Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/13260 Esas 2022/7328 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/13260
Karar No: 2022/7328
Karar Tarihi: 18.04.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/13260 Esas 2022/7328 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2021/13260 E.  ,  2022/7328 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine, Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından davanın kabulüne ve İtiraz Hakem Heyeti tarafından davalı vekilinin itirazının vekalet ücretiyle sınırlı olarak kabulüyle davanın kabulüne dair verilen kararın, davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde temyizi istenilmekle, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.

    K A R A R

    Davacı vekili; davalının trafik sigortacısı olduğu aracın yaptığı kaza sonucunda bu araçta yolcu olarak bulunan davacının oğlu ....'ın ağır yaralandığını ve 31/03/2019'da da öldüğünü belirterek, belirsiz alacak davası olarak açtıkları davada şimdilik 5.000,00 TL. destekten yoksun kalma tazminatının faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 07/07/2020 tarihli artırım dilekçesiyle, taleplerini 47.694,00 TL'ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili; kusur ile zararın kapsamına itiraz ederek ve tazminattan müterafik kusur ile hatır taşıması nedeniyle indirim yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından; davanın kabulü ile 47.694,00 TL. tazminatın 25/01/2020 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline dair verilen karara davacı vekili ve davalı vekili tarafından yapılan itiraz üzerine, İtiraz Hakem Heyeti tarafından, davacı vekilinin tüm itirazlarının ve davalı vekilinin diğer itirazlarının reddine, davalı vekilinin itirazının vekalet ücreti yönünden kabulü ile UHH kararının 5.4. bendindeki "7.000,22 TL" rakamı yerine "1.400,04 TL" rakamının yazılmasıyla kararın düzeltilmesine ve kararın düzeltilmiş haliyle aynen infazına karar verilmiş; karar, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine; özellikle, davacı desteği ....'ın dava konusu kazadaki yaralanmasıyla ölümü arasında illiyet bağı bulunduğunun, adli tıp uzmanı bilirkişinin 04/01/2021 tarihli raporla saptanmış olmasına; davacı desteğinin davalıya sigortalı araçta yolcu olduğu ve zarara neden olanların KTK'nın 88. maddesi gereği müteselsilen sorumlu olduğu da dikkate alındığında, davalıya sigortalı araç sürücüsünün kazada tam kusurlu olduğuna ilişkin kabulün yerinde görülmesine; Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına karşı yapılan itiraz başvurusuna konu edilmeyen yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenemeyecek olmasına göre, davalı vekilinin diğer tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan ölüm nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
    Davacı desteği ....'ın davaya konu kazadaki yaralanmasından yaklaşık 8 ay sonra vefat ettiği; bu 8 aylık süreçte, destek ... adına davalıya yapılan başvuru üzerine, % 70 oranındaki maluliyet için ve ...'ın tüm bakiye ömür süresine göre hesaplanan toplam 49.409,00 TL. maluliyet tazminatının davalı tarafından ödendiği; davacı desteği ...'ın veraset ilamına göre, davacı anne Leyla'nın oğlu ...'ın mirasında 3 payla hak sahibi olduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
    Davalı taraf, davacı desteği ...'a yapılan maluliyet tazminatı ödemesinin davacının hak kazanabileceği tazminattan mahsubunu talep etmesine rağmen, İtiraz Hakem Heyeti tarafından, davalının fazladan ödediği maluliyet tazminatını ölen ...'ın mirasçılarından rücuen talep edebileceği gerekçesiyle, herhangi bir indirim yapılmadan tazminatın hesaplanması uygun bulunarak karar verilmiştir. Oysa; davalının, destek ...'a tüm ömür süresi için (fazladan) ödediği maluliyet tazminatını, ödeme yapılan ...'ın mirasçısı olan davacı anne Leyla ve diğer mirasçılardan rücuen talep edebileceği; davalının davacıya rücu edebileceği miktar kadar davacının sebepsiz zenginleşmesinin önüne geçilmesi gerektiği gözetilmelidir.
    Açıklanan nedenlerle; davacı için destekten yoksun kalma tazminatının ve destek ...'ın kaza ile ölüm tarihi arasındaki döneme isabet eden maluliyet tazminatının hesaplanmasıyla fazladan ödenen maluliyet tazminatının saptanması; davalının fazladan ödediği maluliyet tazminatının davacının miras payı oranındaki tutarının, eldeki davaya konu destekten yoksun kalma tazminatından mahsubu ile sonuç tazminatın belirlenmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, herhangi bir mahsup yapılmadan belirlenen tazminata karar verilmesi doğru görülmemiş ve kararın bozulması gerekmiştir.
    3-Trafik kazası sonucu ölen çocuk ölmeseydi ana ve babaya bakması muhtemeldir. Uygulamada çocuğun evleninceye kadar gelirinin yarısını kendisine ayıracağı yarısını da ana ve babası ile paylaşacağı varsayılması hayatın olağan akışına uygun düşecektir. Ancak, çocuk yaşasa idi ileriki yıllarda evlenecektir. Evlenmesi ile birlikte pay esasına göre 2 pay desteğe ayrılacak, 2 pay eşine, birer pay ana ve babaya verilecektir. Destek, ileriki yıllarda evlenmesi ile birlikte bir süre sonra ilk çocuğu ve yine bir süre sonra ikinci çocuğu olacağı varsayılır. Bu nedenle çocukların olacağı süreler içinde desteğe 2 pay, eşe 2 pay, çocuklara birer pay ayrılacak ve ana ve babaya da birer pay verilecek; destekten çıkan ana babanın payı diğer ebeveyne aktarılacaktır.
    Somut olayda; davacı desteği ..., bekar ve çocuksuz vefat etmiş olup, karara esas alınan 26/06/2020 tarihli kök ve 02/07/2020 tarihli ek aktüer raporunda, desteğin ileride evlenip 2 çocuk sahibi olacağı varsayımı ile destek paylarının belirlenmesi isabetli olmuştur. Ancak; desteğin babasının destek ...'dan önce (2011 yılında) öldüğü gözetilerek, babaya pay ayrılmayacağından, babaya ayrılacak payların da davacı anneye aktarılması gerektiği dikkate alınarak, davacı annenin paylarının belirlenmesi gerekirken, davacı için kademeli olarak 1/3- 1/3- 1/5- 1/6 ve 1/7 oranlarında (düşük) paylarla tazminatın hesaplanması hatalı olmuştur.
    Açıklanan nedenlerle; desteğin babası daha önce ölmüş olduğundan, babanın paylarının da davacı anneye aktarılması gerektiği ve yukarıdaki ilkeler gözetilmek suretiyle davacı annenin destek payları belirlenip tazminatın hesaplanması için yeniden aktüer raporu alınmasıyla, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinden, bu yönleri gözetmeyen rapora göre verilen kararın bozulması gerekmiştir.
    4-5684 sayılı Sigortacılık Kanunu, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13. maddesi ve karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT'nin 17/2. maddesi gereği, davacı yararına hükmedilecek vekalet ücretinin, tarifeye göre belirlenen nispi vekalet ücretinin 1/5'i tutarında (maktu ücretin altında kalmamak kaydıyla) olması gerektiği gözetilmeden, maktu ücretin altında kalacak biçimde (eksik) vekalet ücretine karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
    SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE; İtiraz Hakem Heyeti kararının (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı yararına; (3) ile (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davacı yararına BOZULMASINA; dosyanın, hakem kararının saklanması kararını veren İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi'ne gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalıya geri verilmesine 18/04/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Hemen Ara