Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2021/2660 Esas 2021/5298 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/2660
Karar No: 2021/5298
Karar Tarihi: 07.10.2021

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2021/2660 Esas 2021/5298 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2021/2660 E.  ,  2021/5298 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TESCİL

    Taraflar arasında görülen tescil davası sonunda, verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. İnceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü.
    Davacı ..., ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan ve 2009 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında yol olarak tespit harici bırakılan taşınmaz hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmıştır.
    Mahkemece davanın kabulüne dair verilen önceki tarihli hüküm, Yargıtay 16. Hukuk Dairesince “Öncelikle dava, hüküm tarihinden sonra yürürlüğe giren 6360 sayılı Yasanın 1.maddesi gereğince ... ile ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na usulüne uygun davetiye ile bildirilerek taraf teşkilinin sağlanması, sonrasında mahallinde yeniden keşif yapılarak, 3 ziraat mühendisi ile jeodezi ve fotogrametri mühendisinden oluşacak uzman bilirkişi heyeti aracılığı ile hava fotoğrafı incelemesi yapılması” gereğine değinilerek bozulmuştur.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne, fen bilirkişi raporunda (A) ve (B) harfleri ile gösterilen 1261,70 ve 860,39 metrekare yüzölçümündeki bölümlerin davacı ... adına tesciline karar verilmiştir.
    Hemen belirtilmelidir ki, mahkemenin Yargıtay"ın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğar. Diğer taraftan yerel mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlayacağımız bu müessese; mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararındaki esas çerçevesinde işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirir (09.05.1960 gün, 21/9 sayılı YİBK).
    Somut olayda; bozma ilamına uyulmakla bu çerçevede araştırma ve inceleme yapılması gerekirken bozma gereklerinin tam olarak yerine getirilmediği anlaşılmaktadır. Şöyle ki, taşınmaz bölümlerinin niteliği, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklinin ve süresinin
    ne olduğunun tespiti yönünden ziraatçı bilirkişi kurulunun yetersiz ve soyut içerikli raporu ile yetinilmiş, bu hususta ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmamış ayrıca ziraat bilirkişi kurulunun taşınmaz üzerinde çalılık ve orman emvali ağaçların bulunduğu, bahçe özelliği göstermediği açıklandığı halde sadece 1984 yılında taşınmazın kullanıldığını bildiren jeodezi bilirkişi raporu ile yetinilerek, çekişmeli taşınmaz bölümleri üzerinde davacı lehine zilyetlikle kazanım şartlarının oluşup oluşmadığı somut olarak ortaya konulmadan hüküm kurulması cihetine gidilmiştir.
    Hal böyle olunca; Mahkemece öncelikle, çekişmeli taşınmazın bitişiğinde bulunan yol nedeniyle yapılan kamulaştırma evrakı ile harita ve krokisi ilgili kurumdan getirtilmeli, ayrıca çekişmeli taşınmaza ait temin edilebilen en eski ve yeni tarihli ortofoto ve uydu fotoğrafları ile Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin hava fotoğrafı sorgulama sayfasına girilerek taşınmazın bulunduğu köyü/mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmak suretiyle buradan elde edilen verilere göre taşınmaza ait tüm hava fotoğrafları Harita Genel Müdürlüğünden celp edilerek dosya arasına konulmalı, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra mahallinde, elverdiğince yaşlı, yöreyi iyi bilen, tarafsız ve davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile fen bilirkişisi, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi kurulu ve daha önceki keşfe katılmamış üç kişilik ziraatçı bilirkişi kurulu ile yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte dinlenecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarından, çekişmeli taşınmazın öncesinin ne olduğu, evveliyatı itibariyle imar-ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadığı, taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin mevcut olup olmadığı, mevcut ise hangi tarihte başladığı ve hangi tasarruflarla sürdürüldüğü, kimden kime ve nasıl intikal ettiği, taşınmaz imar-ihyaya muhtaç yerlerden ise ne şekilde imar-ihya edildiği ve imar- ihyanın ne zaman tamamlandığı, davacının çekişmeli bölüm üzerinde ne şekilde tasarrufta bulunduğu hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanlar arasında çelişki oluştuğu takdirde yöntemine uygun şekilde çelişkinin giderilmesine çalışılmalı, yerel bilirkişi ve tanık beyanları komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli; ziraat mühendisleri bilirkişi kurulundan, çekişmeli taşınmazın önceki ve şimdiki tarımsal niteliğini bildiren, gerçekleştirildiği iddia edilen imar-ihyanın tamamlanma tarihi ile zilyetliğin sürdürülüş şeklini ve süresini açıklayan, komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde toprak yapısını, kot farkını, eğimini, bitki desenini irdeleyen, önceki ziraat bilirkişi raporlarını değerlendiren, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş, somut verilere ve bilimsel esaslara dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi kurulundan, dosya arasına getirtilen tüm hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelemesi suretiyle, çekişmeli taşınmazın fotoğrafların çekildiği tarihlerdeki niteliği, kullanım şekli ve imar-ihya çalışmalarının tamamlanıp tamamlanmadığı, tamamlanmış ise hangi tarihte tamamlandığı hususlarında ayrıntılı rapor düzenlettirilmeli; fen bilirkişisinden, kamulaştırma haritası zemine uygulanmak suretiyle, taşınmazın yeri mahkeme ve Yargıtay denetimine açık şekilde belirlenerek, krokide işaretlenmek suretiyle, keşfi takibe imkan verir ayrıntılı rapor ve kroki düzenlemesi istenilmeli; bu şekilde davacı yararına 3402 sayılı Yasa’nın 14 ve 17. maddelerinde yazılı imar-ihya ve zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği duraksamasız şekilde saptanmalı; davaya konu taşınmazın kamulaştırma alanına tecavüzünün bulunup bulunmadığı üzerinde durulmalı ve çekişmeli taşınmazın tamamı ya da bir bölümünün
    kamulaştırıldığı ve bu bölüm üzerinde zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının oluştuğunun tespiti halinde ise, mülkiyetin tespitine yönelik karar verilmesi gerektiği dikkate alınmalı ve bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin, eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/10/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara