Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/13053 Esas 2022/7007 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/13053
Karar No: 2022/7007
Karar Tarihi: 06.04.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/13053 Esas 2022/7007 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2021/13053 E.  ,  2022/7007 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki trafik kazası nedeniyle maddi tazminat davası üzerine Uyuşmazlık Hakem Heyetince yapılan yargılama sonucunda; başvurunun kabulüne dair verilen karara davalı vekili tarafından yapılan itiraz incelemesinde; İtiraz Hakem Heyetince davalı tarafın itirazının kısmen kabulü ile uyuşmazlık hakem heyeti kararının kaldırılmasına davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili; müvekkilinin 28/09/2012 tarihinde davalı tarafından ... ile sigortalanan araçta yolcu olarak bulunduğunu, bu araç ile dava dışı araç arasında gerçekleşen çift taraflı trafik kazasında müvekkilinin yaralandığını ve malul olduğunu beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 5.000,00 TL sürekli maluliyet tazminatının temerrüt tarihinden yasal faizi ile tahsilini talep etmiş, ıslahla talebini 132.531,35 TL’ ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, davanın kabulü ile 132.531,35 TL maddi tazminatın 17/03/2020 tarihinden yasal faizi ile beraber davalıdan tahsiline karar verilmiş; Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına karşı davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine, davalının itirazının kabulü ile Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına, %20 müterafik kusur indirimi yapılarak davanın kısmen kabulü ile 105.881,08 TL maddi tazminatın 17/03/2020 tarihinden yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; İtiraz Hakem Heyeti kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, İtiraz Hakem Heyet kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2- Dava, trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
    Davacının hak kazanabileceği işgücü kaybı tazminatının hesaplanması için alınan ve karara esas kabul edilen aktüer raporunda; davacının aktif çalışma devresi olarak kabul edilen süre için AGİ bedeli dahil edilmiş asgari ücret üzerinden hesaplama yapıldığı görülmektedir. Asgari geçim indirimi bedeli, fiili çalışmanın karşılığı olan bir ödeme olup, fiilen çalışmayan kişiler için efor kaybı tazminatı hesaplanırken ücrete dahil edilmesi mümkün değildir. Bu itibarla; ev hanımı olan ve gelir getirici bir işte fiilen çalışmayan davacı için, işgücü kaybı (efor kaybı) tazminat hesabı yapılırken, tazminat hesabının yapıldığı tüm dönemlerde (aktif dönem olarak kabul edilen dönem için de) AGİ dahil edilmemiş asgari ücret üzerinden hesap yapılması gereklidir. Bu yönü gözetmeyen rapor hatalıdır.
    Açıklanan nedenlerle; davacının aktif dönemi olarak kabul edilen dönem için de AGİ dahil edilmemiş net asgari ücret üzerinden tazminat hesabının yapılması (pasif dönem hesabının kök rapordaki gibi yapılması) için rapor düzenleyen bilirkişiden ek rapor alınıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı biçimde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
    Kabule göre, Sigortacılık Kanunu 30/17 maddesi ile 19/01/2016 tarihli ve 29598 Resmi Gazete'de yayımlanarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13 maddesi uyarınca tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir. Heyetçe verilen kararda davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13 maddesinin uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT'nin 17. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi, ancak hesaplanan miktarın maktu vekalet ücretinin altında kalması halinde maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 06/04/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Hemen Ara