Esas No: 2022/3248
Karar No: 2022/10102
Karar Tarihi: 24.05.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2022/3248 Esas 2022/10102 Karar Sayılı İlamı
2. Ceza Dairesi 2022/3248 E. , 2022/10102 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Konut dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Sanık hakkında yapılan yargılama sonunda verilen 03/09/2012 tarih ve 2011/1608 E. - 2012/2030 K. sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin gerekçeli kararın şikayetçinin bilinen en son ikamet adresine tebliğe çıkarıldığı, bu tebligatın bila ikmal iade olunması üzerine sanığın aynı adreste 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 35 maddesi uyarınca tebliğ edildiği, daha önce aynı adrese kanunun gösterdiği usullere göre bir tebligat yapılmadığı, bu tebliğ işleminin usule aykırı olması nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmediği ve dolayısıyla denetim süresinin başlamadığı halde kararın kesinleştiği ve denetim süresi içerisinde kasıtlı suç işlendiği gerekçesiyle açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanması suretiyle mahkumiyet hükmü kurulması,
Kabule göre de;
2-Anayasanın 141, 5271 sayılı CMK’nın 34, 230, 232 ve 289. maddeleri uyarınca, mahkeme kararlarının Yargıtay denetimine olanak sağlayacak şekilde açık olması ve Yargıtay’ın bu işlevini yerine getirebilmesi için kararın dayandığı tüm kanıtların, bu kanıtlara göre mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmelerin, sanığın eyleminin ne olduğunun açık olarak gerekçeye yansıtılması gerekirken, sanık hakkında açıklanması geri bırakılan hükmün neden açıklandığına ilişkin gerekçeyle yetinilerek gerekçeden yoksun olarak hüküm kurulması,
3-Soruşturma aşamasında şikayetçi yönünden düzenlenen uzlaşma teklif formunda suç adının “konut dokunulmazlığının ihlali” yerine, “rahatsız etme”, sanık yönünden uzlaşma teklif formunda suç adının “taksirle yaralama” olarak belirtilerek usulüne uygun uzlaşma teklif edilmediğinin anlaşılması karşısında; sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 116/1. maddesinde düzenlenen konut dokunulmazlığının ihlali suçunun uzlaşma kapsamında olduğu, soruşturma ve kovuşturma aşamalarında usulüne göre uzlaştırma işleminin yapılmadığının anlaşılması karşısında, 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesinde öngörülen yönteme uygun biçimde sanık ve şikayetçi arasında uzlaştırma işlemi yapılmadan mahkumiyet hükmü kurulması,
4-24.10.2019 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 17.10.2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanun’un 24. maddesiyle değişik CMK'nın 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiş olup, bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, CMK'ya 7188 sayılı Kanunla eklenen geçici 5. maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin, Anayasa Mahkemesinin 14.01.2021 tarihli ve 2020/81 E., 2021/4 K. sayılı kararıyla "basit yargılama usulü" yönünden Anayasa'nın 38. maddesine aykırı görülerek iptaline karar verilmesi karşısında, temyiz incelemesi yapılan ve CMK'nın 251/1. maddesi kapsamına giren suç yönünden; Anayasa’nın 38. maddesiyle 5237 sayılı TCK'nın 7 ve CMK'nın 251. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan diğer yönleri incelenmeyen hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 24.05.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.