Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/17139 Esas 2022/7793 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/17139
Karar No: 2022/7793
Karar Tarihi: 24.05.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/17139 Esas 2022/7793 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Ticaret Mahkemesi davası sonucunda, davalının kazaya %35 kusurlu olduğu ve zararın tamamından sorumlu tutulduğu hüküm altına alındı. Ancak davacı tarafın temyizi üzerine Yargıtay (kapatılan) 17. Hukuk Dairesi ilk hükmü bozdu ve daha sonraki yargılama sürecinde %75 kusur oranı üzerinden tazminata hükmedildiği için, eldeki davada %25 kusur oranına göre tazminat hesaplanması gerektiği talep edildi. Mahkeme, bozmadan önceki raporun kesinleştiği gerekçesiyle %25 kusura denk gelen bölümü hüküm altına aldı. Ancak Yargıtay (kapatılan) 17. Hukuk Dairesi'nin bozma ilamının davacı yararına olduğu göz önüne alındığında, raporun güncel verilerle tekrar hesaplanması gerektiği ve kararın bozulması gerektiği hüküm altına alındı. Kararda, KTK 88, BK 142 ve TBK 61 maddelerine atıfta bulunuldu.
4. Hukuk Dairesi         2021/17139 E.  ,  2022/7793 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 24.05.2022 Salı günü davacı vekili Av.......ile davalı vekili Av..... geldiler. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan tarafların vekilleri dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Mahkemece hükmüne uyulan Yargıtay (kapatılan) 17. Hukuk Dairesi'nin 03/04/2019 tarih, 2016/10126 Esas ve 2019/4053 Karar sayılı ilamında özetle; davacı tarafın açıkça davalının kusuru oranında sorumlu tutulmasını istemediği, yolcu olan davacının kusurunun bulunmadığı, zararın tamamının davalıdan müteselsilen tahsilinin talep edildiği dikkate alınarak, KTK 88, BK 142 ve TBK 61 maddeleri gereğince davalının zararın tamamından müteselsilen sorumlu olduğu gözetilerek karar verilmesi gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulü ile 38.239,35 TL. maddi tazminatın 23/07/2013 tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalının yaptığı ödemelerin infazda dikkate alınmasına karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
    Davalı sigortalısının kazadaki % 35 kusur oranı üzerinden hesaplanan tazminatın hüküm altına alındığı mahkeme ilk hükmünün, müteselsil sorumluluk uyarınca tam kusur üzerinden tazminata karar verilmesi gerektiği vurgulanarak davacı tarafça temyiz edildiği; Yargıtay (kapatılan) 17. Hukuk Dairesi'nce, davacı tarafın temyizi haklı bulunarak, ilk hükmün davacı yararına bozulduğu; bozmadan sonraki yargılamanın devamı sırasında, davacının yolcu olduğu aracın trafik sigortacısına karşı açılan davada % 75 kusur oranı üzerinden hesaplanan tazminata hükmedildiği için, eldeki davada % 25 kusur oranı üzerinden tazminatın hesaplatılmasının davacı tarafça talep edildiği; mahkemece, bozmadan önceki (ilk) hükme esas alınan 13/10/2015 tarihli aktüer raporunun kesinleştiği gerekçesiyle, anılan raporda hesaplanan miktarın % 25 kusura denk gelen bölümünün hüküm altına alındığı (güncel verilere göre yeniden tazminat hesabı yaptırılmadığı) görülmektedir. Yargıtay (kapatılan) 17. Hukuk Dairesi'nin bozma ilamının davacı yararına olduğu dikkate alındığında, mahkemenin anılan bu kabulü yerinde olmamıştır.
    Açıklanan nedenlerle; mahkeme ilk hükmünün davacı yararına bozulduğu ve tazminat hesabının karar tarihine en yakın (güncel) verilerle yapılması gerektiği gözetilerek, rapor düzenleyen bilirkişiden güncel verilerle (% 25 davalı kusuru için ve güncel asgari ücret üzerinden) hesap yapılması hususunda ek rapor alınarak karar verilmesi gerektiğinden, hükmün bozulması gerektirmiştir.
    SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; 3.815,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 24/05/2022 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi

    KARŞI OY:

    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan kararın onanmasını düşündüğümüzden sayın çoğunluğun bozma kararına katılmıyoruz.










    Hemen Ara