Esas No: 2021/13252
Karar No: 2022/6652
Karar Tarihi: 04.04.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/13252 Esas 2022/6652 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/13252 E. , 2022/6652 K.Özet:
Trafik kazası sonucu maluliyet oluşan bir davada, Uyuşmazlık Hakem Heyeti'nin davacı lehine verdiği karara davalı itiraz etti. Ancak İtiraz Hakem Heyeti de davalının itirazını reddetti. Davalı vekili temyiz başvurusunda bulundu. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, raporun düzenlendiği heyette psikiyatri uzmanı bulunmaması sebebiyle verilen kararın esas alınamayacağına hüküm verdi. Ayrıca maluliyet oranının doğru şekilde tespiti için başka bir hastaneden rapor alınması gerektiği belirtildi. Kararda ayrıca, vekalet ücretinin tarifeye göre belirlenen nispi ücretin 1/5'i tutarında olması gerektiği hatırlatıldı.
Kanun Maddeleri:
- 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu
- Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13. maddesi
- AAÜT'nin 17/2. maddesi
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine, Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından davanın kabulüne ve İtiraz Hakem Heyeti tarafından davalı vekilinin itirazının reddine dair verilen kararın davalı vekili tarafından süresi içinde temyizi istenilmekle, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
K A R A R
Davacı vekili; davalının trafik sigortacısı olduğu aracın davacının idaresindeki araca çarpmasıyla oluşan kaza sonucunda davacının yaralanıp alınan rapora göre % 12 oranında malul kaldığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 6.000,00 TL. maluliyet tazminatının faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 13/08/2018 tarihli ıslah dilekçesiyle, taleplerini 97.625,09 TL'ye yükseltmiştir.
Davalı vekili; kusur ve maluliyete itiraz ederek davanın reddini savunmuştur.
Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından; davanın kabulü ile 97.625,09 TL. tazminatın 21/02/2018 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline dair verilen karara, davalı vekili tarafından yapılan itiraz üzerine, İtiraz Hakem Heyeti tarafından, davalı vekilinin itirazının reddine karar verilmiş; karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine; özellikle, UHH kararına karşı yapılan itiraz başvurusuna konu edilmeyen yönlere (tazminat hesap biçimi) ilişkin temyiz itirazlarının incelenemeyecek olmasına göre, davalı vekilinin diğer bütün temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru biçimde belirlenmesi gereklidir. Sözkonusu belirlemenin ise, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Somut olayda; kaza neticesinde davacının maruz kaldığı yaralanmaya ilişkin olarak alınan Dokuz Eylül Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 16/07/2018 tarihli raporda, davacının kaza nedeniyle oluşan maluliyeti %15 olarak belirlenmiştir. Anılan bu raporun tanziminde, kaza tarihi itibariyle uygulanması gereken 30/03/2013 tarihli Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri ile ekindeki cetvellerin kullanılması, Dairemizin yerleşik uygulamalarıyla kabul edildiğinden kullanılan cetvel bakımından rapor usule uygundur. Ne var ki; raporu düzenleyen 3 kişilik heyetin adli tıp uzmanlarından oluştuğu ve heyette psikiyatri uzmanı bulunmadığı görülmektedir. Rapor düzenleyen heyetin teşkili (psikiyatri uzmanının heyette bulunmayışı) bakımından rapor, 30/03/2013 tarihli Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik'in 6. maddesine uygun olmadığından, karara esas alınabilecek nitelikte değildir.
Diğer yandan; davacının kaza nedeniyle sol dizinde 4 cm çaplı şişlik, sol dirseğinde 1 cm çaplı abrazyon oluştuğu ve başkaca yaralanmasının bulunmadığı dikkate alındığında; davacının, kalan muhtemel ömür süresinin ve bu süredeki iyileşme ihtimalinin yüksekliği ile yaralanmasının derecesine göre, travma sonrası stres bozukluğu olarak tespit edilen maluliyete esas arıza bakımından, takdiren yapılacak indirimin (karara esas raporda 1/2 olarak uygulanan) daha yüksek belirlenmesinin gerekip gerekmeyeceğinin de gözetilmesiyle muayene edilmesi ve rapor düzenlenmesi gerektiği dikkate alınmalıdır.
Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında; davacının kaza nedeniyle oluşan travma sonrası stres bozukluğu nedenine dayanan maluliyet oranının, yukarıdaki açıklamalar ışığında tespiti için, en yakın üniversite hastanesinin adli tıp bölümünden (içinde psikiyatri uzmanı da bulunan heyetten) muayene sonuçlarına göre rapor tanziminin istenmesi ile oluşacak sonuca göre (maluliyet oranı bakımından davalı lehine oluşan usuli kazanılmış haklar gözetilerek) karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle karar verilmesi doğru olmamıştır.
3-5684 sayılı Sigortacılık Kanunu, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13. maddesi ve karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT'nin 17/2. maddesi gereği, davacı yararına hükmedilecek vekalet ücretinin, tarifeye göre belirlenen nispi vekalet ücretinin 1/5'i tutarında (maktu ücretin altında kalmamak kaydıyla) olması gerektiği gözetilmeden, nispi tam vekalet ücretine karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA; dosyanın, hakem dosyasının saklanması kararını veren İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi'ne gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 04/04/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.