Esas No: 2021/24683
Karar No: 2022/7850
Karar Tarihi: 25.05.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/24683 Esas 2022/7850 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/24683 E. , 2022/7850 K.Özet:
Davalı borçlu şirketin takip dosyasında itiraz edilmediği ve takibin kesinleştiği, yapılan satışların muvazaalı olduğunu belirten davacı alacaklı vekili, tasarrufun iptaline karar verilmesini talep etmiş. Ancak, ilk derece mahkemesi dava konusu alacağın gerçek olmadığını belirterek davanın reddine karar vermiştir. Bölge adliye mahkemesi de İlk Derece Mahkemesinin kararının doğru olduğunu belirterek davacı vekilinin istinaf talebini reddetmiş ve ayrıca, her iki davalı bakımından ayrı ayrı maktu vekalet ücretlerine karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir. Temyiz yoluyla görülen davada ise, bütün temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, HMK’nun 370/1. maddesi gereğince hükmün onanmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine ve Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. HMK'nın 373. maddesi uyarınca 3.815,00 TL vekalet ücreti ve 21,40 TL onama harcının davacıdan alınarak davalılara verilmesi kararlaştırılmıştır.
Kanun Maddeleri:
HMK 353/1-b.1, HMK 355., HMK’nun 370/1., HMK'nın 373.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Mersin 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 25/05/2022 Salı günü davacı vekili Av.... ....ile davalı ... vekili Av. ...... ve davalılar ... ve ... vekili Av. ...... geldiler. Diğer davalılar adlarına gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan tarafların vekilleri dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı alacaklı vekili, davalı borçlu ..... Tarım İnş. Nak. ....... Gıda İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti.
hakkında takip yaptıklarını takibin semeresiz kaldığını, dava konusu taşınmazlarını diğer davalılara devrettiğini belirterek, davalılar arasındaki tasarrufun iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı borçlu şirket temsilcisi, açılan davayı kabul ettiğini, yapılan satışların bedelsiz olup muvazaalı olduğunu belirtmiştir.
Davalı ..., ... ve ... vekilleri, alacağın gerçek olmadığını davanın haksız açıldığını, reddi gerektiğini savunmuşlardır.
İlk Derece Mahkemesince, davalı borçlu ..... Ltd. Şti. tarafından şirket aleyhine başlatılan takip dosyasına itiraz edilmediği ve takibin kesinleştiği, davalı şirket temsilcisinin cevap dilekçesinde davayı kabul ettiği ve yapılan satışların muvazaalı olduğunu, para alınmadığını beyan ettiği, 28/05/2019 tarihli bilirkişi 2. ek raporunda sunulan 2016 ve 2017 yılları yevmiye defterlerindeki kayıtlara göre, davacı ile davalı ...Tarım İnş. Nak. ...... Gıda İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti.
arasında bir para alışverişinin olmadığının ve 2016 yılı defterleri incelendiğinde verilen bu senedin defter kayıtlarına alınmadığının tespit edildiği, 2017 yılı açılış kaydı incelendiğinde de 321- verilen senetler hesabında herhangi bir kaydın olmadığının görüldüğü verilen bononun hangi borç karşılığı verildiğinin yani bono ile hangi borcun kapatıldığının defter kayıtlarında yer almadığı, davacının 380.000,00 TL nakit parayı davalı şirkete ödediğine ilişkin banka veya başkaca bir resmi kanıt sunmadığı ve ayrıca bonodaki keşide tarihine göre davalı borçlu ... Tarım ... İth.İhr. San. ve Tic.Ltd.Şti.'nin sermayesinden daha fazla bir bedel borç şirkete verilirken davaya konu taşınmazlar halen davalı şirket aktifinde bulunmasına rağmen teminat olarak ipotek hakkının kullanılmamış olmasının hayatın olağan akışına uygun olmadığı ve bu haliyle davanın koşullarından olan “alacaklının borçludan gerçek bir alacağının olması” koşulunun gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar davacı vekili ve davalılar ... ve ... vekilleri tarafından istinaf edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince ilk derece mahkemesince verilen kararın doğru olduğundan bahisle davacı vekilinin istinaf talebinin HMK 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiş, davalılar yönünden ise davalı borçlu şirket tarafından davalı ... ve ... lehine ayrı ayrı taşınmazlar devredildiğinden, davalılar ... ve ... bakımından zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığı, her iki davalı bakımından dava konusunun farklı olması nedeni ile ihtiyari dava arkadaşlığı olduğu, kendisini vekil ile temsil ettiren her iki davalı bakımından da dava değerleri dikkate alınarak ayrı ayrı vekalet ücretine karar verilmesi gerektiği, davanın usulden reddine karar verilmiş olması dikkate alındığında her iki davalı bakımından ayrı ayrı maktu vekalet ücretlerine karar verilmesi gerektiği halde İlk Derece Mahkemesince tek bir vekalet ücretine karar verilmesinin doğru olmadığından istinaf isteminin kabulüne, davalı ...'ın taşınmazı borçlu şirketten sonra 15/08/2017 gününde diğer davalı ...'dan devralmış olması, mevcut delil durumu nazara alındığında davalı ... adına kayıtlı olan taşınmaz üzerindeki ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği halde bu hususta davalının itirazının reddine karar verilmiş olmasının doğru olmadığından, davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
SONUÇ: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle HMK 355. maddesindeki kamu düzenine aykırılık halleri re'sen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp karar verilmiş olmasına, dava şartları, delillerin toplanması ve hukukun uygulanması bakımından da hükmün bozulmasını gerektirir bir neden bulunmamasına göre, yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün HMK’nun 370/1. maddesi gereğince ONANMASINA, HMK'nın 373. maddesi uyarınca dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine gönderilmesine, 3.815,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalılar ..., ... ve Yüksel Oğuz'a verilmesine, aşağıda dökümü yazılı 21,40 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 25/05/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.