Esas No: 2021/13254
Karar No: 2022/7335
Karar Tarihi: 18.04.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/13254 Esas 2022/7335 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/13254 E. , 2022/7335 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bafra 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının kabulüne dair verilen karara karşı, davalı ... Sigorta A.Ş. vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun kabulüne ve yeniden esas hakkında hüküm tesisi suretiyle, davanın zamanaşımı ve husumet nedeniyle reddine ilişkin verilen kararın süresi içinde davacı vekili tarafından temyizi istenilmekle, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
K A R A R
Davacı vekili; davalı ... Sigorta'nın trafik sigortacısı olduğu traktöre arka tırmığını taktığı esnada başını sıkıştıran davacının eşi Mehmet'in gerçekleşen bu kaza sonucunda öldüğünü ve davacının eşinin desteğinden yoksun kaldığını belirterek, belirsiz alacak davası olarak açtıkları davada şimdilik 100,00 TL. tazminatın kaza tarihinden işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 26/02/2020 tarihli artırım dilekçesiyle, taleplerini 162.201,11 TL'ye yükseltmiştir.
Davalı ... Sigorta vekili; davaya konu alacağın zamanaşımına uğradığını, ölen tam kusurlu olduğundan davacının tazminat talep hakkı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılamada toplanan delillere göre; davalı ... hakkındaki davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine; davalı ... Sigorta hakkındaki davanın kabulü ile 162.201,11 TL tazminatın 23/11/2017 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte bu davalıdan tahsiline dair verilen karara karşı davalı ... Sigorta A.Ş. vekilince yapılan istinaf başvurusu üzerine, İstinaf Mahkemesi tarafından; davalı ... Sigorta vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm tesisi suretiyle, davalı ... hakkındaki davanın husumet yokluğu nedeniyle ve davalı ... Sigorta hakkındaki davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş; karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazası sonucu oluşan ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Olay tarihinde yürürlükte olan 6098 sayılı TBK'nın 49. maddesinde haksız fiil tanımlanmış, 72. maddesinde de haksız fiilden zarar görenin bundan kaynaklanan zararının tazmini istemiyle açacağı davaların zararı ve faili öğrendiği tarihten itibaren 2 yıl ve herhalde haksız fiil tarihinden itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu belirtilmiştir.Aynı şekilde, 2918 sayılı KTK'nın 109/1. maddesinde; motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler için, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve herhalde kaza gününden başlayarak 10 yıllık zamanaşımı süresi öngörülmüştür. Maddenin özellikle 2. fıkrasında "dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğarsa" ifadesi ile kanun koyucu, taraf (davacı, davalı veya dava dışı 3. kişi) ayrımı yapmaksızın fiil cezayı gerektiriyor ise, uzamış ceza zamanaşımının uygulanacağını kabul etmiştir.
Somut olaya bakıldığında; aracın işletilme halinde sayılmasını zorunlu kılan durumda gerçekleşen kaza sonucu davacının eşi Mehmet'in öldüğü ve davacının bu nedenle tazminat isteminde bulunduğu; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından, eylemi gerçekleştiren (fail) ile zarara uğrayan (mağdur) aynı kişi (davacının desteği) olduğundan, olayda suç teşkil eden eylemin bulunmadığı ve bu nedenle de ceza zamanaşımının uygulanamayacağı gerekçesiyle, davalı ... Sigorta'nın zamanaşımı def'i yerinde görülerek, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verildiği görülmektedir.
Kaza tarihinde yürürlükte olan 5237 sayılı TCK'ya göre, taksirle ölüme neden olma suçu bakımından zamanaşımı süresi 15 yıl olup, davaya konu (05/11/2012 tarihli) trafik kazasından kaynaklanan zararın tazminine ilişkin dava, bu süre dolmadan önce (23/07/2018'de) açılmış; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından, fail ve mağduru aynı olan olayda suçtan bahsedilemeyeceği gerekçesiyle, olayda ceza zamanaşımı süresinin uygulanamayacağı kabul edilerek karar verilmiştir. Oysa; HGK'nın 10/10/2001 gün 2001/19-652 E, 2001/705 K. sayılı- HGK'nın 05/06/2015 gün 2014/17-2198 E, 2015/1495 K. sayılı- HGK'nın 16/09/2015 gün, 2014/17-116 E, 2015/1771 K. sayılı ilamlarında da belirtildiği üzere, ölenin tam kusuruyla sebep olduğu kaza yönünden de ceza zamanaşımının uygulanabilecek olması ve Dairemizinde istikrar kazanmış içtihatları karşısında, Bölge Adliye Mahkemesi'nin karar gerekçesi yerinde görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle; taksirle ölüme neden olma suçuna ilişkin ceza zamanaşımı süresi içinde açılan dava bakımından, zamanaşımının cari olmadığı dikkate alınarak, davalı ... Sigorta vekilinin diğer istinaf sebeplerinin incelenmesiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinden, hukukun yanlış uygulanmasıyla davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi doğru görülmemiş bu durum Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK'nın 371/1-a maddesi gereğince, Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, HMK'nın 373/2. maddesi uyarınca, dosyanın Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi'ne gönderilmesine; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 18/04/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.