Esas No: 2022/1054
Karar No: 2022/6678
Karar Tarihi: 04.04.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2022/1054 Esas 2022/6678 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2022/1054 E. , 2022/6678 K.Özet:
Sigorta şirketine başvurusuna rağmen ödemeyi yapmadığı gerekçesiyle davalıdan 5.000 TL sürekli iş göremezlik tazminatının tahsili için açılan davada, Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti davacı lehine hükmetmiş ancak davalı vekili itiraz etmiştir. Dosya incelendiğinde, maluliyet oranının doğru belirlenmediği, iş göremezlik tazminatının hesaplamada hata yapıldığı ve vekalet ücretinde fazlalık olduğu tespit edilmiştir. Kanun maddeleri olarak, Sigortacılık Kanunu'nun 30/17. maddesi, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16.13 maddesi, AAÜT'nin 13. ve 17. maddeleri belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tahkim davası hakkında, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 24/10/2020, 2020/İHK-22424 sayılı kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı (başvuran) vekili; 28/07/2018 günü davacının yolcu olarak bulunduğu aracın karıştığı tek taraflı trafik kazasında ağır yaralandığını ve maluliyet oluştuğunu, başvruya rağmen davalı ... şirketinin ödeme yapmadığını belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalarak şimdilik 5.000,00TL sürekli iş göremezlik tazminatının davalıdan tahsili isteminde bulunmuş, yargılama sırasında ıslah dilekçesiyle talebini 189.519,71TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, sigorta şirketine usulüne uygun olarak başvuru yapılmadığını belirterek, başvurunun usulden ve esasyan reddi gerektiğini savunmuştur.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; başvurunun kabulü ile 189.519,71TL sürekli iş göremezlik tazminatının, 27/06/2020 tarihinden itibaren itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte aleyhine başvuru yapılan sigorta şirketinden alınarak başvuru sahibine ödenmesine karar verilmiş, davalı vekilince itiraz edilmesi üzerine, itiraz hakem heyetince, itirazın reddine karar verilmiş; karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, itiraz hakem heyeti kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru biçimde belirlenmesi gereklidir. Söz konusu belirlemenin ise Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi 11/10/2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013-01/06/2015 tarihleri arası Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01/06/2015-20/02/2019 tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, 20/02/2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Somut olayda; kaza tarihi 30/03/2016 olup uygulanması gereken Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre davacıda oluşan maluliyet oranının belirlenmesi gerekirken, Abdulhamit Han Eğitim ve Araştırma Hastanesin’den alınan 05/03/2020 tarihli ve yönetmelik atfı bulunmayan Erişkinler için Engellilik Sağlık Kurulu Raporuna dayanılarak karar verilmiştir. İtiraz hakem heyetince davacının kaza tarihi ve sonrasındaki tüm tedavi evrakları eklenerek, davacıya ait dosyada mevcut raporlar da irdelenmek suretiyle, kaza tarihinde yürürlükte olan Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde, Adli Tıp Kurumu ve üniversitelerin adli tıp anabilim dalı bölümleri gibi kuruluşlardan rapor alınıp, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile bu durumu gözetilmeden karar verilmesi usul ve yasaya uygun düşmemiş, bu durum itiraz hakem heyeti kararının bozulmasını gerekmiştir.
3- Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda 818 sayılı BK’nin 43.(6098 sayılı TBK’nin 51.) maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hakim tazminattan mutlaka indirim yapmak zorunda değilse de bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi gerekir.
Somut olayda, davacı yolcu konumundadır. Soruşturma dosyasındaki ifade tutanaklarına göre davacı ile araç sürücüsünün arkadaş oldukları anlaşılmaktadır. Davalı vekili; olayda hatır taşıması olduğunu bu sebeple indirim yapılması gerektiğini belirtmiştir. İtiraz hakem heyetince dosyada hatır taşımasının mevcudiyetini gösterir bilgi ya da belgeye rastlanmadığı gerekçesiyle olayda hatır taşıması bulunmadığı yönünde değerlendirme yapılmış ise de davacının soruşturma dosyasında mevcut 04/10/2018 tarihli ifadesinden dava dışı olan arkadaşı araç sürücüsü ile birlikte seyahat ettikleri esnada kazanın meydana geldiği ve olayda aksinin başvuran tarafından ileri sürülüp ispat edilememiş olmasına göre hatır taşıması bulunduğunun kabulü ile tazminattan %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılarak karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
4- 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 30/17. md. ve 19/01/2016 tarihli ve 29598 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik'in 6. maddesi ile Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16. maddesinin 13. fıkrasına "tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir" hükmü eklenmiştir. Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'nin 17/2. maddesinde ise "Sigorta Tahkim Komisyonları, vekalet ücretine hükmederken, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen ücretin altında kalmamak kaydıyla Tarifenin üçüncü kısmına göre avukatlık ücretine hükmeder. Tarifenin üçüncü kısmına göre nisbi avukatlık ücretine hükmedilen durumlarda da talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine tarifeye göre hesaplanan nisbi ücretin beşte birine hükmedilir" düzenlemesi yapılmıştır.
Açıklanan nedenlerle; İtiraz Hakem Heyeti'nce davacı lehine hükmedilecek vekalet ücretine ilişkin olarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16.13 maddesinin uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT'nin 13. maddesi ve AAÜT'nin 17. maddesi gereğince, maktu vekalet ücretinin altında kalmamak kaydıyla, hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, fazla vekalet ücretine karar verilmesi de usul ve yasaya uygun düşmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE; (2), (3) ve (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 04/04/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.