Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/13893 Esas 2022/7559 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/13893
Karar No: 2022/7559
Karar Tarihi: 20.04.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/13893 Esas 2022/7559 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Bu mahkeme kararı, bir trafik kazası sonucu maddi tazminat davasıyla ilgilidir. Davacı, müvekkilinin motosiklet kazası sonucunda yaralanarak malul olduğunu iddia ederek tazminat talep etmiştir. Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti, davacının talebinin kısmen kabulüne karar vermiş ancak hükme karşı davalı vekili itiraz etmiştir. İtiraz Hakem Heyeti, davalının itirazını reddetmiştir ancak davalı vekili temyizde bulunmuştur. Mahkeme ise, davacının maluliyet raporları arasındaki çelişkinin giderilmeden verilen kararın eksik olduğuna karar vermiştir. Yargılama yeniden yapılacak ve kesin hüküm verilecektir. Kararda, davada kesin hüküm oluşması için gereken kanun maddeleri olan HMK 303 ve 6100 Sayılı HMK'nın 115. maddelerine de yer verilmiştir.
4. Hukuk Dairesi         2021/13893 E.  ,  2022/7559 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki trafik kazası nedeniyle maddi tazminat davası üzerine Uyuşmazlık Hakem Heyetince yapılan yargılama sonucunda; başvurunun kısmen kabulüne dair verilen karara davalı vekili tarafından yapılan itiraz incelemesinde; İtiraz Hakem Heyetince davalı tarafın itirazının reddine dair verilen kararın süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü

    KARAR

    Davacı vekili; 09/07/2015 tarihinde müvekkilinin, dava dışı motosiklette yolcu olarak bulunduğunu, bu motosiklet ile davalı tarafından ZMS ile sigortalanan araç arasında gerçekleşen çift taraflı kazada müvekkilinin yaralandığını ve malul olduğunu beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 2.900,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 1.000,00 TL yol gideri, 1.100,00 TL rapor ücreti olmak üzere 5.000,00 TL maddi tazminatın başvuru tarihinden işleyecek temerrüt faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiş; ıslah ile talebini 147.538,90 TL ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili; davanın kesin hüküm nedeni ile reddini savunmuştur.
    Sigorta Tahkim Komiyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, başvuranın talebinin kısmen kabulü ile 145.438,90 TL sürekli iş göremezlik tazminatının dava tarihi olan 19/02/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı sigortacıdan alınarak başvurana verilmesine, ulaşım gideri talebinin reddine karar verilmiş, hükme karşı davalı vekili itiraz yoluna başvurmuştur. İtiraz Hakem Heyetince itirazın reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 115. maddesi “(1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.
    Yine 6100 sayılı HMK’nın kesin hükmü düzenleyen 303. maddesinde “(1) Bir davaya ait şeklî anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir..." hükmüne yer verilmiştir. Yine aynı kanuna göre kesin hüküm itirazı dava şartlarından olup 6100 sayılı HMK’nın 115. maddesi gereği dava şartının her zaman ileri sürülmesi mümkündür.
    Davalı vekili savunmasında davacının aynı kazadan kaynaklı olarak 2017.E.53977 sayılı tahkim dosyasında yapılan başvurusunda davalı tarafından ödeme yapılması nedeniyle davadan feragat edildiği ve feragat nedeniyle başvurunun reddine karar verildiğini bu nedenle davanın kesin hüküm nedeni ile reddine karar verilmesini talep etmiş; Uyuşmazlık ve İtiraz hakem heyetince gelişen maluliyet bulunduğu gerekçesi ile kesin hüküm itirazı reddedilmiştir.
    Hakem Heyeti tarafından karara esas kabul edilen Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Başkanlığının 16/05/2019 tarihli raporunda davacının kaza nedeniyle oluşan maluliyet oranı % 23,2 olarak saptanmışsa da anılan raporda olay tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre değerlendirme yapılmadığı anlaşılmıştır.
    18/12/2017 tarihli ibraname içeriğinde davacının maluliyet oranının % 5,1 olduğu belirtilmiş; bu rapor da olay tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre değerlendirme yapılmadığı anlaşılmıştır.
    Maluliyet oranları bakımından fahiş fark bulunmakla birlikte, bu farklılığın maluliyet oranında zaman içinde ortaya çıkan gelişen durum olup olmadığı konusunda yapılmış bir araştırma da yoktur. Davacıya % 5,1 maluliyet oranı üzerinden tazminat ödemesi yapan davalının hukuki durumunun, maluliyette gelişen durum olup olmadığı sorunu çözüldükten sonra değerlendirilmesi gerektiği gözetilmelidir.
    Açıklanan vakıalar karşısında İtiraz Hakem Heyeti'nce; davacının ibraname-feragat tarihinden önceki ve sonraki eksik tüm tedavi evraklarının dosyaya teminin sağlanması, davalı ... şirketinden hasar dosyasının getirtilmesi ve davacının % 5,1 oranındaki maluliyetini belirleyen rapor ile hükme esas alınan % 23,2 oranındaki maluliyet raporu ile karşılaştırılması, maluliyet oranları bakımından fahiş fark bulunduğu dikkate alınarak, iki rapor arasındaki bu çelişkinin giderilmesi ile oran farklılığının maluliyette artış olarak kabul edilip edilemeyeceği (iki raporda maluliyet belirlemesine esas teşkil eden fiziksel ve fonksiyonel arazlarda zaman içinde gelişim olup olmadığı, İbraname-feragat tarihi olan 2017 ile eldeki başvuru 2019 yılları arasındaki süreçte davacıdaki arazların gelişim gösterip göstermediği) hususlarında,kaza tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre Adli Tıp Kurumu veya üniversitelerin adli tıp anabilim dalı başkanlıklarından gerekçeli,denetime elverişli ve kaza ile illiyet bağının kurulduğu rapor alınması ile oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle, yazılı biçimde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
    Kabule göre; Hakem Heyetince davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13 maddesinin uygulanması gerektiği göz önüne alınarak hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi, (hesaplanan miktar maktu vekalet ücretin altında kaldığı takdirde AAÜT'nin 17. maddesi gereğince karar yılındaki maktu vekalet ücretine hükmedilmesi) gerekirken yazılı şekilde tam nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle de davalı ... lehine bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 20/04/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara