Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2020/30354 Esas 2022/10175 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/30354
Karar No: 2022/10175
Karar Tarihi: 24.05.2022

Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2020/30354 Esas 2022/10175 Karar Sayılı İlamı

2. Ceza Dairesi         2020/30354 E.  ,  2022/10175 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    1) Sanık ... hakkında iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
    Her ne kadar kararda 5237 sayılı TCK’nın 116/1 maddesinden hüküm kurulduğundan bahsedilse de gerekçeli karar başlığında suç adının iş yeri dokunulmazlığının ihlali olarak belirtilmiş olduğu, gerekçeli karardan ve tüm dosya kapsamından sanık hakkında işyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan hüküm kurulduğu anlaşılmakla, uygulama maddesinin TCK’nın 116/2 yerine 116/1 maddesi olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olarak kabul edilmiş, bu nedenle de tebliğnamedeki bozmaya ilişkin görüşe iştirak edilmemiştir.
    Tüm dosya kapsamından müştekinin iş yerine 08.04.2015 tarihinde saat 23:00 sıralarında girildiği, UYAP'tan alınan güneşin doğuş ve batış çizelgesine ve yaz saati uygulamasına göre suç tarihinde gece vaktinin saat 19.10’da başladığı anlaşılmakla, sanık hakkında kurulan hükümde TCK’nın 116/4. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış, 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinde öngörülen hak yoksunlukları uygulanırken, 15.04.2020 gün ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişikliğin infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
    Sanığın adli sicil kaydına konu olan ve tekerrüre esas alınan Çarşamba 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 17.02.2015 tarih ve 2014/608 Esas 2015/106 Karar sayılı 17.02.2015 tarihinde kesinleşen ilamıyla tehdit suçundan 5237 sayılı TCK’nın 106/1-2.cümle maddesi uyarınca tayin olunan adli para cezasının miktarı itibariyle 1412 sayılı CYUY.nın 305.maddesi gereğince kesin nitelikte olduğu, aynı Yasa'nın 305/son maddesi gereğince tekerrüre esas olmayacağı gibi adli sicil kaydının incelenmesi sonucu sanığın tekerrüre esas alınabilecek başka bir ilamının da olmadığı gözetilmeden, 5237 Sayılı TCY.nın 58/6.maddesi gereğince sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve buna bağlı olarak denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’ün temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 1412 Sayılı CYUY.nın 321.maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın aynı Yasanın 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün olduğundan, “Sanığa verilen cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, hakkında cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin bölümün hüküm fıkrasından çıkarılmasına karar verilmek suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    2) Her iki sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümler ile sanık ... hakkında iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükme yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;
    a) Sanık ...’nın aynı yargı çevresi içerisinde bulunan Çarşamba A Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda başka bir suçtan hükümlü olduğunun UYAP kayıtlarından anlaşılması karşısında, sanığın duruşmadan bağışık tutulmak istediğine dair bir talebi olmadan hükümlerin açıklandığı 03.01.2016 tarihli duruşmada hazır edilmeyerek her iki suçtan mahkumiyetine karar verilmesi suretiyle CMK’nın 196. maddesine aykırı olarak savunma hakkının kısıtlanması,
    b) 5237 sayılı TCK'nın 142. maddesinde 6545 sayılı Kanun'un 62. maddesi ile yapılan ve 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren değişiklik uyarınca, her iki sanık hakkında hükmedilen TCK'nın 142/2-h, 143 maddelerinde öngörülen suçun gerektirdiği cezanın alt sınırının 5 yıldan fazla olması ve Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 14.10.2021 tarihli, 2021/35 E., 2021/473 K. sayılı kararı dikkate alınarak, 5271 sayılı CMK'nın 150/3. maddesi uyarınca sanıklara zorunlu müdafii atanması gerektiği gözetilmeden, yargılamaya devam edilerek aynı Kanun’un 188/1 ve 289/1-e maddelerine aykırı davranılması suretiyle sanıkların savunma haklarının kısıtlanması,
    c) Sanık ... hakkında, 5237 sayılı Kanun’un 142/2-h, 143 maddelerden kamu davası açıldığı, anılan maddelerden hüküm kurulduğu, bu maddeler gereğince verilecek cezanın alt sınırının 5 yıldan fazla olduğu anlaşılmakla, 5271 sayılı Kanun’un 196/2. maddesi gereği alt sınırı 5 yıl ve daha fazla hapis cezasının gerektiren sanığın istinabe sureti ile sorguya çekilemeyeceğinden, Mahkemesince sorgusu yapılmadan, yakalandığı yer Ünye 3. Asliye Ceza Mahkemesinde 11.02.2016 tarihindeki sorgusu ile yetinilip hırsızlık suçundan hüküm kurulmak suretiyle sanığın savunma hakkı kısıtlanarak 5271 sayılı Kanun’un 196/2. maddesine aykırı davranılması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 24.05.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.








    Hemen Ara