Esas No: 2020/6831
Karar No: 2021/5143
Karar Tarihi: 10.06.2021
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2020/6831 Esas 2021/5143 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
I- Sanıklar hakkında 2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte belge düzenleme ve kullanma suçlarından komisyon mütalaasına ve vergi suçu raporuna dayanılarak açılan davada, birbirinden ayrı ve bağımsız suçlar olan "sahte fatura düzenleme" ve "sahte fatura kullanma" suçlarının birbirine dönüşemeyeceği, bununla birlikte, her takvim yılında işlenen suçların da ayrı ayrı suçları oluşturduğu gözetilmeden ve hangi suç ve takvim yılına ilişkin hüküm kurulduğu belirtilmeden tek hüküm kurulması,
II-Sanıklar hakkında “ 2008 ve 2009 Takvim Yıllarında Sahte Fatura Düzenleme ve Kullanma“ suçlarından açılan kamu davasında; sanık ..."in savunmasında, suçlamayı kabul etmeyerek usta olarak çalıştığını, sanık ..."yı tanımadığını, ..."nın ablası ... ..."ı tanıdığını, ..."nın, sanık ..."nın ortaklıktan ayrılacağını söyleyerek kendisinden geçici süre ile şirketin ortağı olmasını istediğini, kabul ettiğini, başkaca bir işlem yapmadığını, beş yıl boyunca usta olarak çalıştığını, ... ... ile ..."un ortak olduklarını, bu kişilerin birlikte hareket ettiklerini ifade etmesi, sanık ..."ın savunmasında, suçlamayı kabul etmediğini, üniversite öğrencisi olduğunu, sanık ..."nın dayısı olduğunu ve dayısına vekalet verdiğini, alım satım yapmadığını, resmiyette şirket ortağı olduğunu beyan etmesi, sanık ..."nın ise savunmasında, suçlamayı kabul etmeyerek hisselerini devrederek şirketten ayrıldığını belirtmesi karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından;
1-Temin edilecek faturaların sanıklara gösterilerek yazı ve imzaların kendilerine ait olup olmadığının sorulması, kendilerine ait olmadığını ve ... ... ve ..."a ait olduğunu söylemesi halinde; ismi bildirilen kişilerin açık kimlik ve adres bilgilerinin tespiti ile tanık olarak çağrılması, duruşmada çekilme hakkı hatırlatıldıktan sonra faturalar gösterilerek yazı ve imzaların kendilerine ait olup olmadığının sorulması,
2-... ... ve ..."un da faturalardaki yazı ve imzaların kendilerine ait olmadığını söylemeleri halinde sanıklar ve bu kişilerden temin edilecek yazı ve imza örnekleri ile faturalardaki yazı ve imzaların kime ait olduğu hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması,
3-Faturalardaki yazı ve imzaların sanıklara ya da ... ... ve ..."a ait olmadığının anlaşılması halinde ise;
a)Suça konu faturaları kullanan ve düzenleyen mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması, dava açılmış ise dosyalarının getirtilip incelenerek ilgili belgelerin onaylı örneklerinin dosyaya alınması,
b)Faturaları kullanan ve düzenleyen şirket yetkilileri veya kişilerin tanık sıfatıyla duruşmaya çağrılarak CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatıldıktan sonra sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıkları ve kime verdikleri, sanıklar ile adı geçen ... ... ve ..."u tanıyıp tanımadıkları ve iştiraklerinin bulunup bulunmadığının sorulması,
c)Şirketin tarh dosyası incelenmek suretiyle, dosya içerisinde sanık ... tarafından sanık ..."nın vekil tayin edildiği vekaletnamenin bulunup bulunmadığı, mevcut olması halinde, vekaletname ile işlem yapılıp yapılmadığının araştırılması ve şirket ortağı olması dışında herhangi bir temsil yetkisi bulunmayan sanık ..."ın sahte fatura kullanma suçunu ne şekilde gerçekleştirdiğinin karar yerinde tartışılması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanıkların hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile mahkûmiyet hükmü kurulması,
III- Kabule göre de;
1)Sanık ..."a 5271 sayılı CMK’nin 226. maddesi uyarınca, ek savunma hakkı verilmeden TCK’nin 43. maddesinin uygulanması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
2) Sanıklar hakkında sonuç cezanın 3 yıl 1 ay 15 gün olarak belirlenmesi gerekirken, 2 yıl 13 ay 15 güh hapis cezası belirlenmek suretiyle eksik ceza tayin edilmesi,
3) 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık ... müdafii ile sanıklar ... ve ..."ın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sonuç cezalar itibariyle kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 10.06.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.