Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/13279 Esas 2022/6814 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/13279
Karar No: 2022/6814
Karar Tarihi: 05.04.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/13279 Esas 2022/6814 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sigorta tahkim davası sonucunda, Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından başvurunun kabulüne karar verildi. Ancak davalı vekili tarafından yapılan itiraz sonucunda İtiraz Hakem Heyeti kararı kısmen kabul etti. Dava trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindi. Ancak karşı tarafın yabancı olması sebebiyle teminat gösterme yükümlülüğü bulunmakta olup, teminatın yatırılmaması halinde istemin usule uygun olmadığı kabul edilecektir. İtirazın bu sebeple kabul edilebilmesi için davacının teminat göstermesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Bu sebeple hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Kanun maddeleri: 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki Kanun'un 48/1 ve 48/2. maddeleri.
4. Hukuk Dairesi         2021/13279 E.  ,  2022/6814 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki sigorta tahkim davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince başvurunun kabulüne dair karara karşı davalı vekilİ tarafından itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 28/11/2020 tarih 2020/İHK-26569 sayılı itirazın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Başvuru sahibi vekili; 25/03/2019 tarihinde meydana gelen davacının motosiklet sürücüsü olduğu, davalı ... şirketine trafik sigortalı olan aracın karıştığı çift taraflı trafik kazasında davacı ...’nin yaralandığını ve malul kaldığını, bu nedenle fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 6.000,00 TL maluliyet tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, ıslahla talep miktarını toplam 92.175,15 TL’ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili; başvurunun reddini talep etmiştir.
    Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince; başvurunun kabulüne, 92.175,15 TL tazminatın 19/10/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından yapılan itiraz üzerine İtiraz Hakem Heyetince itirazın kısmen kabulü ile, davacı yararına “3.400,00 TL” vekalet ücretine karar verilmiş, İtiraz Hakem Heyeti kararı davacı vekili ile davalı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
    1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle, destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
    Uyuşmazlık Hakem Heyetince başvurunun kabulüne ilişkin karara karşı, davalı vekilinin yapmış olduğu itirazın, İtiraz Hakem Heyetince kısmen kabulüne karar verilmiş ise de;varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir.
    Türk Hukukunda kişilerin hak arama özgürlüklerini kullanmaları herhangi bir sınırlandırmaya tâbi tutulmamıştır. Ancak bazı istisnai durumlarda dava açan veya takip hakkını kullananın önceden belirlenen bazı özel yükümlülükleri yerine getirmesi şart koşulabilir. Bu istisnai şartlardan biri de teminat gösterme yükümlülüğüdür.
    5718 sayılı MÖHUK madde 48/1'e göre; “Türk mahkemesinde dava açan, davaya katılan veya icra takibinde bulunan yabancı gerçek ve tüzel kişiler, yargılama ve takip giderleriyle karşı tarafın zarar ve ziyanını karşılamak üzere mahkemenin belirleyeceği teminatı göstermek zorundadır”. MÖHUK’ta teminat gösterme yükümlülüğü konusunda “yabancılık” ölçütü esas alınmıştır. Buna karşın davalının veya kendisine karşı takibe girişilen karşı tarafın vatandaşlığı, bu madde kapsamında da bir öneme sahip değildir. Bu maddeye göre hakim tarafından verilen kesin süre içinde teminat gösterilmezse, dava, dava şartı eksikliğinden HMK'nun 114/1-ğ maddesi uyarınca reddedilir.
    MÖHUK madde 48/2’de ise; “Mahkeme, dava açanı, davaya katılanı veya icra takibi yapanı karşılıklılık esasına göre teminattan muaf tutar” hükmü yer almaktadır.
    Buna göre Türk hâkimi, yabancı davacının, davaya katılanın veya icra takibinde bulunanın vatandaşı olduğu ülke ile Türkiye arasında karşılıklılık (mütekabiliyet) var ise bu kişiyi teminattan muaf tutacaktır. Karşılıklılık, iki devlet arasında imzalanan (iki taraflı) anlaşma veya iki devletin de taraf olduğu uluslararası (çok taraflı) anlaşma ile sağlanabileceği gibi kanuni veya fiili karşılıklılık şeklinde de sağlanabilir. Az yukarıda belirtilen anlaşmalardan biri de 1954 tarihli Hukuk Usulüne Dair Lahey Sözleşmesi olup, anılan sözleşmenin 17. maddesinde; âkit devletlerden birinde ikamet eden ve diğer bir devletin mahkemeleri huzurunda davacı veya müdahil olarak bulunan âkit bir devletin vatandaşlarından yabancı olmaları sebebi ile herhangi bir teminat istenemeyeceği düzenlenmiştir.
    Somut olayda, davacı Suriye uyruklu olup, Hakem Heyetince şikayetçinin teminat muafiyetinin bulunup bulunmadığı hususunda, hükme dayanak oluşturacak nitelikte bir araştırma yapılmadığı anlaşılmaktadır.
    5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki Kanun'un 48/2. maddesinde dava açanın karşılıklılık esasına göre teminattan muaf tutulabileceği düzenlendiğinden öngörülen teminat hususu Mahkemece re'sen gözetilmelidir.
    Bu sebeple İtiraz Hakem Heyetince, öncelikle davacının teminattan muaf olup olmadığı hususunun Adalet Bakanlığı Dış İlişkiler ve Avrupa Birliği Genel Müdürlüğü'nden sorularak alınacak yazı cevabına göre davacının teminat göstermesi gerektiği sonucuna varılırsa teminatın yatırılması için davacıya kesin süre verilmesi, anılan sürede belirtilen teminatın yatırılmaması halinde istemin usulden reddine, yatırılması halinde ise dava şartı eksikliği süresinde giderilmiş olacağından işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, hükmün bu yönden bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    2-Bozma neden ve şekline göre davacı vekili ile davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekili ile davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya ve davalıya geri verilmesine 05/04/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Hemen Ara