Esas No: 2015/25422
Karar No: 2015/10297
Karar Tarihi: 01.12.2015
Hırsızlık - konut dokunulmazlığını ihlal - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/25422 Esas 2015/10297 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
Yargılamaya çocuk mahkemesi sıfatıyla bakıldığının karar yerinde gösterilmemesi mahallinde giderilebilir eksiklik kabul edilmiş, suça sürüklenen çocukların 18 yaşını ikmal etmedikleri 17.04.2015 tarihli oturumun kapalı yerine açık yapılması ise giderilmesi ve tekrarlanması olanağı bulunmadığından bozma nedeni yapılmamış; suça sürüklenen çocuk ... hakkında memura direnme suçundan dava zamanaşımı süresi içinde işlem yapılması olanaklı görülmüştür.
5237 sayılı TCK"nın 61. maddesinde “Hâkim, somut olayda; a)Suçun işleniş biçimini, b)Suçun işlenmesinde kullanılan araçları, c)Suçun işlendiği zaman ve yeri, d)Suçun konusunun önem ve değerini, e)Meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığını, f)Failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığını, g)Failin güttüğü amaç ve saiki, göz önünde bulundurarak, işlenen suçun kanunî tanımında öngörülen cezanın alt ve üst sınırı arasında temel cezayı belirler." hükmü amirdir. İlgili suça ait Kanun maddesinde gösterilen iki sınır arasında temel cezanın belirlenmesi yetkisi mahkemenin takdirine bağlı olmakla birlikte, mahkemece, bu takdir hakkı kullanılırken, TCK"nın 61. maddesinin 1 fıkrasında belirtilen hususların göz önünde tutulması ile temel cezanın belirlenmesine esas alınan değerlendirme ve ölçütlerin dosya içeriğine uygun düşmesi ve Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde açık ve gerekçeli olması gerekir.
Dosya kapsamına göre, sanık ... ile suça sürüklenen çocuklar ..., ... ve ..."ın, olay günü gece saat 02.30 sıralarında yakın yerde oturan müştekilerin etrafı çevrili ikametlerinden 2 adet motosikleti çaldıkları, okunmasını engellemek amacıyla plakaları katlayarak Keşan"a doğru yola çıktıkları, şüphe üzerine durdurulmak istendikleri sırada kovalamaca sonucu yakalandıkları, sanık Salih"in yakalandığında yüzünde kar maskesi takılı olduğu, suça sürüklenen çocuk ..."in kendisini yakalamak isteyen polis memuruna bıçak salladığı, sanık ve suça sürüklenen çocukların aynı neviden davaları bulunduğu, pişmanlık getirmedikleri, kasta dayalı kusurlarının ağırlığı ve meydana gelen zarar dikkate alınarak alt sınırdan uzaklaşılmak suretiyle temel ceza belirlenmesinde herhangi Yasa"ya aykırı bir yön bulunmadığı ve alt sınırdan uzaklaşma gerekçelerinin adalet duygusuna uygun ve tatmin edici bulunduğu kabul edilmekle bu yönde bozma talep eden tebliğnamedeki düşünce ile cezai sorumluluğu bulunduğu kabul edilen suça sürüklenen çocuklar hakkında 5395 sayılı Yasa"nın 5. ve 11. maddelerinin değerlendirilmemesi ile sanık ..."ın adli sicil kaydında yer alan ilamları işlediği tarihte sanığın henüz 18 yaşını ikmal etmediği, 5237 sayılı TCK"nın 58/5. maddesi uyarınca fiili işlediği sırada 18 yaşını doldurmamış kişilerin işlediği suçlar dolayısıyla tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağı dikkate alındığında sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanma koşullarının tartışılmaması gerekçesi ile bozma talep eden düşünceye de iştirak edilmemiştir.
I-Suça sürüklenen çocuklar ... ve ... hakkında müştekiler ... ve ..."ya yönelik hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre suça sürüklenen çocuklar ... ve ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle eleştiri dışında usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye aykırı olarak ONANMASINA,
II-Suça sürüklenen çocuk ... ve sanık ... hakkında müştekiler ... ve ..."ya yönelik hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesine gelince;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; atılı suçların sanık ve suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanık ... hakkında kurulan hükümlerde T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
2-Bu dava sebebiyle yapılan 9,00 TL davetiye giderinin 6352 sayılı Yasa"nın 100. maddesi ile CMK"nın 324. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen cümle gereğince, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun"un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olduğunun ve bu nedenle suça sürüklenen çocuk ..."e yargılama gideri olarak yükletilmeyeceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafii ve suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık ... hakkında kurulan hükümlerde T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk nedeniyle; "TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin olan tüm kısımların" hüküm fıkralarından çıkartılması ile yerlerine "TCK"nın 53. maddesinin Anayasa Mahkemesi"nin 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı da gözetilmek suretiyle uygulanmasına" ibarelerinin eklenmesi ile suça sürüklenen çocuk ... hakkında kurulan hüküm fıkrasından yargılama giderleri ile ilgili bölüm çıkarılarak yerine “bu dava sebebiyle yapılan 9,00 TL davetiye giderinin 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun"un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olması nedeniyle 5271 sayılı CMK"nın 324/4. maddesi uyarınca Devlet Hazinesine yüklenmesine” ibaresi eklenmek suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 01.12.2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.