 23/11//2020 tarihli aktüer raporunda; 01/06/2015 tarihli ... Genel Şartları dahilinde, TRH 2010 Yaşam Tablosu'na göre ve %1,8 teknik faiz uygulanarak, işleyecek devre bakımından ise "devre başı ödemeli belirli süreli rant" formülü kullanılarak tazminat hesabı yapılmıştır. Tazminat hesaplamasında, yeni ZMSSGŞ ve ekindeki cetvellere göre hesaplama yapılmış ise de, Anayasa Mahkemesi'nin 17/07/2020 tarih- 2019/40-2020/40 sayılı kararı ile; KTK'nun 90. maddesindeki "bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir" bölümündeki "bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda" ibaresinin Anayasa'ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir. Bu nedenle; işgücü kaybı tazminatı hesabında, yeni ... Genel Şartları ekindeki cetvellerin kullanılması mümkün olmadığından ve %1,8 teknik faiz ile devre başı ödemeli belirli süreli ranf formülü uygulaması anılan cetvellerle getirildiğinden, artık uygulanması mümkün değildir. Tazminat hesaplamasının, %1,8 teknik faiz uygulanmadan ve Yargıtay uygulamaları ile kabul edilen progresif rant yöntemi kullanılarak yapılması gereklidir ki, esas alınan rapor bu yönüyle de yeterli bir rapor değildir.
Açıklanan tüm bu hukuki ve maddi vakıalar karşısında; davacı için, PMF 1931 Tablosu'na göre muhtemel bakiye ömür süresinin belirlenmesi (davalı lehine olacak biçimde daha kısa ömür süresi belirlediği halde davacı vekilinin temyiz dilekçesindeki talebiyle bağlı kalınması gerektiğinden), % 1,8 teknik faiz uygulanmadan ve işleyecek devre bakımından da "progresif rant" formülü kullanılarak tazminatın hesaplanmasının gerektiği dikkate alınmak suretiyle, anılan biçimde hesaplama yapan ve davacı tarafın kabul edip üzerinden ıslahı yaptığı 23/11/2020 tarihli aktüer raporunun (PMF progresif rant tekniğiyle hesap yapan alternatifin) karara esas alınması gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı biçimde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3-5684 sayılı Sigortacılık Kanunu, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13. maddesi ve karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT'nin 17/2. maddesi gereği, davacı yararına hükmedilecek vekalet ücretinin, tarifeye göre belirlenen nispi vekalet ücretinin 1/5'i tutarında (maktu ücretin altında kalmamak kaydıyla) olması gerektiği gözetilmeden, fazla (nispi tam) vekalet ücretine karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE; İHH kararının (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı yararına, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı yararına BOZULMASINA; dosyanın, hakem dosyasının saklanması kararını veren İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi'ne gönderilmesine; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalıya geri verilmesine 04/04/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.