Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/15386 Esas 2022/7463 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/15386
Karar No: 2022/7463
Karar Tarihi: 19.04.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/15386 Esas 2022/7463 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2021/15386 E.  ,  2022/7463 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine, Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından davanın kabulüne ve İtiraz Hakem Heyeti tarafından davalı vekilinin itirazının kabulü ile davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde temyizi istenilmekle, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    K A R A R
    Davacı vekili; davalının trafik sigortacısı olduğu araç ile davacının sürücüsü olduğu motosikletin karıştığı çift taraflı kaza sonucunda davacı ...’nun yaralanıp % 10 oranında malul kaldığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.001,00 TL maluliyet tazminatının yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; ıslah dilekçesiyle talebini 123.991,00 TL'ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur.
    Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından; başvurunun kabulü ile 123.991,00 TL maluliyet tazminatının 10/03/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline dair verilen karara davalı vekili tarafından yapılan itiraz üzerine, İtiraz Hakem Heyeti tarafından, davalı vekilinin itirazının kısmen kabulü ile UHH kararının kaldırılmasına; davanın kısmen kabulüyle 111.393,00 TL maluliyet tazminatının 10/03/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazla isteğin reddine karar verilmiş; karar, davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
    Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Trafik kazasında bedensel zarara uğrayan ve buna dayalı olarak işgücü kaybı tazminatı isteminde bulunan hak sahiplerinin bakiye ömürleri daha önceki yıllarda Fransa'dan alınan 1931 tarihli "PMF" cetvellerine göre saptanmakta ise de; Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, BNB Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi'nin çalışmalarıyla "TRH 2010" adı verilen "Ulusal Mortalite Tablosu" hazırlanmıştır. Gerçek zarar hesabı, özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Bu durumda; Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve yine bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içerdiği göz önüne alındığında, Dairemizce de tazminat hesaplamalarında TRH 2010 Tablosu'na göre bakiye ömür sürelerinin belirlenmesinin, güncel verilere ve ülkemiz gerçeklerine daha uygun olacağına karar verilmiştir.
    Diğer yandan; Anayasa Mahkemesi'nin 17.07.2020 tarih- 2019/40-2020/40 sayılı kararı ile; KTK'nun 90. maddesindeki "bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir" bölümündeki "bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda" ibaresinin Anayasa'ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir. Bu nedenle; işgücü kaybı tazminatı hesabında, yeni ... Genel Şartları ekindeki cetvellerin kullanılması mümkün olmadığından ve %1,8 teknik faiz ile devre başı ödemeli belirli süreli rant formülü uygulaması anılan cetvellerle getirildiğinden, artık uygulanması mümkün değildir. Tazminat hesaplamasının, %1,8 teknik faiz uygulanmadan ve Yargıtay uygulamaları ile kabul edilen progresif rant yöntemi kullanılarak yapılması gereklidir.
    Somut olayda; davacının hak kazanabileceği işgücü kaybı tazminatının hesaplanması için UHH tarafından alınan aktüer raporunda PMF 1931 Yaşam Tablosu'na göre ve % 0 teknik faiz uygulanarak, işleyecek devre bakımından ise "progresif rant" yöntemi kullanılarak tazminat hesabı yapıldığı, davalı vekilinin itirazı neticesinde İHH tarafından karara esas kabul edilen, önceki rapor tarihindeki veriler esas alınarak düzenlenen ek bilirkişi raporunda; TRH 2010 Yaşam Tablosu'na göre ve % 1,8 teknik faiz uygulanarak, işleyecek devre bakımından "devre başı ödemeli belirli süreli rant" yöntemi kullanılarak tazminat hesabı yapıldığı; İHH tarafından, TRH 2010 ve % 1,8 teknik faiz esasıyla hesap yapılan tazminata karar verildiği görülmektedir. Bu itibarla; tazminat hesaplamasında, TRH 2010 Tablosu'nun kullanılmasında bir isabetsizlik görülmemiş olmakla birlikte, davacı vekilinin temyiz dilekçesinde PMF 1931 Tablosu'nun kullanılması gerektiğine ilişkin itiraz ve kabulü nedeniyle, tazminat hesabında PMF 1931 Tablosu'nun (TRH 2010 Tablosu'ndan daha kısa ömür süresi belirlediği ve davalı lehine olduğundan) kullanılması gerekli görülmüştür.
    Açıklanan tüm bu hukuki ve maddi vakıalar karşısında; davacı için, PMF 1931 Tablosu'na göre muhtemel bakiye ömür süresinin belirlenmesi (davalı lehine olacak biçimde daha kısa ömür süresi belirlediği halde davacı vekilinin temyiz dilekçesindeki talebiyle bağlı kalınması gerektiğinden), % 1,8 teknik faiz uygulanmadan ve işleyecek devre bakımından da "progresif rant" formülü kullanılarak tazminatın hesaplanmasının gerektiği dikkate alınmak suretiyle, bilirkişiden ek rapor alınıp oluşacak sonuca göre (davacı lehine oluşan usuli kazanılmış haklar gözetilerek) karar verilmesi gerekirken, geçici işgöremezlik ve sürekli işgücü kaybı tazminatı bakımından yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı biçimde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    3-Davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde,
    Somut olayda, Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından davacı yararına davalı aleyhine tam nispi vekalet ücretine hükmedilmiş; davalı vekilinin İtiraz Hakem Heyeti nezdinde vekalet ücretine dair yapmış olduğu itiraz reddedilmiştir.
    İtiraz Hakem Heyetince davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16/13 maddesinin uygulanması gerektiği göz önüne alınarak hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında ücrete hükmedilmesi (maktu vekalet ücretinin altında kalmamak kaydı ile) gerekirken yazılı şekilde tam nispi vekalet ücretine hükmedilmesi ve davalı ... vekilinin bu yönleri amaçlayan itiraz başvurusunun reddi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalıya geri verilmesine, 19/04/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara