Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/12747 Esas 2022/7278 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/12747
Karar No: 2022/7278
Karar Tarihi: 18.04.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/12747 Esas 2022/7278 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2021/12747 E.  ,  2022/7278 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
    İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi

    Davacılar ... (kendi adına asaleten; çocukları ... ve ...’a velayeten) ve ... vekili Av. ... tarafından, davalı ...aleyhine 01/11/2016 tarihli dilekçe ile trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine Uyuşmazlık Hakem Heyetince yapılan yargılama sonunda; başvurunun kabulüne dair verilen kararın, davalı vekilinin başvurusu üzerine yapılan itiraz incelemesinde; İtiraz Hakem Heyetince davalı vekilinin itirazının reddine dair verilen 25/04/2017 günlü karara karşı davalı vekilinin istinaf başvurusu üzerine yapılan incelemede; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi tarafından davalı vekilinin istinaf başvurusunun davacılar ... (kızı), ... (kızı) ve ... (anne) yönünden miktar yönünden reddine, davacı ... yönünden diğer istinaf isteminin reddine, vekalet ücretine ilişkin istinaf isteminin kabulü ile yeniden hüküm oluşturulmasına dair verilen 05/12/2019 tarihli kararın Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hâkimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    KARAR
    Davacılar vekili; 15/07/2008 tarihinde davalıya trafik sigortalı aracın sürücüsü olan davacılar desteğinin sevk ve idaresinde iken karıştığı çift taraflı trafik kazası sonucu desteğin vefat ettiğini, kazada davalıya sigortalı araç sürücüsü ve işleteni olan desteğin asli kusurlu olduğunu, desteğin babasının vefat ettiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı kızı ... için 500,00 TL, davacı kızı .... için 500,00 TL, davacı anne .... için 1.00000 TL ve davacı eş ... için 3.500,00 TL olmak üzere toplam 5.500,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 13/12/2016 tarihli ıslah dilekçesiyle talebini eş .... için 97.211,00 TL, kızı ... için 6.624,00 TL, kızı .... için 8.603,00 TL ve anne .... için 12.562,00 TL ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili; talebin sigorta teminatı kapsamında olmadığını, yeni genel şartlarda destek şahsın kusuruna denk gelen tazminat taleplerinin teminat dışı bırakıldığını belirterek, başvurunun reddini savunmuştur.
    Uyuşmazlık Hakem Heyetince; başvurunun kabulü ile davacı eş ... için 97.211,00 TL, kızı ... için 6.624,00 TL, kızı Nilüfer için 8.603,00 TL, anne ... için 12.562,00 TL olmak üzere toplam 125.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının 11/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; karara karşı davalı vekili itiraz yoluna başvurmuştur. İtiraz hakem Heyetince; davalının itirazının reddine dair verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 05/12/2019 tarihli ve 2017/2175 esas, 2019/3922 karar sayılı kararı ile davalının davacı eş ... dışındaki diğer davacılara yönelik istinaf başvurusunun miktar nedeniyle reddine, davalının davacı ... yönünden istinaf başvurusunun vekalet ücreti yönünden kabulüne, diğer istinaf itirazlarının reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmiştir.
    1) Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulu’nun 19/06/2020 tarih, 2019/4-2020/1 sayılı kararı ile 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30. maddesi ile kurulan Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetinin Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete başladığı 20/07/2016 tarihinden sonra itiraz üzerine verilen kararlarının temyiz kanun yoluna tabi olduğu kararlaştırıldığından, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 05/12/2019 tarih, 2017/2175 E.-2019/3922 K. sayılı kararı kaldırılmak ve davalı vekilinin istinaf başvuru dilekçesi de temyiz dilekçesi olarak kabul edilmek suretiyle, İtiraz Hakem Heyeti kararına yönelik temyiz isteminin incelenmesi gerekmiştir.
    2) Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
    5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30. maddesinin 12. fıkrası gereği sigorta tahkim komisyonlarının 40.000,00 TL yi geçmeyen kararları kesindir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01/06/1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtayca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir.
    Davacılar ihtiyari dava arkadaşı olduğundan, 40.000,00 TL lik kesinlik sınırı, her bir davacı yönünden ayrı ayrı gözetilmelidir. İhtiyari dava arkadaşı olan davacı (kızı) ... için 6.624,00 TL; davacı ... için 8.603,00 TL ve davacı (annesi) ... için 12.652,00 TL destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmiştir. Uyuşmazlık Hakem Heyetince adı geçen davacılar yönünden davalı aleyhine ayrı ayrı kabul edilen miktarlar 40.000,00 TL nin altında kaldığından, İtiraz Hakem Heyetince davalının itirazı reddedildiğinden, İtiraz Hakem Heyeti kararı davalı yönünden kesin niteliktedir. Kesin olan kararlar aleyhine temyiz yoluna gidilemez. Bu nedenle davalı vekilinin davacılar ..., anne ... ve kızı ...’a yönelik temyiz istemlerinin ayrı ayrı miktar itibariyle reddine karar vermek gerekmiştir.
    3) Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, İtiraz Hakem Heyeti kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve özellikle aracın işletilme halinde olmasına, ceza mahkemesince kazaya karışan her iki araç sürücüsü de asli kusurlu bulunarak verilen kararın derecattan geçerek kesinleşmiş olmasına göre davalının kusura ilişkin temyizinin yerinde olmamasına, 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren ... Genel Şartların yürürlük tarihinden önce kazanın gerçekleştiği dikkate alındığında davalının zarardan sorumlu olduğuna ilişkin kabulde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    4) Davalının davacı eş ... lehine hükmedilen vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazına gelince;
    Somut olayda; Uyuşmazlık Hakem Heyetince kendisini vekille temsil ettiren davacı ... yararına 10.516,88 TL tam nispi vekalet ücretine hükmedilmiştir.
    5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 30.maddesinin (17) numaralı fıkrası ve 19/01/2016 tarihli ve 29598 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik'in 6. maddesi ile adı geçen Yönetmelik'in 16. maddesine eklenen 13. Fıkra uyarınca tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir.
    Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 17.maddesi (2) numaralı fıkrasına göre de Sigorta Tahkim Komisyonları, vekalet ücretine hükmederken, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen ücretin altında kalmamak kaydıyla Tarifenin üçüncü kısmına göre avukatlık ücretine hükmeder. Tarifenin üçüncü kısmına göre nisbi avukatlık ücretine hükmedilen durumlarda da talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine tarifeye göre hesaplanan nisbi ücretin beşte birine hükmedilir.
    Açıklanan nedenlerle; İtiraz Hakem Heyeti'nce davacı lehine hükmedilecek vekalet ücretine ilişkin olarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16.maddesinin (13) numaralı fıkrasının uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT'nin 13. maddesi ve AAÜT'nin 17. maddesi gereğince, maktu vekalet ücretinin altında kalmamak kaydıyla, hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, fazla vekalet ücretine karar verilmesi doğru olmamıştır. Ne var ki, belirlenen bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, kararın 6100 sayılı HMK'nın 370.maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 05/12/2019 tarih, 2017/2175 E.-2019/3922 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, Bölge Adliye Mahkemesi kaldırıldığından ve bu kararın dayanağı olan İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı davalı vekilinin yaptığı istinaf başvurusu temyiz başvurusu olarak değerlendirildiğinden; (2) nolu bentte açıklanan nedenlele davalı vekilinin temyiz dilekçesinin davacılar ..., anne ... ve kızı ... yönünden hakem kararının kesin olması nedeniyle REDDİNE, (3) nolu bentte gösterilen nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının davacı ... yönünden reddine, (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin davacı ... yönünden vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazının kabulü ile Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararının hüküm fıkrasının vekalet ücretine ilişkin (3) nolu bendinde yer alan “10.526,88 TL” rakamı çıkartılarak yerine “2.105,37 TL” rakamının yazılmasına ve kararın bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 18/04/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Hemen Ara