Esas No: 2021/13091
Karar No: 2022/7290
Karar Tarihi: 18.04.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/13091 Esas 2022/7290 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/13091 E. , 2022/7290 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Davacı ... vekili Av. ... tarafından, davalı ...aleyhine 31/01/2020 tarihli dilekçe ile trafik kazası sonucu cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine Uyuşmazlık Hakemince yapılan inceleme sonucunda; başvurunun kabulüne dair verilen kararın davalı vekilinin başvurusu üzerine yapılan itiraz incelemesinde; İtiraz Hakem Heyetince davalının itirazının reddine dair verilen 15/12/2020 tarih ve 2020/İHK-28014 sayılı kararın davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmesi üzerine temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hâkimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya incelendi, gereği görüşüldü:
KARAR
Davacı vekili, 28/01/2018 tarihinde davalıya trafik sigortalı aracın, davacının sürücüsü olduğu şarjlı bisikletle karıştığı çift taraflı trafik kazasında davacının yaralanarak %18 oranında malul kaldığını, kaza tespit tutanağına göre karşı aracın tam kusurlu olduğunu, davalıya yapılan başvuruya cevap verilmediğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.001,00 TL sürekli ... göremezlik tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 29/06/2020 tarihli ıslah dilekçesiyle talebini 59.646,91 TL'ye yükseltmiştir.
Davalı vekili; başvurunun dava şartı eksikliği nedeniyle usulden reddi gerektiğini, maluliyet raporunu kabul etmediklerini, müterafik kusur durumunun araştırılması gerektiğini belirterek, başvurunun usul ve esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince; hükme esas alınan hesap raporunun ... 2010 tablosu esas alınarak hazırlandığı, sadece parametrelerde kadın kısmının sehven yazıldığının anlaşıldığı, bisiklet sürücüsü davacının müterafik kusuru bulunduğuna yönelik bir tespitin bulunmadığı, yaralanmanın niteliği itibariyle de kask ve koruyucu tertibat kullanmasının sonuca etkili olamayacağının anlaşıldığı gerekçesiyle; başvurunun kabulü ile 59.646,91 TL sürekli ... göremezlik tazminatının 03/12/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; karara karşı davalı vekili itiraz yoluna başvurmuştur.
İtiraz Hakem Heyeti tarafından, kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmeliğe göre düzenlenen raporun yeterli ve uygun görüldüğü, ek hesap raporunda davalının itirazına uğrayan hususların düzeltildiği, müterafik kusura ilişkin dosya kapsamında bir delil bulunmadığı, yaralanmanın da baş ve boyun bölgesine ilişkin olmadığı gerekçesiyle, davalının itirazının reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, İtiraz Hakem Heyeti kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda; Uyuşmazlık Hakem Heyetince kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına 8.554,19 TL tam nispi vekalet ücretine hükmedilmiş; davalı vekilinin İtiraz Hakem Heyeti nezdinde vekalet ücretine dair yapmış olduğu itirazı reddedilmiştir.
5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 30.maddesinin (17) numaralı fıkrası ve 19/01/2016 tarihli ve 29598 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 6. maddesi ile adı geçen Yönetmeliğin 16. maddesine eklenen 13. Fıkra uyarınca tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir.
Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 17.maddesi (2) numaralı fıkrasına göre de Sigorta Tahkim Komisyonları, vekalet ücretine hükmederken, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen ücretin altında kalmamak kaydıyla Tarifenin üçüncü kısmına göre avukatlık ücretine hükmeder. Tarifenin üçüncü kısmına göre nisbi avukatlık ücretine hükmedilen durumlarda da talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine tarifeye göre hesaplanan nisbi ücretin beşte birine hükmedilir.
Açıklanan nedenlerle; İtiraz Hakem Heyeti'nce davacı lehine hükmedilecek vekalet ücretine ilişkin olarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16.maddesinin (13) numaralı fıkrasının uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT'nin 13. maddesi ve AAÜT'nin 17. maddesi gereğince, maktu vekalet ücretinin altında kalmamak kaydıyla, hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, fazla vekalet ücretine karar verilmesi doğru olmamıştır. Ne var ki, belirlenen bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, kararın 6100 sayılı HMK'nın 370.maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte gösterilen nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararının vekalet ücretine ilişkin hüküm fıkrasının (5.c) bendinde yer alan “8.554,10 TL” rakamı çıkartılarak yerine “3.400,00 TL” rakamının yazılmasına ve kararın bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 18/04/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.