Esas No: 2021/13507
Karar No: 2022/7004
Karar Tarihi: 06.04.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/13507 Esas 2022/7004 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/13507 E. , 2022/7004 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki trafik kazası nedeniyle maddi tazminat davası üzerine Uyuşmazlık Hakem Heyetince yapılan yargılama sonucunda; başvurunun usulden reddine dair verilen karara davacı vekili tarafından yapılan itiraz incelemesinde; İtiraz Hakem Heyetince davacı tarafın itirazının kabulüne, davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü
K A R A R
Davacı vekili; müvekkilinin 24/07/2018 tarihinde motosikleti ile seyir halinde iken, davalı tarafından ZMS ile sigortalanan araç ile gerçekleşen çift taraflı trafik kazasında yaralandığını ve malul olduğunu beyan ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 4.800,00 TL sürekli iş göremezlik, 100,00 TL geçici iş göremezlik, 100,00 TL geçici bakıcı gideri tazminatı olmak üzere 5.000,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden temerrüt faizi ile tahsilini talep etmiş, ıslahla toplam tazminat talebini 74.427,91 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, davacının davalıya başvuru sırasında sunduğu maluliyet raporunun usule uygun düzenlenmediği, tahkime başvurulmadan önce usulüne uygun yapılmış başvuru bulunmasının dava şartı olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş; Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına karşı davacı tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacının itirazının kabulüne, Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulü ile 55.140,65 TL sürekli iş göremezlik ile 16.041,37 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere 71.182,02 TL maddi tazminatın 15/08/2019 tarihinden avans faizi ile davalıdan tahsiline, geçici bakıcı gideri tazminat talebinin teminat kapsamında olmadığı gerekçesi ile reddine karar verilmiş; İtiraz Hakem Heyeti kararı, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, İtiraz Hakem Heyet kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, tarafların aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince:
Dava, trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
a) Davacı taraf, kazadaki yaralanmadan kaynaklanan geçici bakıcı gideri zararının da giderilmesini talep etmiş; İtiraz Hakem Heyeti tarafından, ... Genel Şartları gereği bu zararın sigorta teminatının dışında olduğu kabul edilerek bu talebin reddine karar verilmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 54. maddesinde, bedensel zarar kapsamına giren zarar türleri örnekseme yoluyla sayılmış olup Dairemiz uygulamaları gereği geçici işgöremezlik, bakıcı gideri ve SGK sorumluluğunda olmayan (belgesiz) tedavi giderleri de anılan kanun hükmü kapsamında tazmini gereken zararlardandır.
Diğer yandan, davalı tarafın savunması haklı kabul edilerek 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren ... Genel Şartları'nın A.5-b maddesi gereği, zarar görenin tedavisinin devam ettiği döneme ilişkin geçici bakıcı gideri zararının sağlık giderleri içinde yer aldığı ve ... teminatı kapsamında olmadığı kabul edilmişse de 6111 sayılı Kanun'un 59.maddesi ile değişik Karayolları Trafik Kanunu'nun 98.maddesinde Sosyal Güvenlik Kurumu'nca karşılanacak sağlık hizmeti bedellerinin neler olduğu açıklanıp sınırlandırılmıştır. KTK'nın 98.maddesi gereği SGK Başkanlığı'nın sorumlu olduğu sağlık giderleri, trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarında yapılan tıbbi tedaviye ilişkin sağlık hizmet bedellerinden ibarettir. SGK'nın hangi sağlık giderlerinden sorumlu olduğu kanunla belirlenmiş olup normlar hiyerarşisinde daha altta olan genel şartlar ile kanun kapsamının değiştirilip genişletilemeyeceği aşikardır.
Açıklanan maddi ve hukuki vakıalar karşısında; TBK'nın 54.maddesi ile KTK'nın 98.maddesi hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, kazadaki yaralanmadan kaynaklanan iyileşme sürecindeki (başkasının bakımına muhtaç olduğu 2 aylık döneme ilişkin) geçici bakıcı giderine ilişkin zarardan sorumluluk, zarara neden olanlar ile bu kişilerin sorumluluğunu poliçe ile üstlenen sigorta şirketine ait olduğundan, davacı için hesap edilen geçici bakıcı giderinin de hüküm altına alınması gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı biçimde karar verilmesi davacı yararına bozmayı gerektirmiştir.
b) Trafik kazasında bedensel zarara uğrayan ve buna dayalı olarak işgücü kaybı tazminatı isteminde bulunan hak sahiplerinin bakiye ömürleri daha önceki yıllarda Fransa'dan alınan 1931 tarihli "PMF" cetvellerine göre saptanmakta ise de; Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, BNB Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi'nin çalışmalarıyla "TRH 2010" adı verilen "Ulusal Mortalite Tablosu" hazırlanmıştır. Gerçek zarar hesabı, özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Bu durumda; Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve yine bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içerdiği göz önüne alındığında, Dairemizce de tazminat hesaplamalarında TRH 2010 Tablosu'na göre bakiye ömür sürelerinin belirlenmesinin, güncel verilere ve ülkemiz gerçeklerine daha uygun olacağına karar verilmiştir.
Diğer yandan; Anayasa Mahkemesi'nin 17.07.2020 tarih- 2019/40-2020/40 sayılı kararı ile; KTK'nun 90. maddesindeki "bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir" bölümündeki "bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda" ibaresinin Anayasa'ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir. Bu nedenle; işgücü kaybı tazminatı hesabında, yeni ... Genel Şartları ekindeki cetvellerin kullanılması mümkün olmadığından ve %1,8 teknik faiz ile devre başı ödemeli belirli süreli rant formülü uygulaması anılan cetvellerle getirildiğinden, artık uygulanması mümkün değildir. Tazminat hesaplamasının, %1,8 teknik faiz uygulanmadan ve Yargıtay uygulamaları ile kabul edilen progresif rant yöntemi kullanılarak yapılması gereklidir.
Somut olayda; davacının hak kazanabileceği işgücü kaybı tazminatının hesaplanması için alınan ve İHH tarafından da karara esas kabul edilen aktüer raporunda; TRH 2010 Yaşam Tablosu'na göre ve % 1,8 teknik faiz uygulanarak tazminat hesabı yapıldığı; İHH tarafından bu hesaba göre karar verildiği görülmektedir. Dairemizin içtihatları gereği, hesaplamada TRH 2010 Yaşam Tablosu'nun kullanılması yerinde olmakla birlikte % 1,8 teknik faiz ve işleyecek devre bakımından "devre başı ödemeli belirli süreli rant" yöntemi kullanılması doğru olmamıştır.
Açıklanan nedenlerle; davacı için, TRH 2010 Tablosu'na göre muhtemel bakiye ömür süresinin belirlenmesi, % 1,8 teknik faiz uygulanmadan ve işleyecek devre bakımından "progresif rant" formülü kullanılarak tazminat hesaplamasının yapılması gerektiği dikkate alınmak suretiyle, bilirkişiden ek rapor alınıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı biçimde karar verilmesi davacı yararına bozmayı gerektirmiştir.
3) Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince:
Somut olayda, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetince kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına tam ve nispi vekalet ücretine hükmedilmiştir.
5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 30/17. maddesi, 19/01/2016 tarihli ve 29598 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik'in 6. maddesi ve Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16. maddesinin 13. fıkrası uyarınca tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir.
İtiraz Hakem Heyetince verilen kararda davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13 maddesinin uygulanması gerektiği göz önüne alınarak AAÜT'nin 17. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi, ancak hesaplanan miktarın maktu ücretin altında kalması halinde maktu ücrete hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Kararın bu nedenle de davalı yararına bozulması gerekir.
SONUÇ: İtiraz Hakem Heyeti Kararının, (2/a,b) no’lu bentte gösterilen nedenlerle davacı yararına, (3) no’lu bentte gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, (1) no’lu bentte gösterilen nedenlerle tarafların sair diğer temyiz itirazlarının REDDİNE, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ile davalıya geri verilmesine, 06/04/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.