Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/15614 Esas 2022/7727 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/15614
Karar No: 2022/7727
Karar Tarihi: 22.04.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/15614 Esas 2022/7727 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sigorta tahkim davasında, davacının trafik kazası sonucu maruz kaldığı yaralanma nedeniyle iş göremezlik tazminatı talebiyle açtığı davada Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından kabul edilen talep, davalı vekilince yapılan itiraz sonucu İtiraz Hakem Heyeti tarafından reddedildi. Ancak Yargıtay Hukuk Dairesi kararında, zararın kapsamını belirlemek için maluliyetin oranının doğru belirlenmesi gerektiği belirtilerek, hükme esas alınan raporun yasal mevzuata uygun olmadığına dikkat çekildi. Bu nedenle, Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi’nden ya da üniversite hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlıklarından kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümlerine uygun olarak muayeneli yeni bir rapor alınması gerektiği belirtilerek, hüküm bozuldu. Ayrıca, kararda Sigortacılık Kanunu'nun 30.maddesinin (17) numaralı fıkrası ve Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16. maddesine eklenen 13. fıkraya göre tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, vekalet ücretinin hesaplanması ve ödenmesi ile ilgili detaylar da açıklanmıştır. AAÜT'nin 13. maddesi ve 17. maddesi de vekalet ücretine hükmedilirken dikkate alınması gereken hususlar arasındadır.
4. Hukuk Dairesi         2021/15614 E.  ,  2022/7727 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki sigorta tahkim davasının yapılan yargılaması sonunda; Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 21/12/2020 tarihli 2020/İHK–28829 sayılı kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili; davalının trafik sigortacısı olduğu aracın, davacının sürücü olduğu araca çarpması neticesinde meydana gelen trafik kazasından davacının yaralandığını, iş göremezliği oluştuğunu belirterek bedel artırım dilekçesiyle birlikte 80.737,60 TL sürekli iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur.
    Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, iddia, savunma,toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, başvurunun kabulü ile 80.737,60 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 09//07/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiş, karara karşı davalı vekilince yapılan itiraz üzerine Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetince itirazın reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, kararın gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentler dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2- Dava, trafik kazasından kaynaklanan sürekli iş göremezlik ve bakıcı gideri istemine ilişkindir.
    Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru biçimde belirlenmesi gerekmektedir. Sözkonusu belirlemenin ise, Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi ya da üniversitelerin adli tıp bölüm başkanlıklarının, çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
    Maluliyete ilişkin alınacak raporların 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğüne, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine, 01/09/2013 tarihinden sonra Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine, 01/06/2015 tarihinden sonra Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğine, 20/02/2019 tarihinden sonra da Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
    Somut olayda; kaza neticesinde davacının maruz kaldığı yaralanmaya ilişkin olarak davacının başvuru yaparken sunduğu 9 Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma Uygulama Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’nın 02/03/2020 tarihli maluliyet raporu; Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmeliğe göre düzenlenmiş, başvuranın maluliyet oranının %9 olduğu belirlenmiş ve bu orana göre yapılan aktüer hesap raporu hükme esas alınmıştır. Ancak 14/01/2018 kaza tarihi itibariyle Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik yürürlükte olup, hükme esas alınan rapor kaza tarihinde yürürlükte olmayan tüzük ve yönetmeliğe göre düzenlenmiştir.
    Bu durumda İtiraz Hakem Heyetince; davacının maluliyet oranının tespiti ve kaza ile illiyet bağının saptanması için, Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi’nden ya da Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlıklarından olay tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun, muayeneli yeni bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    3- 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 30.maddesinin (17) numaralı fıkrası ve 19/01/2016 tarihli ve 29598 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik'in 6. maddesi ile adı geçen Yönetmelik'in 16. maddesine eklenen 13. fıkra uyarınca tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir.
    Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 17.maddesi (2) numaralı fıkrasına göre de Sigorta Tahkim Komisyonları, vekalet ücretine hükmederken, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen ücretin altında kalmamak kaydıyla Tarifenin üçüncü kısmına göre avukatlık ücretine hükmeder. Tarifenin üçüncü kısmına göre nisbi avukatlık ücretine hükmedilen durumlarda da talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine tarifeye göre hesaplanan nisbi ücretin beşte birine hükmedilir.
    Açıklanan nedenlerle; İtiraz Hakem Heyeti'nce davacı lehine hükmedilecek vekalet ücretine ilişkin olarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16. maddesinin (13) numaralı fıkrasının uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT'nin 13. maddesi ve AAÜT'nin 17. maddesi gereğince, maktu vekalet ücretinin altında kalmamak kaydıyla, hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, fazla vekalet ücretine karar verilmesi doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 22/04/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Hemen Ara