Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2022/3194 Esas 2022/9788 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/3194
Karar No: 2022/9788
Karar Tarihi: 18.05.2022

Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2022/3194 Esas 2022/9788 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

İlgili dava, hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından dolayı yapılan bir mahkumiyet kararıdır. Kararda, Tebligat Kanunu'nun uygulanmasına ilişkin detaylar ve bilinen en son adres yoluyla tebligat yöntemi üzerinde durulmuştur. Kararda bahsedilen kanun maddeleri ise şöyledir:
- 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/2. maddesi
- Tebligat Kanunu'nun 21/1. ve 21/2. maddeleri
- Tebligat Kanunu'nun 23/1-8 maddeleri ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi
- 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi ve Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihli kararı
- 7242 sayılı Kanun'un 10. maddesi ve TCK'nın 53. maddesinde yapılan değişiklikler.
2. Ceza Dairesi         2022/3194 E.  ,  2022/9788 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/2. maddesinin, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, önce bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise MERNİS adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun’un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından, tebligata, Tebligat Kanunu'nun 23/1-8 ve Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkânsızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği gözetilmeksizin, yokluğunda verilen karara ilişkin tebligatın sanık ...’nun doğrudan adres kayıt sistemindeki adresine MERNİS şerhli olarak, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre gönderilmesi ve aynı konutta ikamet eden ablası imzasına tebliği işleminin belirtilen usule aykırı olması sebebiyle sanığın 01.11.2019 tarihli temyiz isteminin süresinde olduğunun anlaşılması karşısında; eski hale getirme ve infazın durdurulması talebinin reddine dair 20.01.2020 tarihli ek karar kaldırılarak yapılan incelemede;
    5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının, 15.04.2020 gün ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişiklikle birlikte infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
    Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 18.05.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Hemen Ara