Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/12998 Esas 2022/6977 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/12998
Karar No: 2022/6977
Karar Tarihi: 06.04.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/12998 Esas 2022/6977 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Taraflar arasındaki trafik kazası nedeniyle maddi tazminat davası sonucunda Uyuşmazlık Hakem Heyeti verilen kararın davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, itirazların reddine karar verilmiş ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı olan motor ile kaza sonucu yaralandığını ve malul kaldığını iddia ederek, 5.100 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Heyet tarafından %100 kusurlu olduğu kabul edilen davalı şirketten 51.031,11 TL maddi tazminatın 06/02/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmiştir. Ancak, kusur durumuna ilişkin bilirkişi incelemesi yapılmaksızın hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Müterafik kusur durumunda Borçlar Kanunu'nun 44. maddesi gereğince tazminatın uygun oranda indirilebileceği belirtilmiş ve davacının kask takmış olup olmadığı, takmamış ise yaralanma arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığı hususu araştırılarak uzman doktor bilirkişi heyetinden rapor alınması gerektiği vurgulanmıştır. Maluliyet raporunun yönetmeliğe uygun olarak düzenlenmediği temyiz incelemesi bu aşamada incelenmemiştir. Kararın detaylı açıklaması için Borçlar Kanunu'nun 44. maddesi (6098 sayılı TBK md. 52) örnek gösterilmiştir.
4. Hukuk Dairesi         2021/12998 E.  ,  2022/6977 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki trafik kazası nedeniyle maddi tazminat davası üzerine Uyuşmazlık Hakem Heyetince yapılan yargılama sonucunda; başvurunun kısmen kabulüne dair verilen karara taraf vekilleri tarafından yapılan itiraz incelemesinde; İtiraz Hakem Heyetince tarafların itirazlarının reddine dair verilen kararın süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili; 04/10/2018 tarihinde davalı ... şirketi nezdinde ... poliçesi ile sigortalı olan motor ile davacının sürücüsü olduğu motorun çarpışmasına bağlı gerçekleşen trafik kazasında müvekkilinin yaralandığını ve malul kaldığını iddia ederek, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 5.100,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, davanın kısmen kabulü ile 51.031,11 TL maddi tazminatın 06/02/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı ... şirketinden tahsiline karar verilmiş; Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına karşı taraf vekillerince itiraz edilmesi üzerine itirazların reddine karar verilmiş; İtiraz Hakem Heyeti kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
    Dosya kapsamından; kaza tespit tutanağında davacı sürücünün kavşaklara yaklaşırkan hızını ayarlamama nedeni ile kusurunun buluduğu belirlemesi yapılmış ancak asli ya da tali kusurlu olduğu belirlenmemiştir. Kazaya ilişkin Ceza mahkemesince yürütülen soruşturmada aldırılan bilirkişi raporunda ise davacı sürücünün kusurunun bulunmadığı belirlenmiştir. Hakem heyetince kusur durumuna ilişkin bilirkişi vasıtası ile inceleme yapılmaksızın davalı ... şirketi ile ...'li araç sürücüsünün %100 kusurunun kabulü ile hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.
    O halde, İtiraz Hakem Heyetince, soruşturma dosyası ve varsa ceza mahkemesi dosyası da, dosya içerisine alınarak,dosyanın Adli Tıp Kurumu, İTÜ Kürsüsü veya Karayolları Genel Müdürlüğü Trafik Fen Heyeti gibi kurumlardan seçilecek konusunda uzman bilirkişi kuruluna tevdii ile kaza tespit tutanağı ve eldeki davada alınan bilirkişi raporunun birlikte irdelenerek tüm dosya kapsamı ile oluş şekline göre olaydaki kusur oranlarının duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespiti ve meydana gelebilecek çelişkilerin giderilmesi yönünden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınması, ondan sonra dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirilip varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    2- Zararın meydana gelmesinde veya artmasında zarar görenin de kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur Borçlar Kanunu'nun 44. maddesinde (6098 sayılı TBK md. 52) düzenlenmiştir. Buna göre zarara uğrayan, zarar doğuran eyleme razı olmuş veya kendisinin sebep olduğu hal ve şartlar zararın meydana gelmesine etki yapmış veya tazminat ödevlisinin durumunu diğer bir surette ağırlaştırmış ise, hakim tazminat miktarını hafifletebilir.
    Müterafik kusur indiriminde her somut olayın özelliğine göre olayın meydana geliş tarzı ve zararın artmasında zarar görenin kusurlu davranışının sonuca etkisi değerlendirilerek uygun oranda bir indirim yapılmasını gerektirir ve zarar görenin müterafik kusurunun tespiti halinde BK'nın 44. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır.
    Somut olayda; motosiklette sürücü konumunda olan desteğin kaza tespit tutanağına göre kask takıp takmadığı belirlenememiştir. Kaza sonucunda ise kulak burun boğaz anormalisi ve frontal kemikte çökme nedeni ile maluliyetinin oluştuğu anlaşılmaktadır.
    Bu durumda İtiraz Hakem Heyeti'nce; davacının kask durumunun kaza tespit tutanağında belirsiz olarak işaretlendiği anlaşılmakla, davacının kask takıp takmadığı araştırılarak, davacının yaralanması bakımından kask takmış olsa idi sonucun değişip değişmeyeceği, kask takılmayışı ile yaralanma arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığı hususunda uzman doktor bilirkişi heyetinden rapor alınarak ondan sonra varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, bu husus tartışılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    3-Her ne kadar davalı vekilince maluliyet raporunun yönetmeliğe uygun olarak düzenlenmediği temyize gelmişse de maluliyete ilişkin temyiz incelemesinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 06/04/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Hemen Ara