Esas No: 2021/13318
Karar No: 2022/6657
Karar Tarihi: 04.04.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/13318 Esas 2022/6657 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/13318 E. , 2022/6657 K.Özet:
Dava, trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle açılan tazminat davasıdır. Davacı, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla sürekli işgücü kaybı tazminatı ve rapor giderinin avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı ise kusur ve maluliyete itiraz ederek davanın reddini savunmuştur. Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından verilen kararın davacı ve davalı vekilleri tarafından itiraz edilmesi sonucu İtiraz Hakem Heyeti tarafından taraf vekillerinin itirazının reddine karar verilmiştir. Davacı vekili karara temyiz etmiştir. Mahkeme, davacının 2. artırım dilekçesi geçerli olsa da doğru hesap tekniği kullanan aktüer raporuna göre karar verilmesinin yerinde olduğu şeklindeki İHH karar gerekçesi hatalı olsa da, kararın sonucu itibariyle doğru olduğu şeklinde karar vermiştir. Kanun maddeleri: HMK md. 176.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine, Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından davanın kabulüne ve İtiraz Hakem Heyeti tarafından davacı vekili ve davalı vekilinin itirazının reddine dair verilen kararın, davacı vekili tarafından süresi içinde temyizi istenilmekle, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:
K A R A R
Davacı vekili; davalının trafik sigortacısı olduğu aracın yaptığı kaza sonucunda bu araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralanıp malul kaldığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 40.000,00 TL sürekli işgücü kaybı tazminatı ve 510,00 TL rapor giderinin avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 22/10/2020 tarihli dilekçesiyle, sürekli işgücü kaybı tazminatı taleplerini 113.155,26 TL'ye ve 10/11/2020 tarihli artırım dilekçesiyle 130.433,02 TL'ye yükseltmiştir.
Davalı vekili; kusur ve maluliyete itiraz ettiklerini, tazminattan hatır taşıması nedeniyle indirim yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından; davanın kabulü ile 113.155,26 TL sürekli işgücü kaybı tazminatının 04/03/2020 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, 510,00 TL rapor giderinin yargılama giderleri içinde davalıdan tahsiline dair verilen karara, davacı vekili ve davalı vekili tarafından yapılan itiraz üzerine, İtiraz Hakem Heyeti tarafından, taraf vekillerinin itirazının reddine karar verilmiş; karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı taraf, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak suretiyle, kısmi dava olarak açtığı davada sürekli işgücü kaybı tazminatı isteminde bulunmuş; TRH 2010 Yaşam Tablosu ve 1,8 teknik faizi kullanarak hesap yapan 19/10/2020 tarihli aktüer raporuna itiraz etmekle birlikte, bu rapor doğrultusunda, 22/10/2020 tarihli dilekçesiyle tazminat talebini (113.155,26 TL'ye) artırmış; davacı itirazlarının karşılanması amacıyla alınan, PMF Yaşam Tablosu ve progresif rant tekniği ile hesap yapan 09/11/2020 tarihli aktüer ek raporu üzerine de, 10/11/2020 tarihli dilekçesiyle, tazminat talebini (130.433,02 TL'ye) ikinci kez yükseltmiştir.
Davacının ilk ıslah dilekçesindeki bedel üzerinden tazminata karar veren UHH kararına taraf vekilleri itiraz etmiş; İHH tarafından, davacının davasının belirsiz alacak davası olduğu, talebin yükseltilmesine ilişkin ilk dilekçenin "bedel artırımı" ve ikinci dilekçenin "ıslah" dilekçesi olduğu, davacının ikinci dilekçesindeki bedeli talep edebileceği, ancak kaza ve poliçe tanzim tarihi nedeniyle TRH 2010 Tablosu ve 1,8 teknik faiz ile tazminatın hesaplanmasının gerektiği, bu nedenle de ilk aktüer raporundaki bedelin hüküm altına alınmasının doğru olduğu gerekçesiyle, taraf vekillerinin itirazının reddine karar verilmiştir.
Dava dilekçesinde davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığına dair açık ifade bulunmadığı için, İHH'nin dava türüne ilişkin nitelemesi hatalı olduğu gibi, davacının tazminat talebini iki kez yükseltebileceği kabulü de yerinde olmamıştır. Diğer yandan, Dairemizin yerleşik uygulamaları ile tazminat hesaplamasında TRH 2010 Yaşam Tablosu ve progresif rant tekniğinin kullanılması gerekmekteyse de, davacının gerek yargılama sırasındaki beyan ve kabulü gerekse temyiz dilekçesindeki talebi gözetildiğinde, PMF Yaşam Tablosu ve progresif rant tekniği ile hesaplama yapan 09/11/2020 tarihli aktüer ek raporundaki tazminatı talep hakkı olduğuna karar verilmesi gerektiği de açıktır. Bu itibarla; davacının, TRH 2010 Yaşam Tablosu ve 1,8 teknik faizle hesaplanan tazminatı talep hakkı bulunduğuna ilişkin gerekçe de yerinde olmamıştır.
Açıklanan tüm bu nedenlerle; İHH tarafından, kısmi dava olarak açtığı davada 09/11/2020 tarihli aktüer ek raporundaki (PMF- progresif rant tekniğiyle hesaplanan) tazminatı talepte haklı olan davacının, bu raporun tanziminden önce (22/10/2020'de) ıslah hakkını kullandığı, aynı dava içinde 2. kez ıslahın HMK md. 176 gereği mümkün olmadığı (doğru hesap tekniğini kullanan 09/11/2020 tarihli rapordaki bedelden hüküm altına alınmayan kısmı açacağı ek davayla talep edebileceği) gözetilerek, davacı itirazının reddine karar verilmesi gerekirken; davacının 2. artırım dilekçesi geçerli olsa da doğru hesap tekniği kullanan 19/10/2020 tarihli aktüer raporuna göre karar verilmesinin yerinde olduğu şeklindeki İHH karar gerekçesi hatalı olmakla birlikte, kararın sonucu itibariyle doğru olduğu dikkate alınmak suretiyle, davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile İHH kararının ONANMASINA; dosyanın, hakem dosyasının saklanması kararını veren İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi'ne gönderilmesine ve aşağıda dökümü yazılı 21,40 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 04/04/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.