Esas No: 2021/13148
Karar No: 2022/7238
Karar Tarihi: 18.04.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/13148 Esas 2022/7238 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/13148 E. , 2022/7238 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki sigorta tahkim davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince başvurunun kabulüne dair karara karşı davalı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyeti tarafından 07/12/2019 tarih 2019/İHK-10983 sayılı davalı vekilinin itirazlarının kabulüne, kararın kaldırılmasına, talebin reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, 20/12/2015 tarihinde müvekkili motosiklet sürücüsüne bir başka aracın çarpması sonucu müvekkilinin yaralandığını ve malul kaldığını, sigorta şirketinin başvuruya rağmen ödeme yapmaması üzerine mahkemeye başvurulduğunu ve ancak bundan sonra ödeme yapıldığını, yapılan ödemeye esas olan maluliyetin arttığını, bunu rapor ile belgelendirdiklerini, artan maluliyet nedeniyle doğan zarar için sigorta şirketine başvurduklarını ancak zararın karşılanmadığını iddia ederek, oluşan zararlarının tazmini için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000.-TL geçici iş göremezlik ile 5.000.-TL sürekli iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Sigorta Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından, talebin kabulüne karar verilmiş; karara davalı vekili tarafından itiraz edilmiştir.
Sigorta İtiraz Hakem Heyeti tarafından, davalı vekilinin itirazlarının kabulüne, kararın kaldırılmasına, talebin reddine dair verilen karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı tarafından başvuruya konu kaza nedeniyle İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesinde dava açıldığı ve bu davadan taraflar arasında anlaşma sağlandığından ve sigorta şirketi tarafından ödeme yapıldığından feragat edildiği anlaşılmaktadır. Ancak taraflar arasında yapılan anlaşmaya ve anlaşma neticesi ödenen tazminata esas maluliyet oranı dosyadan anlaşılamamaktadır. Davacı açılan bu davadan ve dava nedeniyle yapılan ödemeden sonra maluliyet oranının arttığını ve artan maluliyet nedeniyle doğan zararın bulunduğunu iddia ederek huzurdaki başvuruyu yapmıştır. Davalı vekilinin itirazı üzerine, İtiraz Hakem Heyetince davacı Üniversite Hastanesine sevk edilerek Maluliyet Tesbiti İşlemleri Yönetmeliğine göre ilk davadan sonra artan bir maluliyet oranının bulunup bulunmadığının tesbiti istenmiş, Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Abilim Dalı Başkanlığı 23/09/2019 tarihli raporunda Maluliyet Tesbit İşlemleri Yönetmeliğine göre maluliyet oranının belirlenmesi istenmiş olmakla bu yönetmeliğe göre kişilerin sadece malul olup olmadıklarını saptamanın mümkün olduğu, kişinin mevcut durumu itibariyle bu yönetmeliğe göre malul sayılmayacağını ancak oran bildiren Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre davacının maluliyetinin % 56 oranında olduğunu bildirmiş, bunun üzerine İtiraz Hakem Heyetince davacının malul olmadığının tesbit edildiği gerekçesi ile davalının itirazları kabul edilmiş, Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararı kaldırılarak talebin reddine karar verilmiştir.
Hakem Heyeti tarafından karara esas kabul edilen Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı 23/09/2019 tarihli raporunda Maluliyet Tesbit İşlemleri Yönetmeliğine göre oran belirlenemeyecek olması nedeniyle Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre maluliyet oranı belirlenmiştir. Ancak kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliktir. İtiraz Hakem Heyetince davacının sağlık kuruluşuna sevki sırasında maluliyet raporu düzenlenirken esas alınmasının istenmesi gereken yönetmelik bu yönetmeliktir.
Tarafların sulh oldukları ve ibraname ile ödenen rakamın hangi maluliyet oranı esas alınarak ödendiği de dosya içeriğinden anlaşılamamaktadır. Bu oranı belirleyen rapor dosyada mevcut değildir.
Bu durumda dosya da maluliyet oranları bakımından fark bulunup bulunmadığı, bu farklılığın maluliyet oranında zaman içinde ortaya çıkan gelişen durumdan kaynaklanıp kaynaklanmadığı konusunda yapılmış bir araştırma yoktur. Davacıya tazminat ödemesi yapan davalının hukuki durumunun, maluliyette gelişen durum olup olmadığı sorunu çözüldükten sonra değerlendirilmesi gerektiği gözetilmelidir.
Açıklanan vakıalar karşısında İtiraz Hakem Heyetince; davalı ... Şirketinden ödemeye esas başvuru ve ekleri getirtilerek ve davacının ibraname-feragat tarihinden önceki ve sonraki eksik tüm tedavi evrakları dosyaya temin edilerek, kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre Adli Tıp Kurumu İhtisas Kurulundan ya da üniversitelerin adli tıp anabilim dalı başkanlıklarından gerekçeli, denetime elverişli ve kaza ile illiyet bağının kurulduğu rapor alınması ve var ise gelişen durum dikkate alınarak değerlendirme yapılması gerekirken eksik incelemeyle, yazılı biçimde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 18/04/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.