Esas No: 2021/20426
Karar No: 2022/6843
Karar Tarihi: 05.04.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/20426 Esas 2022/6843 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/20426 E. , 2022/6843 K.Özet:
Davacı, davalıların borçları nedeniyle taşınmazları başka kişilere devrettiğini ve tasarrufun iptalini talep etti. Mahkeme, borcun doğum tarihinden önce tasarrufların yapıldığını belirterek davanın reddine karar verdi. Ancak Yargıtay, davacının alacağının borç oluşmadan önce başladığını belirleyerek kararı bozdu. Dosya yeniden incelenerek borcun doğum tarihinin belirlenip sonuca göre karar verilmesi gerektiği belirtildi. Mahkeme, bu olgulara rağmen davanın esasına girmedi ve hüküm kurdu. Bu nedenle, Yargıtay kararına aykırı bir şekilde hüküm verildiği belirtildi ve karar bozuldu. İİK'nın 277 ve devamı maddeleri üzerinden açılan bir tasarrufun iptali davasına ilişkindir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalılardan ... ve ..... İnşaat Müteahhitlik Tic. Ltd. Şti’nin borcundan dolayı takip yapıldığını, takbin semeresiz kaldığını, mal kaçrma amacı ile dava konusu taşınmazların diğer davalılara devredildiğini belirterek tasarrufun iptalini talep etmiştir.
Mahkemenin, iptali istenilen tasarrufların borcun doğumundan önce gerçekleştiği gerekçesi ile verdiği davanın reddine ilişkin karar, Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 20.09.2018 tarih 2017/577 Esas-2018/8077 Karar sayılı ilamı ile davacı alacaklı ... ile davalı borçlu ... arasında 25.10.2010 tarihli düzenleme şeklinde vekaletname ile tasarrufa konu 1490, 4 parsel üzerinde inşaat yapılması yönünde davalı borçlu ...'a yetki verildiği, taraflar arasında inşaat yapımına ilişkin 24.10.2010 tarihli adi sözleşme imzalandığı, söz konusu belgelere göre davacı ile davalı borçlu ... arasındaki ticari ilişki başlangıcının dava konusu tasarruf tarihinden önceye dayandığının anlaşıldığı, davalı borçlunun ise devirlerden önce aralarında hukuki ilişki olmadığını savunduğundan, mahkemece davalı borçlu ... davalı borçlu ....... İnşaat Müt. Otomotiv. Hayv. Hafrf. Taah. Tic. Ltd. Şti nin ticari defterleri de incelenerek, toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilip alacaklı ile aralarındaki sözleşme ve takip konusu senetle ilgili ticari ilişkinin başlangıcının belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuş, bozmadan sonra mahkemece borcun önceden doğduğunun ispatlanmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, İİK’nın 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir.
Önceki bozma ilamında da belirtildiği üzere, davacı ile borçlular arasındaki ilk ticari ilişki 24.10.2013 tarihli inşaat sözleşmesi ile başlamıştır. Davacı alacaklı borçluların edimini yerine getirmediğini, alacaklarını alamadıkların, borçluların kendilerine haber göndermesi üzerine, borçlulara yakın yerde bulunan damadı .....yı gönderdiğini, takip dayanağı senedin hatalı olarak damadı adına düzenlendiğini, daha sonra kendisine ciro edildiğini belirtmiştir. Davalı borçlular vekili ise, borç kaynağı senedin alacaklının damadı .....’ya daire sattıklarını bankanın 66.000 TL ipoteğini ödediğini, karşılığında teminat olarak takip dayanağı 150.000,00 TL senedi verdiklerini belirtmiştir. Dosya içeriğinden .....’nın Bucak İcra Müdürlüğünün 2014/71 sayılı takip dosyasından borçlular aleyhine 66.000,00 TL takip yaptığı, takibe itiraz üzerine, açtığı itirazın iptali davasının Bucak 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/20 Esas -2014/360 Karar sayılı dosyasında görülerek itirazın iptal edildiği anlaşılmıştır. UYAP tan alınan karar içeriğinden, .....’nın borçlulardan daire satın aldığını, tapusunun Aralık 2013 de verileceğinin kararlaştırıldığı, ancak devredilmediği için taşınmaz üzerine ipotek koydurarak iş bankasından kredi çektiğini bu krediyi 66.000,00 TL olarak ödemek zorunda kaldığını, bunun üzerine 66.000 TL ödeneceği hususunda sözleşme düzenlendiğini belirtmiş, borçlular bu iddayı aynen kabul etmiş ve sözleşmede 150.000,00 TL lik teminat senedinden bahsedildiği halde davacının bunu belirtmediğini savunmuşlardır. 150.000,00 TL'lik senedin takip dayanağı senet olduğu, ilk lehtar .....ya satılan daire karşılığında teminat olarak verildiği davalı borçluların kabulünde olduğuna göre, Bucak 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/20 Esas 2014/360 Kararındaki açıklamalardan, taşınmaz satışının Aralık 2013 den önce olduğu, tapunun devrinin Aralık 2013 de yapılacağının kararlaştırıldığı anlaşıldığından, borcun doğum tarihinin 04.12.2013, 06.12.2013 tarihli tasarruftan önce olduğunun kabulü gerekir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak, davanın esasına girilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 05.04.2022 gününde oybirliği ile karar verildi.