Esas No: 2021/12376
Karar No: 2022/6974
Karar Tarihi: 06.04.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/12376 Esas 2022/6974 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/12376 E. , 2022/6974 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki trafik kazası nedeniyle maddi tazminat davası üzerine Uyuşmazlık Hakem Heyetince yapılan yargılama sonucunda; başvurunun usulden reddine dair verilen karara davacı vekili tarafından yapılan itiraz incelemesinde; İtiraz Hakem Heyetince davacı tarafın itirazının reddine dair verilen kararın süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili; 22/09/2018 tarihinde davalı ... nezdinde Genişletilmiş Maksimum kasko poliçesi ile sigortalı olan aracın bariyerlere çarpmasına bağlı gerçekleşen tek taraflı trafik kazasında müvekkilinin yaralandığını ve malul kaldığını iddia ederek, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 5000 TL hasar bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, davanın usulden reddine karar verilmiş; Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına karşı davacı vekilince itiraz edilmesi üzerine itirazın kabulüne karar verilmiş; İtiraz Hakem Heyeti kararı, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, kasko sigorta sözleşmesine dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kasko sigortalı araç sürücüsünün kazadan sonra olay yerini terk etmesinin haklı sebebe dayanıp dayanmadığı ve kaza yerinin terki nedeniyle kazada oluşan hasarın poliçe teminatı kapsamında olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Mal sigortaları türünden olan kasko sigortasının teminat kapsamını belirleyen Kasko Sigortası Genel Şartları A/1 maddesine göre; gerek hareket gerekse durma halinde iken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketli bir cismin çarpması veya aracın böyle bir cisme çarpması, devrilmesi, düşmesi, yuvarlanması gibi kazalar ile 3. kişilerin kötüniyet ve muziplikle yaptıkları hareketler ile fiil ehliyetine sahip olmayan kişilerin yol açacağı zararlar, aracın yanması, çalınması veya çalınmaya teşebbüs sonucu oluşan maddi zararların bütününün sigortanın teminat kapsamında olduğu anlaşılmaktadır.
Olay tarihinde geçerli olan Kasko Sigortası Genel Şartları'nın A.5.10. maddesinde, "zorunlu haller (tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma vb) hariç olmak üzere; bu maddenin 5.4 ve 5.5 nolu bentlerdeki ihlaller nedeniyle, sürücünün kimliğinin tespit edilmesini engellemek için kaza yerinden ayrılma" denilmek suretiyle, maddede ifade olunan haller ile benzer haller dışında olay yerini terkin, zararın teminat dışı olmasına yol açacağı kabul edilmiştir. Eldeki davada davacı vekili; davacı tarafın sürücüsünün 22/09/2018 günü saat 19.30 sularında sevk ve idaresindeki, davalı tarafa sigortalı araç ile seyir halinde iken yol ayrımındaki ayırıcı çelik korkuluklara çarpmasına bağlı tek taraflı kaza yaptığını açıklayıp tazminat talebinde bulunmuş; davalı vekili ise davacı tarafın otomobilini kazanın ardından terk ettiğinin tespit edildiğini, Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.5.10 hükmü uyarınca sürücünün kaza yerinden ayrılması halinde talep edilen hasarın teminat dışında kaldığını, sağlık ve can güvenliği sebebi ile ilk tıbbi müdahalenin yapılması amacıyla kaza yerinden ayrılan sürücülerin haklarının saklı olduğunu, davacının ise geçerli bir sebep olmaksızın kaza yerini terk ettiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Yukarıda anılan Kanun ve Sigorta Genel Şartları gereği, kural olarak zararın teminat dışı olduğunu ispat yükü, davalı sigortacıda bulunsa da somut olayın özellikleri ve bilhassa davacıya ait aracın sürücüsünün yaralandığını iddia etmediği ve tek taraflı olarak yapılan kazada can güvenliğini tehlikeye atacak ispatlanmış bir durum olmadığı, kazanın oluş biçimi ve meydana geldiği saat gözetildiğinde; haklı sebeple olay yerini terkin ötesine geçen bir durum bulunduğu ve aksi durumu ispat yükünün, davacı sigortalıya geçtiğini kabulün zorunlu olduğu açıktır.
Taraflar arasında güven ve iyiniyet esasına dayanan sigorta sözleşmelerinde, gerek sigortalının gerekse sigortacının haklarını kullanırken ve yükümlülüklerini yerine getirirken iyiniyetle hareket etmesi; rizikonun gerçekleşmesinden sonra doğru ihbar yükümlülüğü altında bulunan sigortalının, bu yükümlülüğüne uyup uymadığının saptanmasında da bu ilkenin gözönünde tutulması gerekir.
Somut olayda 22/09/2018 günü saat 19.30 sularında meydana gelen tek taraflı kazada sürücünün yaralanmadığı ve dava dışı başka bir araca veya kişiye çarparak zarar verilmediğine göre; araç sürücüsünün korku, kaygı ya da panik yaşamasını gerektirir bir durumun varlığından da söz edilemeyeceği, kaza yerini terk etmek yönünden Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.5.10 hükmü uyarınca haklı bir neden bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda ispat yükünün yer değiştirdiğinin kabulü gereklidir.
Bu itibarla da, somut olayın özellikleri gereği, davacıya ait araç sürücüsünün kaza yerini Genel Şartlarda belirtilen zorunlu nedenlerle terk ettiği dolayısıyla; zararın poliçe teminatı kapsamında kaldığını ispat yükü davacı sigortalıda olup, dosyadaki mevcut deliller ile de hasarın teminat kapsamında kaldığı ispatlanamamıştır. Bu durumda açılan davanın reddi gerekirken, yazılı şekilde yanılgılı gerekçe ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 36,30 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 06/04/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.