Esas No: 2021/15378
Karar No: 2022/7550
Karar Tarihi: 20.04.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/15378 Esas 2022/7550 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/15378 E. , 2022/7550 K.Özet:
Taraflar arasındaki trafik kazasından kaynaklanan yaralanma nedeniyle maddi tazminat davasının Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından yapılan yargılaması sonucunda, davacının talebi kısmen kabul edilmiştir. Davacı vekili Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurarak daha fazla tazminat talep etmiştir. Uyuşmazlık Hakem Heyeti, talebi kısmen kabul etmiştir. İtiraz Hakem Heyeti, davalı vekilinin itirazına rağmen, bu kararı onamıştır. Ancak, Daire, itiraz kararının hatalı olduğu gerekçesiyle kararı bozmuştur. Dava trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Maluliyetin varlığı ve oranının doğru belirlenmesi gerektiği belirtilmiştir. Müterafik kusur indiriminde her somut olayın özelliğine göre değerlendirme yapılacağı belirtilmiştir. Maluliyete ilişkin raporun kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan yönetmelik hükümlerine uygun olarak hazırlanması gerektiği belirtilmiştir. Karar tarihinde yürürlükte olan kanunlar ve yönetmelikler şunlardır: 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu md. 52, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13. maddesi ve karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT'nin 17/2. maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki trafik kazasından kaynaklanan yaralanma nedeniyle maddi tazminat davasının Uyuşmazlık Hakem Heyetince yapılan yargılaması sonucunda; davacının davasının kabulüne dair verilen kararın davalı vekilinin başvurusu üzerine yapılan itiraz incelemesinde; İtiraz Hakem Heyetince, davalı vekilinin itirazının reddine dair verilen 15/03/2021 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
K A R A R
Davacı vekili 02/11/2020 tarihli Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurusunda; 24/03/2017 tarihinde davacının sürücüsü olduğu araç ile davalıya sigortalı aracın karıştığı kaza sonucu davacının yaralandığını, davalıya yapılan başvuru sonrası 15.898,00 TL ödeme yapılmışsa da yapılan ödemenin yeterli olmadığını belirterek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 5.001,00 TL sürekli işgöremezlik tazminatı ve 10,00 TL geçici işgöremezlik tazminatı olmak üzere şimdilik toplam 5.011,00 TL tazminatın temerrüt tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş; dava değerini sürekli iş görmezlik yönünden 102.545,12 TL ve geçici iş görmezlik yönünden 9.652,91 TL olmak üzere toplam 112.198,00 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili; başvurunun reddini talep etmiştir.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, davacının davasının kabulü ile 102.545,12 TL sürekli işgöremezlik ve 9.652,91 TL geçici işgöremezlik tazminatı olmak üzere 112.198,00 TL’nin 26/10/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sigorta şirketinden tahsili ile başvurana ödenmesine karar verilmiş; Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına karşı davalı vekilince itiraz edilmesi üzerine davalı vekilinin itirazının reddine karar verilmiş; İtiraz Hakem Heyeti kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, İtiraz Hakem Heyeti kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru biçimde belirlenmesi gereklidir. Söz konusu belirlemenin ise, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Somut olayda; kaza neticesinde davacının maruz kaldığı yaralanmaya ilişkin olarak 31/08/2020 tarihli Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı raporuna göre davacının kaza nedeniyle oluşan maluliyeti % 19 olarak belirlenmiştir. Anılan bu rapor, kaza tarihinde yürürlükte olmayan Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre düzenlenmiştir.
Maluliyete ilişkin alınacak raporların 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğüne, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmelik'ine, 01/09/2013 tarihinden sonra Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmelik'ine, 01/06/2015 tarihinden sonra da Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik'ine, 20/02/2019 tarihinden sonra da Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
24/03/2017 kaza tarihi itibari ile Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri yürürlükte olup davacı tarafından dosyaya ibraz edilen 31/08/2020 tarihli raporun kaza tarihinde yürürlükte olmayan Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre düzenlendiği anlaşılmakla, davacı tarafa kaza tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak tanzim edilmiş maluliyet raporunu sunması için süre verilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3- Zararın meydana gelmesinde veya artmasında zarar görenin de kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur 6098 sayılı TBK md. 52'de düzenlenmiştir. Buna göre zarara uğrayan, zarar doğuran eyleme razı olmuş veya kendisinin sebep olduğu hal ve şartlar zararın meydana gelmesine etki yapmış veya tazminat ödevlisinin durumunu diğer bir surette ağırlaştırmış ise, hakim tazminat miktarını hafifletebilir.
Müterafik kusur indiriminde her somut olayın özelliğine göre olayın meydana geliş tarzı ve zararın artmasında zarar görenin kusurlu davranışının sonuca etkisi değerlendirilerek uygun oranda bir indirim yapılmasını gerektirir ve zarar görenin müterafik kusurunun tespiti halinde TBK'nun 52. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır.
İtiraz Hakem Heyetince, maluliyetin başvuranın el bileği, kalça, diz ve uyluktaki arazlardan oluşması nedeniyle kask/koruyucu tertibat takmıyor oluşunun doğrudan zararı artırıcı etkisi olduğunu söylemenin mümkün olmadığı, kaza tespit tutanağında koruyucu tertibat takıp takmadığının tespit edilemediğinin görüldüğü ve sigorta şirketince iddiasını kanıtlar nitelikte somut delil sunulmadığı gerekçesiyle müterafik kusur uygulanması itirazının reddine karar verilmiştir.
Somut olayda; maluliyet raporuna göre uyluk, kalça, bacak, el bileği, sağ göz çevresi istemsiz kasılmalar, diş kırığı, nazal (burun) kemiği kırığına bağlı burun eğriliğinden dolayı %19 oranında sürekli maluliyetinin belirlendiği anlaşılmaktadır. Şu durumda, davacının yüz bölgesinden de yaralandığı (burun eğriliği maluliyeti) anlaşılmakla dairemiz yerleşik uygulamalarına göre hesaplanan tazminattan %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılması gerekirken, indirim yapılmamış olması doğru görülmemiştir.
4-5684 sayılı Sigortacılık Kanunu, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13. maddesi ve karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT'nin 17/2. maddesi gereği, davacı yararına hükmedilecek vekalet ücretinin, tarifeye göre belirlenen nispi vekalet ücretinin 1/5'i tutarında (maktu ücretin altında kalmamak kaydıyla) olması gerektiği gözetilmeden, fazla vekalet ücretine karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) (3) ve (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 20/04/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.