Hırsızlık - işyeri dokunulmazlığını ihlal - mala zarar verme - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/15630 Esas 2015/10483 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/15630
Karar No: 2015/10483
Karar Tarihi: 03.12.2015

Hırsızlık - işyeri dokunulmazlığını ihlal - mala zarar verme - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/15630 Esas 2015/10483 Karar Sayılı İlamı

17. Ceza Dairesi         2015/15630 E.  ,  2015/10483 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇA SÜRÜKLENEN ÇOCUK : ...
SUÇLAR : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlal, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
I-Suça sürüklenen çocuk hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün yapılan temyiz incelemesinde;
Kovuşturma evresinde müştekinin ifadesi alınmamış olmakla birlikte suça sürüklenen çocuk ve müdafinin hiçbir duruşmada mala zarar verme suçu yönünden müştekinin zararını giderme yönünde bir beyanı bulunmadığı anlaşıldığından, müştekiye iadesi sağlanan suça konu iki adet spiral yönünden suça sürüklenen çocuğun hiçbir dahli olmadığı ve sözkonusu eşyaların temin edildiği satın alan ..."in zararının giderildiğine dair bir delil bulunmadığı ve suça sürüklenen çocuk hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanamayacağı anlaşıldığından tebliğnamedeki bu yöndeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
5237 sayılı TCK"nın 50/3. maddesindeki "... fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış ... bulunanların mahkum edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir." ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun"un 106/4. maddesindeki "Çocuklar hakkında hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi halinde, bu ceza hapse çevrilemez. Bu takdirde onbirinci fıkra hükmü uygulanır." biçimindeki emredici düzenlemeler ve 5237 sayılı Kanun"un 50/6-7. madde hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, 18 yaşından küçük olduğu anlaşılan suça sürüklenen çocuğun, mala zarar verme suçundan dolayı tayin edilen kısa süreli hapis cezası yerine çevrilen tedbire uymaması halinde, kısa süreli hapis cezasının infazının mümkün olmadığı, seçenek tedbirin değiştirilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... İbahim Birişik müdafıinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun
.../...

322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, suç sürüklenen çocuğa tedbire uymaması halinde verilen cezanın infaz edileceğinin ihtarına "ilişkin kısmının hüküm fıkrasından çıkarılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından kurulan hükümlerin yapılan temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Suça sürüklenen çocuğa ek savunma hakkı tanınmadan hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığını bozma suçlarından kurulan hükümlerde 5237 sayılı TCK"nın 116/4 ve 143. maddelerinin uygulanarak CMK’nın 226. maddesine aykırı davranılması,
2-Konut dokunulmazlığını ihlal eyleminin, niteliği gereği ancak manevi zarar doğurabileceği ve bu zararın somut (maddi) nitelikte bulunmadığı, hırsızlık suçu açısından 10.01.2012 tarihli tutanak uyarınca müştekinin çalındığını belirttiği iki adet spirali teşhis edip teslim aldığı ve şikayetçi olmadığı ve suça sürüklenen çocuğun suç tarihi itibariyle kesinleşen herhangi bir sabıkası bulunmadığı anlaşıldığından, CMK"nın 23 l/6-(b) bendinde yer alan ölçütün, tartışılıp değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, "suça sürüklenen çocuğun meydana gelen zararı gidermediği" biçimindeki yasal olmayan gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
3-5237 sayılı TCK"nın 50/3. maddesindeki "... fiili işlediği tarihte on sekiz yaşını doldurmamış ... bulunanların mahkum edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir." ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun"un 106/4. maddesindeki "Çocuklar hakkında hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi halinde, bu ceza hapse çevrilemez. Bu takdirde onbirinci fıkra hükmü uygulanır." biçimindeki emredici düzenlemeler ve 5237 sayılı Kanun"un 50/6-7 madde hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, 18 yaşından küçük olduğu anlaşılan suça sürüklenen çocuğun, hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından dolayı tayin edilen kısa süreli hapis cezaları yerine çevrilen tedbire uymaması halinde, kısa süreli hapis cezalarının infazlarının mümkün olmadığı, seçenek tedbirlerin değiştirilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
4-T.C. Anayasa’sının 90. maddesinin son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesi ışığında, 5271 sayılı CMK"nın 150, 234 ve 239. maddeleri ile 5320 sayılı Yasa"nın 13. maddesine dayanılarak hazırlanan, Ceza Muhakemesi Kanun"u Gereğince Müdafii ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 8. maddesi gereğince, baro tarafından görevlendirilen zorunlu müdafii ücretinin suça sürüklenen çocuktan alınmasına hükmedilemeyeceğinin düşünülmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz nedeni bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, suça sürüklenen çocuk hakkında 5320 sayılı Yasa"nın 8/l. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesinin gözetilmesine, 03.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.



Hemen Ara