Esas No: 2021/13509
Karar No: 2022/7008
Karar Tarihi: 06.04.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/13509 Esas 2022/7008 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/13509 E. , 2022/7008 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki trafik kazası nedeniyle maddi tazminat davası üzerine Uyuşmazlık Hakem Heyetince yapılan yargılama sonucunda; başvurunun kabulüne dair verilen karara davalı vekili tarafından yapılan itiraz incelemesinde; İtiraz Hakem Heyetince davalı tarafın itirazının kabulüne, başvurunun usulden reddine dair verilen kararın süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili; müvekkilinin, 05/02/2017 tarihinde davalı tarafından ZMS ile sigortalanan araçta yolcu olarak bulunduğunu, dava dışı araç ile gerçekleşen çift taraflı kazada yaralandığını ve malul olduğunu beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 38.467 TL sürekli iş göremezlik, 1.534,00 TL rapor ücreti olmak üzere 40.001 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden avans faizi ile tahsilini talep etmiş, ıslahla sürekli iş göremezlik talebini 302.624,62 TL’ ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Sigorta Uyuşmalık Hakem Heyeti tarafından, talebin kabulü ile 302.624,62 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ile 1.534,00 TL rapor ücretinin 12/03/2020 tarihinden yasal faizi ile davalı ... şirketinden alınarak başvuru sahibine verilmesine karar verilmiş; karara davalı vekili tarafından itiraz edilmiştir.
Sigorta İtiraz Hakem Heyeti tarafından, davalının itirazının kabulüne, maluliyete sebep olan travma travma sonrası stres bozukluğunun sürekli olup olmadığının sunulan maluliyet raporundan anlaşılamadığı, maluliyet raporunun yeterli olmadığı, davalıya geçerli bir raporla başvurmadığı gerekçesiyle başvurunun dava şartı eksikliğinden usulden reddine dair verilen karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir. Dava şartları, davanın esası hakkındaki yargılamanın devamı için gerekli olan şartlar olup, davanın açılabilmesi için değil mahkemenin davanın esasına girebilmesi için aranan kamu düzeni ile ilgili zorunlu koşullardır. Bu nitelikleri gereği de eksiklik bulunması halinde tamamlanabilir olup olmadıklarına göre ve 6100 sayılı HMK'nın 114 ile 115. maddelerindeki düzenlemeler kapsamında ele alınmaları gerekir. Davanın esasına girilmesine engel olacak nitelikteki dava şartı eksiğinin giderilmesinin her zaman mümkün olduğu durumlarda, HMK'nın 115/2. maddesi gereği eksikliğin giderilmesi için kesin süre verilip sonucuna göre karar verilmelidir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 97. maddesi ile, zorunlu mali sorumluk sigortasından faydalanmak isteyen hak sahiplerinin dava yoluna gitmeden önce sigortacıya yazılı başvuru yapması gerektiği düzenlenmiş olmakla birlikte, başvurunun yapıldığı; ancak, eksik ya da usule uygun olmayan belge ile başvurulduğu savunmasının olduğu durumlarda usule uygun olmadığı savunulan belgedeki eksikliğin tamamlanabileceği açıktır.
Somut olayda hükme esas alınan İstanbul Medeniyet Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 05/02/2019 tarihli raporda davacının, travma sonrası stres bozukluğuna bağlı tüm vücut fonksiyon kaybı oranı % 30 olarak hesaplanmış, hakem heyetince bu rapor hükme esas alınarak talebin kabulüne karar verilmiş; İtiraz Hakem Heyeti tarafından “travma sonrası stres bozukluğunun” sürekli olup olmadığının rapordan anlaşılamadığı, maluliyet raporunun yeterli olmadığı, tamamlanabilir dava şartı niteliğinde olmadığından başvurunun usulden reddine karar verilmiş olmakla beraber eksikliğin yukarıda açıklanan nedenlerle tamamlanabileceği anlaşılmıştır.
Bu durumda, davacının psikolojik tedavisine ilişkin tüm tedavi evrakları dosya arasına getirtildikten sonra muayenesi de yapılarak, kaza tarihinde yürürlükte bulunan “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik” hükümlerine göre, kazadan sonra oluştuğu belirtilen" travma sonrası stres bozukluğu" nedeniyle davacıda kalıcı maluliyet bulunup bulunmadığı, kaza ile illiyet bağının olup olmadığı, maluliyet oranına etki edip etmediği, belirtilen travma sonrası stres bozukluğunun süreklilik arz edip etmediği ve sürekli değilse ne kadar süre devam edeceği konusunda Adli Tıp Kurumu veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümlerinden içerisinde psikiyatri uzmanı da bulunan bir heyetten açıklayıcı, denetime elverişli rapor alınıp sonucuna göre, karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 06/04/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.