Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/3622 Esas 2015/10257 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/3622
Karar No: 2015/10257
Karar Tarihi: 01.12.2015

Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/3622 Esas 2015/10257 Karar Sayılı İlamı

17. Ceza Dairesi         2015/3622 E.  ,  2015/10257 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
    5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin uygulanması sırasında aynı maddenin birinci, ikinci ve dördüncü fıkralarındaki bazı sözcüklerin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas 2015/85 Karar sayılı iptal kararının anılan Kanun maddesinin birinci fıkrasındaki "hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak" hükmü gereğince infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
    Ancak
    1-Türk Telekom isimli kurumun 02.08.2005 tarih ve 25894 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Bakanlar Kurulu"nun 25.07.2005 gün ve 2005/9146 sayılı kararı uyarınca 14.11.2005 tarihli hisse satış sözleşmesi ile .. A.Ş.’ne satılarak özelleştirildiği ve suç tarihi itibariyle özel hukuk hükümlerine tabi bir anonim şirket olduğu anlaşıldığından sanığın telekom çalışanı olduğunu söyleyerek yakınanın işyerine telefonu kontrol etmek bahanesi ile girip çıkarken de masa üzerindeki telefonu alarak ayrılması şeklindeki eylemde kendisini telekom görevlisi olarak tanıtmasının resmi sıfat takınma olarak kabulü mümkün bulunmadığından, işlenen hırsızlık suçunun, 5237 sayılı TCK"nın 142/1-b.maddesine uyduğu gözetilmeden anılan Yasa"nın 142/2-f. maddesi ile hüküm kurulması,
    2-Sanığın adli sicil kaydındaki daha ağır hükümlükleri bulunduğu halde, bunların tekerrüre esas olma nitelikleri değerlendirilmeden, ... Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2001/951-2004/250 sayılı ilamının 5237 sayılı Yasa"nın 58. maddesinin uygulanmasına esas alınması ve anılan ilamda sonuç ceza 647 sayılı Yasa"nın 4. maddesi uyarınca para cezasına çevrildiği halde hüküm fıkrasında hapis cezasının yazılması,
    3-Denetim süresini belirleme ve gerektiğinde uzatma görevi, hükmü veren mahkemeye değil, hükümlünün infaz aşamasındaki davranışlarını da değerlendirerek koşullu salıverme ile ilgili kararı verecek mahkemeye ait olduğu gözetilmeden, mükerrir olan sanık hakkında TCK’nın 58/7. maddesi uyarınca ""mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra da denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına"" karar verilmesiyle yetinilmesi gerekirken, denetimli serbestlik tedbirinin süresinin de belirlenmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz nedeni bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkının gözetilmesine, 01.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara