Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/13334 Esas 2022/7331 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/13334
Karar No: 2022/7331
Karar Tarihi: 18.04.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/13334 Esas 2022/7331 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2021/13334 E.  ,  2022/7331 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine, Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından davanın kabulüne ve İtiraz Hakem Heyeti tarafından davalı vekilinin itirazının kabulüyle davanın kabulüne dair verilen kararın, davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde temyizi istenilmekle, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:
    K A R A R
    Davacı vekili; davalının trafik sigortacısı olduğu aracın davacının idaresindeki motorsiklete çarpmasıyla oluşan kaza sonucunda davacının yaralanıp %23 oranında malul kaldığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 20.001,00 TL tazminatın faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı vekili; kusur ve maluliyete itiraz ederek davanın reddini savunmuştur.
    Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından; davanın kabulü ile (taleple bağlı kalınarak) 20.001,00 TL tazminatın 25/02/2020 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline dair verilen karara davalı vekili tarafından yapılan itiraz üzerine, İtiraz Hakem Heyeti tarafından, davalı vekilinin itirazının kısmen kabulü ile davacının talep edebileceği tazminatın 102.948,00 TL olduğunun tespitiyle yetinilmesine ve tespit edilen tazminat talep edilenin üzerinde olduğundan taleple bağlılık kuralı gereği itiraza konu kararın aynen icrasına karar verilmiş; karar, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine; özellikle, konusunda uzman bilirkişi tarafından, oluşa ve dosya kapsamına uygun olarak düzenlenen rapordaki kusur tespitinin ve davacının maluliyet oranını kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik ve ekindeki cetvellere göre belirleyen 02/01/2020 tarihli uzman doktor heyeti raporunun karara esas alınmasında bir isabetsizlik görülmemesine; uzman doktor bilirkişi heyetinin düzenlediği raporla saptanan iyileşme süresine ilişkin geçici işgöremezlik zararının trafik sigortasının teminatı kapsamında olmasına; kask takmama nedeniyle tazminattan müterafik kusur indirimi yapılmasının yerinde görülmesine göre, davacı vekilinin diğer tüm temyiz itirazları ile davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
    Trafik kazasında bedensel zarara uğrayan ve buna dayalı olarak işgücü kaybı tazminatı isteminde bulunan hak sahiplerinin bakiye ömürleri daha önceki yıllarda Fransa'dan alınan 1931 tarihli "PMF" cetvellerine göre saptanmakta ise de; Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, BNB Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi'nin çalışmalarıyla "TRH 2010" adı verilen "Ulusal Mortalite Tablosu" hazırlanmıştır. Gerçek zarar hesabı, özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Bu durumda; Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve yine bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içerdiği göz önüne alındığında, Dairemizce de tazminat hesaplamalarında TRH 2010 Tablosu'na göre bakiye ömür sürelerinin belirlenmesinin, güncel verilere ve ülkemiz gerçeklerine daha uygun olacağına karar verilmiştir. Bu itibarla; tazminat hesaplamasında, TRH 2010 Tablosu'nun kullanılmasında bir isabetsizlik görülmemiş olmakla birlikte, davacı vekilinin temyiz dilekçesinde PMF 1931 Tablosu'nun kullanılması gerektiğine ilişkin itiraz ve kabulü nedeniyle, tazminat hesabında PMF 1931 Tablosu'nun (TRH 2010 Tablosu'ndan daha kısa ömür süresi belirlediği halde davacı kabulü gereği) kullanılması gerekli görülmüştür.
    Davacının hak kazanabileceği işgücü kaybı tazminatının hesaplanması için alınan ve İHH tarafından da karara esas kabul edilen 09/11/2020 tarihli aktüer raporunda; 01/06/2015 tarihli ... Genel Şartları dahilinde, TRH 2010 Yaşam Tablosu'na göre ve %1,8 teknik faiz uygulanarak, işleyecek devre bakımından ise "devre başı ödemeli belirli süreli rant" formülü kullanılarak tazminat hesabı yapılmıştır. Tazminat hesaplamasında, yeni ZMSSGŞ ve ekindeki cetvellere göre hesaplama yapılmış ise de, Anayasa Mahkemesi'nin 17/07/2020 tarih- 2019/40-2020/40 sayılı kararı ile; KTK'nın 90. maddesindeki "bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir" bölümündeki "bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda" ibaresinin Anayasa'ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir. Bu nedenle; işgücü kaybı tazminatı hesabında, yeni ... Genel Şartları ekindeki cetvellerin kullanılması mümkün olmadığından ve %1,8 teknik faiz ile devre başı ödemeli belirli süreli ranf formülü uygulaması anılan cetvellerle getirildiğinden, artık uygulanması mümkün değildir. Tazminat hesaplamasının, %1,8 teknik faiz uygulanmadan ve Yargıtay uygulamaları ile kabul edilen progresif rant yöntemi kullanılarak yapılması gereklidir ki, esas alınan rapor bu yönüyle de yeterli bir rapor değildir.
    Açıklanan tüm bu hukuki ve maddi vakıalar karşısında; davacı için, PMF 1931 Tablosu'na göre muhtemel bakiye ömür süresinin belirlenmesi (davalı lehine olacak biçimde daha kısa ömür süresi belirlediği halde davacı vekilinin temyiz dilekçesindeki talebiyle bağlı kalınması gerektiğinden), %1,8 teknik faiz uygulanmadan ve işleyecek devre bakımından da "progresif rant" formülü kullanılarak tazminatın hesaplanmasının gerektiği dikkate alınmak suretiyle, anılan biçimde hesaplama yapan ve davacı tarafın kabul ettiği 09/11/2020 tarihli aktüer raporundaki alternatif hesapta saptanan tazminat miktarının benimsenmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazları ile davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, dosyanın, hakem dosyasının saklanması kararını veren İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'ne gönderilmesine, aşağıda dökümü yazılı 6.690,97 TL kalan harcın davalıdan alınmasına ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 18/04/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara