Esas No: 2020/28899
Karar No: 2022/10001
Karar Tarihi: 23.05.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2020/28899 Esas 2022/10001 Karar Sayılı İlamı
2. Ceza Dairesi 2020/28899 E. , 2022/10001 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığını ihlal etme, mala zarar verme, 6136 sayılı Kanun'a aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet, beraat, hükmün açıklanmasının geri bırakılması
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Katılan vekilinin sanıklar ..., ... ve ... hakkında 6136 sayılı Kanun’a Aykırılık suçundan kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanıklara yüklenen 6136 sayılı Kanun’a Aykırılık suçunun niteliği itibariyle bu suçtan doğrudan doğruya zarar görmeyen ve bu nedenle davaya katılma hakkının ve dolayısıyla anılan suçtan kurulan hükümleri de temyiz yetkisinin bulunmadığı anlaşılan; katılan vekilinin temyiz isteminin CMUK'un 317. maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE,
2- Katılan vekilinin sanık ... hakkında iş yeri dokunulmazlığını ihlal etme suçundan kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanık ... hakkında iş yeri dokunulmazlığını ihlal etme suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın, 5271 sayılı CMK'nın 231/12. maddesi uyarınca itiraza tabi olduğu, bu kararın temyizi mümkün olmadığından, 5271 sayılı CMK'nın 264. maddesine göre de, kanun yolunun ve merciinin belirlenmesinde yanılma, başvuranın hakkını ortadan kaldırmayacağından, katılan vekilinin temyiz talebi itiraz niteliğinde kabul edilerek itirazın merciince incelenmesi için dosyanın incelenmeksizin mahalline İADESİNE,
3- Sanıklar ... ve ... hakkında hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığını ihlal etme ve mala zarar verme suçları ile sanık ... hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından kurulan mahkûmiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının, 15.04.2020 gün ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişiklikle birlikte infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA,
4- Sanık ... hakkında 6136 sayılı Kanun’a Aykırılık suçundan kurulan mahkûmiyet hükmü ile sanık ... ... hakkındaki temyiz itirazlarının incelenmesinde;
I- UYAP ortamından alınan nüfus kayıt örneğine göre, sanık ... ...’nın karar tarihinden sonra, 15.12.2019 tarihinde öldüğü anlaşılmakla, TCK’nın 64/1 ve CMK'nın 223/8. maddeleri uyarınca, ölüm nedeniyle hakkında düşme kararı verilmesinde zorunluluk bulunması,
II- Sanık ... hakkında düzenlenen iddianamede, 6136 sayılı Kanun’un 13/1. maddesinin uygulanmasının istenilmiş olmasına karşın; ek savunma hakkı verilmeden sanık hakkında aynı Kanun’un 13/4. maddesinin uygulanması suretiyle CMK'nın 226. maddesine aykırı davranılması,
III- Sanık ... bakımından 02.12.2016 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 12. maddesi ile 5237 sayılı Kanun’un 75. maddesi değiştirilerek uzlaşma kapsamındaki suçlar hariç olmak üzere, yalnız adli para cezasını gerektiren veya kanun maddesinde öngörülen hapis cezasının yukarı sınırı altı ayı aşmayan suçlar önödeme kapsamına alınmış olmakla, mahkemece sanığa önödeme ihtarı yapılıp, sonucuna göre karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
IV- Sanık ... bakımından “III numaralı" bozma ilamı doğrultusunda; önödeme şartının sağlanmaması halinde, 24.10.2019 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 17.10.2019 tarih ve 7188 sayılı Kanun'un 24. maddesi ile düzenlenen 5271 sayılı CMK’nın 251. maddesindeki "Basit Yargılama Usulü"nün uygulanmasıyla ilgili olarak, 7188 sayılı Kanun'un 31. maddesiyle 5271 sayılı CMK'na eklenen geçici 5/1-d maddesi ile "01.01.2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz" şeklinde sınırlama getirilmiş ise de;
Hükümden sonra, 19.08.2020 tarihli ve 31218 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 25.06.2020 tarihli ve 2020/16 Esas, 2020/33 Karar sayılı iptal kararı ile yukarıda anılan geçici madde 5/1-d'de yer alan "Kovuşturma evresine geçilmiş" ibaresinin aynı bentte yer alan, "Basit yargılama usulü" yönünden Anayasa'nın 38.maddesine aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
Anayasa Mahkemesi kararında, hükme bağlanmış dosyalarla ilgili iptale karar verilmemiş olsa da; hükme bağlanmış dosyalarla ilgili olarak kovuşturma evresinin kesinleşmeye kadar devam etmesi, ayrıca iptal kararının, CMK'nın 251/3. maddesinde “Basit yargılama usulü uygulanan dosyalarda sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir” şeklindeki düzenleme gereği maddi ceza hukuku anlamında sanık lehine sonuç doğurmaya elverişli olması nedeniyle, temyize konu ve CMK'nın 251/1. maddesi kapsamına giren, 6136 sayılı Kanun’un 13/4. maddesinde düzenlenen suç yönünden, TCK'nın 7. ve CMK'nın 251. maddeleri uyarınca yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve müdafiinin, sanık ... müdafiinin ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan sebeplerden dolayı kısmen istem gibi BOZULMASINA, 23.05.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.