Esas No: 2021/23887
Karar No: 2022/6833
Karar Tarihi: 05.04.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/23887 Esas 2022/6833 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/23887 E. , 2022/6833 K.Özet:
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi, tasarrufun iptali davasında verilen hükümde, davacının dava konusu taşınmazların satışının iptalini talep ettiği, ilk derece mahkemesinin satışa ilişkin tasarrufların iptaline karar verdiği, ancak davalılar arasındaki taşınmazların satış bedelleri üzerinden sorumluluğun yanlış hesaplandığı gerekçesiyle istinaf başvurusu yapıldığı belirtilmiştir. İstinaf mahkemesi ise davalıların beyanlarına ve ödeme belgelerine göre taşınmazların satışı ve satış bedellerinin doğru hesaplandığına karar vermiş, ancak bir taşınmazda ipotek alacaklısına yapılan satışta sorumluluk miktarının rayiç bedel üzerinden belirlenmesinde bir hata yapıldığına karar vererek düzeltilmesini istemiştir. Sonuç olarak, davalıların temyiz istemleri reddedilerek ilk derece mahkemesi kararı onanmış ve dava dosyası yeniden incelemeye gönderilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- HMK'nın 370/1. maddesi
- HMK'nın 372/1. maddesi
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 11. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün temyizen tetkiki davalılar ..., ... ve ... tarafından talep edilmiş, davalılar ... ve ... vekilince duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 16.03.2022 Çarşamba günü davacı vekili Av......ile davalı ... vekili Av. ......ile davalılar ... ve ... vekili Av. ... geldiler. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan tarafların vekilleri dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı alacaklı vekili, davalı borçlu ..... hakkında takip yaptıklarını takibin semeresiz kaldığını, dava konusu taşınmazlarını diğer davalı üçüncü kişilere devrettiğini belirterek, davalılar arasındaki tasarrufun iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar ..... ve ..... vekili, davanın görülebilmesi için gerekli olan aciz belgesinin sunulmadığını, müvekkili .....’nın Sakarya’da emlak komisyonculuğu yaptığını, taşınmazları kar amaçlı aldığını, borçlunun İstanbul’da oturduğunu tanımadığını belirtmiştir.
Davalı ..., taşınmaz ilanını internetten gördüğünü ve banka kredisi çekerek aldığını, taşınmazda halen oturduğunu beyan etmiştir.
Davalı ... vekili, müvekkilinin emlak alım satımı yaptığını, borçluyu tanımadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı ..., cevap dilekçesi sunmamıştır.
İlk derece mahkemesi, dava konusu Ataşehir'de bulunan taşınmazın borçlu ..... tarafından bizzat davalı ...'un vekili ..... vasıtasıyla 10/11/2015 tarihinde satıldığı, ancak dairede oturan kiracının satın alan ... adına kira ödemesi yapmadığı ve kısa bir süre sonra dairenin 02/12/2015 tarihinde yine ...'a vekaleten ..... vasıtasıyla ...'a satıldığı, ...'ın daireyi oturmak için satın aldığı, satın almak için banka kredisi çektiği, kredilerini düzenli olarak kendi hesabından ödediği, taşınmazın belirlenen gerçek değerindeki bedelini satıcıya ödediği anlaşıldığından Ataşehir'de bulunan taşınmazın ...'a yapılan satışın gerçek bir satış olduğu bu davalı yönünden davanın reddine, ancak taşınmazda ....'dan satın alan ...'un taşınmazı tapuda gerçek değerinde satın almış gibi gözükse de kiracı ile hiç muhatap olmaması, ödediği parayı kanıtlayıcı herhangi bir delil göstermemesi nedeniyle bu davalının gerçek alıcı olmadığı, davalı ... ile iş birliği halinde hareket ettiği anlaşıldığından satış bedeli miktarı ile mal varlığından sorumlu tutulması gerektiği kanaatine varıldığı, Başakşehir'de bulunan taşınmazın ... tarafından bulunarak kardeşi olan ...'a satıldığı ancak satış bedelinin ödendiğine ilişkin dosyaya herhangi bir delil sunulmadığı, taşınmaz üzerinde bulunan ipoteklerin satış bedeline karşılık ödenmediği ve dava devam ederken ipotek alacaklısı tarafından taşınmazın dava dışı üçüncü kişiye icraen satıldığı anlaşıldığından bu satışında gerçek satışı olmadığı borçlu ..... ile birlikte hareket edilerek alacaklılardan mal kaçırıldığı kanaatine varıldığı, ...'ın taşınmazın satış bedeli kadar miktarla mal varlığı ile borçtan sorumlu sayılmasına , Seferihisar ve Ayvacıkta bulunan taşınmazların ... tarafından satın alındığı, satış bedelleri rayiç bedelinden çok farklı olmamakla birlikte bu bedelin satıcıya ödendiğine ilişkin herhangi bir belge sunulmadığından tanık anlatımı ile de satan kişinin borçlu olduğu ve borçlarını ödemek için taşınmaz sattığını bilerek aldığı beyanı karşısında borçlu ile iş birliği halinde hareket ettiği kanaatine varılarak bu taşınmazların satışına ilişkin tasarrufların iptaline karar verilmiş hüküm davacı vekili ve davalılar ..., ..., ..., ... vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf mahkemesi, davalılar ... ile ...'ın beyanlarına ve ödeme belgelerine göre taşınmazın, 460.000,00 TL bedel ile davalı ...'a satıldığı sabit olduğu, buna göre davalı ...'un 460.000,00 TL bedel ile sorumlu tutulması gerekirken 440.000,00 TL ile sorumlu tutulması doğru olmadığından, davacı vekilinin istinaf başvurusundaki itirazlar yerinde görüldüğü, davalı ... tarafından, diğer davalı ...'a devredilen İstanbul İli, .... İlçesi, .... Mahallesi, .... ada, 3 parseldeki A20 Blok, bodrum kat, 1 nolu meskenin, dava dışı alacaklı Yapı ve Kredi Bankası AŞ tarafından borçlular ... ve ... aleyhine yapılan İstanbul 10. İcra Müdürlüğünün 2016/3341 Esas sayılı icra dosyasında 378.010,07 TL bedel ile ihale yoluyla satıldığı, ipotek alacaklısına satış bedelinin 207.022,98 TL'sinin ödendiği, satış bedelinden geriye 162.240,69 TL'nin kaldığı anlaşıldığından, davalı ...'ın 162.240,69 TL'lik miktar ile sorumlu tutulmasına karar verilmesi gerekirken, taşınmazın rayiç bedeli olan 475.000,00 TL üzerinden sorumlu tutulmasına karar verilmesi doğru olmadığı, bu nedenle davalı ... vekilinin bu yöne ilişkin istinaf itirazı yerinde görüldüğünden kabulüne , diğer davalıların istinaf istemlerinin reddine karar vermiş, hüküm davalılar ..., ..., ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalılar ..., ..., ... vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372/1. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının ilk derece Mahkemesine, dairemiz karar örneğinin ise
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 3.815,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, aşağıda dökümü yazılı 32.083,14 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılar ..., ... ve ...'dan alınmasına, 05/04/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.