Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/13350 Esas 2022/7649 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/13350
Karar No: 2022/7649
Karar Tarihi: 21.04.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/13350 Esas 2022/7649 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sigorta tahkim davasında, başvuru sahibinin araç kazası sonrasındaki maluliyeti ve tazminat talebi üzerine Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından verilen karar, davalının itirazı sonrasında Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti tarafından kaldırılmış ve dava reddedilmiştir. Ancak Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, davacının maluliyeti ve tazminat talebinin belirlenmesinde, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan yönetmelik hükümlerinin dikkate alınması gerektiğini ve doktor raporu uygun olmadığı için davanın reddedilmesinin doğru olmadığını belirtmiştir. Bu nedenle itiraz hakem heyeti kararı bozulmuştur.
Kanun maddeleri:
- 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 97. maddesi: Zorunlu mali sorumluk sigortasından faydalanmak isteyen hak sahiplerinin dava yoluna gitmeden önce sigortacıya yazılı başvuru yapması gerektiğini düzenler.
- 6100 sayılı HMK'nın 114 ile 115. maddeleri: Dava şartlarının eksikliğinin giderilmesi için kesin süre verilip sonucuna göre karar verilmesi gerektiğini belirtir.
4. Hukuk Dairesi         2021/13350 E.  ,  2022/7649 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki sigorta tahkim davasının yapılan yargılaması sonunda; Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetince verilen14/09/2020 - 2020/İHK-16980 sayılı kararın süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    KARAR

    Davacı vekili; başvuru sahibinin yolcu konumunda olduğu....plakalı araç ile aleyhine başvuru yapılan sigorta şirketi tarafından Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalı olan ..... plakalı araç arasında 14/06/2018 tarihinde meydana gelen çift taraflı yaralanmalı trafik kazası neticesinde, başvuru sahibinin %8 oranında malul kaldığını, maddi tazminatın belirlenmesiyle harcı tamamlama hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihi olan 01/07/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, bilirkişi raporu doğrultusunda talebini 63.341,00 TL’ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili; başvurunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; başvuru sahibinin talebinin kabulü ile 63.341,00TL sürekli iş göremezlik tazminatının 02.07.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile sigorta şirketinden tahsiline karar verilmiş, bu karara karşı davalı vekilince İtiraz Hakem Heyeti nezdinde itiraz edilmiştir.
    Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetince, davalının maluliyet raporuna itirazının kabulü ile genel şartlardaki düzenlemeye uygun başvuru yapılmamış olduğu anlaşılmakla dava şartı niteliğinde, her zaman gözetilmesi gereken başvuru şartı yokluğu nedeniyle Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına, başvuru sahibinin talebinin reddine karar verilmiş, itiraz hakem heyeti kararı davacı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, kararın gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına karşı davacı vekili tarafından itiraz edilmemiş olmasına, itiraz aşamasında ileri sürülmeyen geçici iş göremezlik taleplerinin reddine dair itirazlarının temyiz aşamasında ileri sürülmesinin mümkün olmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2- Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
    Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
    Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru biçimde belirlenmesi gereklidir. Söz konusu belirlemenin ise, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
    Maluliyete ilişkin alınacak raporlar 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013 tarihi ile 01/06/2015 tarihleri arasında sonrada Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01/06/2015 tarihi ile 20/02/2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine, 20/02/2019 tarihinden sonrada Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
    Eldeki davada kaza tarihinin14/06/2018 tarihi olmasına göre düzenlenecek raporun Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki yönetmeliğe uygun olması gerekir.
    Somut olayda; kaza neticesinde davacının maruz kaldığı yaralanmaya ilişkin olarak Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma Uygulama Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından düzenlenen 19/06/2019 Tarih 2259 sayılı Adli Tıp Kurul Raporu ile davacının kaza nedeniyle oluşan maluliyeti % 8 olarak belirlenmiştir. Anılan bu raporun tanziminde 30/03/2013 tarihli Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri ile ekindeki cetveller kapsamına göre belirleme yapıldığı ancak söz konusu raporda "travma sonrası stres bozukluğu" nedeniyle vücut fonksiyon kaybı oranının belirlendiği görülmüş olup bu raporun hükme esas alınmaya elverişli olmadığı açıktır.
    İtiraz Hakem Heyeti tarafından; davacının davalıya başvuru sırasında sunduğu maluliyet raporunun (yukarıda belirtilen raporun) usule uygun düzenlenmediği ve KTK'nın 97. maddesi ile ... Genel Şartları gereği gerekli olan tüm belgeler ile başvuru yapılmadığı, tahkime başvurulmadan önce usulüne uygun yapılmış başvuru bulunmasının dava şartı olduğu gerekçesiyle, davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir.
    Dava şartları, davanın esası hakkındaki yargılamanın devamı için gerekli olan şartlar olup, davanın açılabilmesi için değil mahkemenin davanın esasına girebilmesi için aranan kamu düzeni ile ilgili zorunlu koşullardır. Bu nitelikleri gereği de eksiklik bulunması halinde tamamlanabilir olup olmadıklarına göre ve 6100 sayılı HMK'nın 114 ile 115. maddelerindeki düzenlemeler kapsamında ele alınmaları gerekir. Davanın esasına girilmesine engel olacak nitelikteki dava şartı eksiğinin giderilmesinin her zaman mümkün olduğu durumlarda, HMK'nın 115/2. maddesi gereği eksikliğin giderilmesi için kesin süre verilip sonucuna göre karar verilmelidir.
    2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 97. maddesi ile zorunlu mali sorumluk sigortasından faydalanmak isteyen hak sahiplerinin dava yoluna gitmeden önce sigortacıya yazılı başvuru yapması gerektiği düzenlenmiş olmakla birlikte, bu başvuru yapılmadan dava yoluna gidilmesi halinin dahi HMK'nın 115/2.maddesi gereği tamamlanabilir dava şartı olduğu Dairemiz'in yerleşik uygulamaları ile kabul edilmektedir. Bu başvurunun yapıldığı; ancak eksik ya da usule uygun olmayan belge ile başvurulduğu savunmasının olduğu durumlarda ise usule uygun olmadığı savunulan belgedeki eksikliğin her halükarda tamamlanabileceği açıktır.
    Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında; davacının kaza nedeniyle maluliyeti oluşup oluşmadığı ve varsa maluliyet oranının, Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri ile ekindeki cetvellere göre belirlenmesi için, en yakın üniversite hastanesinin adli tıp ana bilim dalı başkanlığından rapor alınıp oluşacak sonuca göre (davalı lehine oluşan usuli kazanılmış haklar dikkate alınarak) inceleme yapılması, davalı vekilinin UHH kararına ilişkin diğer itirazları da değerlendirilip karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile itiraz hakem heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 21/04/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.










    Hemen Ara