21. Ceza Dairesi 2016/9311 E. , 2016/7376 K.
"İçtihat Metni"Resmi belgede sahtecilik suçundan sanık ... hakkında yapılan yargılama sonucunda; sanığın mahkumiyetine ilişkin ...Asliye Ceza Mahkemesince verilen 04.10.2012 tarihli hükmün sanık tarafından temyizi üzerine Dairemizin 22.02.2016 gün ve 2015/6556-1553 E.-K. Sayılı düzeltilerek onama kararına karşı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 13.10.2016 gün ve 2016/258234 sayılı yazısı ile 6352 sayılı Kanun"un 99. maddesi ile değişik 308. maddesi uyarınca itiraz edilmekle Dairemize gönderilen dosya incelendi: İtiraz nedenlerinin yerinde olduğu anlaşılmakla, itirazın kabulü ile, Dairemizin 22.02.2016 gün ve 2015/6556-1553 E.-K. sayılı kararının CMK"nın 308/3. maddesine göre DÜZELTİLMESİNE ve KALDIRILMASINA;
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak:
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.04.2014 gün, 2013/11-397 E., 2014/202 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere, 765 sayılı TCK ile 5237 sayılı TCK.nun “Kamu güvenine karşı suçlar” bölümünde düzenlenen ve belgenin gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesi ile kamu güveninin sarsıldığı kabul edilerek suç sayılıp yaptırıma bağlanan “resmi belgede sahtecilik” suçlarının hukuki konusunun kamu güveni olduğu, suçun işlenmesi ile kamu güveninin sarsılması dışında, bir veya birden fazla kişi de haksızlığa uğrayıp, suçtan zarar görmesi halinde dahi, suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireylerin tamamının, diğer bir ifadeyle kamunun olduğuna dair kabulünün etkilenmeyeceği, eylemin belirli bir kişinin zararına olarak işlenmesi halinde bu kişinin mağdur değil, suçtan zarar gören olacağının kabulü gerekeceği ve 5237 sayılı TCK"nun 43. maddesi uyarınca; "bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla ya da aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi" durumunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanması mümkün olduğu da gözetilerek açıklanan ilkeler doğrultusunda sanığın incelemeye konu davada yer alan suça konu 21.370 TL"lik senetten başka aynı bankaya ibraz edilen 21.320 TL bedelli senet ile ... 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2012/123 esasında görülen davada sanığın resmi belgede sahtecilik suçundan mahkum olduğu ve kararın kesinleştiği anlaşılmakla, sanığın fiillerinin her biri yenilenen kastla işlenmiş ayrı suçları mı, yoksa bir suç işleme kararının yerine getirilmesi amacıyla kanunun aynı hükmünü, kısa zaman aralıkları içerisinde, birkaç kez ihlal etmek suretiyle zincirleme tek suçu mu oluşturduğunun değerlendirilmesi bakımından kesinleşmiş dava dosyasının bu dosya içine konulması, sanığın suça konu senetleri ilgili bankaya ibraz ettiği tarih/tarihler ilgili bankadan sorulmak suretiyle tespit edilerek, aynı anda ibraz edildiklerinin anlaşılması halinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanamayacağı ve sahte belge sayısının TCK"nın 61. maddesi uyarınca temel cezanın belirlenmesinde dikkate alınabileceği, suça konu senetlerin farklı tarihlerde ibraz edildiğinin tespit edilmesi halinde ise zincirleme şekilde işlenmiş tek bir resmi belgede sahtecilik suçunun oluşacağı, zincirleme suç ilişkisi içindeki eylemlerden bazılarının kesinleşmiş mahkumiyet hükmüne konu olmasının diğer eylemlerin dava konusu yapılmasına engel olmayacağı, bu kapsamda, sonradan sübutu kabul edilen eylem nedeniyle münhasıran önceki cezada zincirleme suç hükümlerinin uygulanması nedeniyle ortaya çıkacak olan ilave cezaya hükmolunabileceğinden, sanığın hukuki durumunun buna göre takdir ve değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik soruşturma sonucu yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
Kabule göre de;
T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK’nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanık hakkındaki infazın durdurulmasına, başka suçtan tutuklu ya da hükümlü bulunmadığı takdirde derhal salıverilmesi için yazı yazılmasına, 05.12.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.