Hırsızlık - güveni kötüye kullanmak - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/5202 Esas 2015/10498 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/5202
Karar No: 2015/10498
Karar Tarihi: 03.12.2015

Hırsızlık - güveni kötüye kullanmak - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/5202 Esas 2015/10498 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından bir hırsızlık ve güveni kötüye kullanma suçuna ilişkin olarak verilen karar incelenmiştir. Sanıklardan biri beraat etmiş, diğeri ise adli para cezasına çarptırılmıştır. Karar temyiz edilmiş ve Yargıtay 17. Ceza Dairesi tarafından incelenmiştir. Beraat hükmüne yönelik olarak yapılan temyiz talebinin reddine karar verilmiş, mahkumiyet hükmüne yönelik olarak yapılan temyiz talebi ise kabul edilmiştir. Mahkum olan sanık hakkında verilen adli para cezası taksitlendirilirken, ilgili kanun maddesi belirtilmemiştir. Ancak, bu işlem TCK’nın 52/4 maddesi uyarınca gerçekleştirilmiştir. Kararın diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunmuştur. Karara göre, sanık ile davaya konu olan evde birlikte kaldığı tespit edilen ablası arasında bir ilişki olduğu için, sanığın eylemi güveni kötüye kullanma olarak nitelendirilmiştir. Ancak, avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca, mahkumiyet kararı verilen durumlarda vekili bulunan katılanın lehine avukatlık ücretinin sanıklara yükletilmesi gerektiği göz ardı edilmiştir. Bu nedenle, karar bozulmuş ve sanıktan 1.000 TL maktu vekâlet ücretinin alınarak katılana verilmesine hükmedilmiştir. Kanun maddeleri olarak,
17. Ceza Dairesi         2015/5202 E.  ,  2015/10498 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık, güveni kötüye kullanmak
    HÜKÜM : Beraat, mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
    1-Sanık ... hakkında kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, kararın dayandığı gerekçeye ve takdire göre, katılan vekilinin temyiz nedeni yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle usul ve kanuna uygun ve takdire dayalı bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
    2-Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
    Sanık hakkında hükmolunan adli para cezası taksitlendirilirken hükümde uygulanan kanun ve maddesi gösterilmemiş ise de, bu işlemlerin 5237 sayılı TCK’nın 52/4 maddesi uyarınca yapıldığı anlaşılmakla, karara kanun ve madde numaralarının mahallinde ilavesi mümkün görülmüştür.
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
    Her ne kadar kira sözleşmesinde isim ve imzası bulunmasa da sanığın ablası olan diğer sanıkla davaya konu evde birlikte kaldığı anlaşılmakla sanığın eyleminin güveni kötüye kullanma olarak nitelendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemiş ve tebliğnamedeki düşünceye bu yönüyle iştirak edilmemiştir.
    Ancak;
    Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 13/1. maddesi uyarınca, kamu davasına katılma üzerine, mahkumiyete karar verilmiş ise vekili bulunan katılan lehine, tarifenin ikinci kısım ikinci bölümünde belirlenen avukatlık ücretinin sanıklara yükletilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’ın ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle teblignameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, "hüküm tarihine göre 1.000 TL maktu vekâlet ücretinin sanıktan alınarak katılana verilmesine" cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 03.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara