Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2020/32431 Esas 2022/10176 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/32431
Karar No: 2022/10176
Karar Tarihi: 24.05.2022

Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2020/32431 Esas 2022/10176 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, hırsızlık, işyeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından mahkum edilmiştir. Ancak, 04.04.2014 tarihli karar sanığa yanlış tarih verilerek tebliğ edilmiş ve daha sonra hiç tebliğ edilmemiştir. Sanık, eski hale getirme istemiyle temyiz başvurusunda bulunmuştur ve Mahkeme, sanığın istemlerini reddetmiştir. Daha sonra sanık tekrar eski hale getirme ve temyiz istemiyle başvurmuş ve bu kez Mahkeme, infazın durdurulması kararı da vererek sanığın istemini kabul etmiştir. Ancak, eski hale getirme isteğinin karar verme yetkisi Yargıtay'a ait olduğu için Mahkeme kararı hukuki değerden yoksundur. Sanığın hırsızlık suçu hükümü temyiz isteminin reddine, iş yeri dokunulmazlığı ve mala zarar verme suçları için öngörülen cezaların üst sınırına göre 8 yıllık zamanaşımının geçtiği gerekçesiyle hükümlerin bozulmasına karar verilmiştir. Sanık hakkında açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine karar verilmiştir. Kanun maddeleri: - 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi - 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Usulü Kanunu'nun 322. maddesi - 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223/8. maddesi - Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı - TCK'nın 66/1-e maddesi
2. Ceza Dairesi         2020/32431 E.  ,  2022/10176 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    04.04.2014 tarihli kararın sanığa tefhim edildiği; ancak kararda “Temyiz süresinin kararın tefhimi ve tebliğinden itibaren 7 gün olduğunun ” belirtilmesi nedeniyle sanığın yanıltıldığı, ayrıca kararın sanığa hiç tebliğ edilmediği, sanığın 14.12.2015 tarihinde temyiz başvurusu ile birlikte eski hale getirme isteminde bulunduğu, Mahkemenin 11.06.2016 tarihli ek kararıyla bu istemleri reddine karar verdiği, sanığın 22.10.2020 tarihli dilekçesi ile tekrar eski hale getirme ve temyiz isteminde bulunduğu, akabinde Mahkemenin 28.10.2020 tarihli ek kararıyla sanığın istemini kabul edip ayrıca infazın durdurulmasına da karar verdiği anlaşılmakla, eski hale getirme isteği hakkında karar verme yetkisinin, 5271 sayılı CMK'nın 42/1. maddesi uyarınca Yargıtay'ın ilgili dairesine ait olduğundan 11.06.2016 ve 28.10.2020 tarihli ek kararların hukuki değerden yoksun olması sebebiyle anılan ek kararlar kaldırılıp, sanığın 14.12.2015 tarihli temyiz talebinin öğrenme üzerine süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede,
    1) Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde,
    5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının, 15.04.2020 gün ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişiklikle birlikte infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
    Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
    2) Sanık hakkında iş yeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz isteminin incelenmesinde,
    Sanığın gece vakti katılan ...’nın iş yerinin kapısına zarar vererek, hırsızlık amacıyla iş yerine girmesi şeklindeki eylemlerine uyan, 5237 sayılı TCK'nın 116/2-4, 151/1 maddelerinde tanımlanan iş yeri dokunulmazlığını bozma ve mala zarar verme suçları için öngörülen cezaların üst sınırına göre aynı Kanun’un 66/1-e maddesi uyarınca hesaplanan 8 yıllık zamanaşımının, 04.04.2014 karar tarihinden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan, 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık hakkında açılan kamu davalarının, 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi gereğince zamanaşımı nedeniyle DÜŞÜRÜLMESİNE, 24.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








    Hemen Ara