Esas No: 2021/12827
Karar No: 2022/7702
Karar Tarihi: 21.04.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/12827 Esas 2022/7702 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/12827 E. , 2022/7702 K.Özet:
Ticaret Mahkemesi'nde açılan trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin davada, Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti, davacının talebini kabul ederek toplam 74.454,16 TL'nin tahsiline karar vermiş; ancak, bu karara davalı vekilince itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem heyeti, davanın usulden reddine karar vermiştir. Ancak Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, davacının kaza nedeniyle maluliyeti oluşup oluşmadığı ve varsa maluliyet oranının kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümleri dikkate alınarak belirlenmesi için uygun süre verilmeden davayı usulden reddetmenin doğru olmadığını belirtmiştir. Kararda belirtilen kanun maddeleri ise Türk Ticaret Kanunu'nun 97. maddesi ve Trafik Sigortaları Genel Şartları'dır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tahkim davasında Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetince verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, davalıya trafik sigortalı araç sürücüsünün kusurlu hareketi ile gerçekleşen kazada davacının yaralandığını ve malul kaldığını açıklayıp 5.000,00 TL’nin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, talebin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, başvurunun kabulü ile toplam 74.454,16 TL’nin tahsiline karar verilmiş; karara karşı davalı vekilince itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem heyetince davalı vekilinin itirazının kabulü ile hakem heyeti kararının kaldırılarak davanın usulden reddine karar verilmiş; karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru biçimde belirlenmesi gereklidir. Söz konusu belirlemenin ise, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Eldeki dava açılmadan önce davalıya yapılan başvuruda maluliyet raporu sunulmuş, başvurunun sonuçsuz kalması üzerine eldeki dava açılmıştır.
Başvuru dilekçesinin ekinde sunulan, davacıdaki maluliyete ilişkin olarak İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen raporda, davacının kaza nedeniyle oluşan maluliyeti %8 olarak belirlenmiş, raporun tanziminde Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre belirleme yapılmıştır. Rapor, kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan yönetmelik esas alınarak düzenlenmiştir. İtiraz Hakem Heyetince de dava açılmadan önce davalıya başvuru sırasında sunulan bu maluliyet raporunun (yukarıda belirtilen raporun) usule uygun düzenlenmediği ve KTK'nın 97. maddesi ile ... Genel Şartları gereği gerekli olan tüm belgeler ile başvuru yapılmadığı, tahkime başvurulmadan önce usulüne uygun yapılmış başvuru bulunmasının dava şartı olduğu gerekçesiyle, davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir. Varılan sonuç dosya kapsamına ve Dairenin yerleşik içtihadına uygun değildir.
Dava şartları, davanın esası hakkındaki yargılamanın devamı için gerekli olan şartlar olup, davanın açılabilmesi için değil mahkemenin davanın esasına girebilmesi için aranan kamu düzeni ile ilgili zorunlu koşullardır. Bu nitelikleri gereği de eksiklik bulunması halinde tamamlanabilir olup olmadıklarına göre ve 6100 sayılı HMK'nin 114 ile 115. maddelerindeki düzenlemeler kapsamında ele alınmaları gerekir. Davanın esasına girilmesine engel olacak nitelikteki dava şartı eksiğinin giderilmesinin her zaman mümkün olduğu durumlarda, HMK'nın 115/2. maddesi gereği eksikliğin giderilmesi için kesin süre verilip sonucuna göre karar verilmelidir.
Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında; davacının kaza nedeniyle maluliyeti oluşup oluşmadığı ve varsa maluliyet oranının kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümleri dikkate alınarak belirlenmesi için davacı vekiline uygun süre verilerek anılan eksikliğin tamamlanması gerekirken yazılı şekilde davanın usulden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Kaldı ki yargılama sırasında iyileşme süresi de tamamlanmıştır. Diğer taraftan maluliyet raporunun kaza tarihinde geçerli olan yönetmelik esas alınarak düzenlendiği de anlaşılmaktadır.
Buna göre Hakem Heyetince işin esasına girilerek karar verilmek üzere kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 21/04/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.